Bardağın dolu tarafı
Avrupa Basketbol Şampiyonası, Fransa’nın Lille şehrinde devam ediyor. Milli takımımız grup maçlarını Berlin’de oynadı.
Ben de bu karşılaşmaları yerinde seyretme imkanı buldum.
Grubu 4. sırada bitiren ekibimiz çeyrek final vizesi için eşleştiği ev sahibi Fransa’ya yenilince turnuvaya veda etti.
Şampiyonanın bizim için bitmesinden sonra haliyle tüm otoriteler takımımızın turnuvadaki performansıyla ilgili yorumlar yapmaya başladılar.
İKİYE BÖLÜNDÜLER
Yarısı dolu olan bir bardağa iyimserler, ‘yaşasın bardağın yarısı dolu’ diye bakarken, kötümserler, ‘eyvah bardağın yarısı boşaldı’ diye düşünürlermiş.
Bizim yorumcularımızın da bir kısmı takımımızın turnuva performansına iyimser bakarken, diğerleri kötümser baktı.
Bardağın dolu tarafından bakanlar, takımımızın çok güçlü bir gruba düştüğünü, grupta alınan İtalya, Almanya, İzlanda galibiyetlerinin çok önemli başarı olduğunu, ancak karşı taraftan gelen Fransa’yla eşleşmenin büyük bir fikstür şanssızlığı olduğunu öne sürüyorlar.
Ayrıca grupta oynanan maçlarda Almanya’nın İtalya veya İspanya’yı yenmesi halinde (birini uzatmada, diğerini 1 sayıyla kaybetti) grubu ilk üç içinde bitireceğimizi ve karşıdan gelecek Polonya ya da İsrail ile eşleşip turu geçebileceğimizi söylüyorlar.
ROTASYON DARALDI
Nitekim bizim grubun diğer 3 ekibinin çeyrek finale kalması bu savı destekliyor.
Bir diğer düşünceleri de Ömer Aşık ve Doğuş Balbay’ın sakatlanarak kadrodan çıkarılmalarının rotasyonu daralttığı ve bu dar rotasyonla 8 günde 6 maç yapan takımımızın yorulup bazı maçlarda istenen oyununu gösterememesiydi.
Bardağa boş tarafından bakan kötümserler ise İspanya karşılaşmasında erken pes edip oyunu bırakarak fark yediğimizi ve bu farktan dolayı üçlü averajla 4. sırada kaldığımızı öne sürüyorlar.
Ayrıca Ergin Ataman’ın rotasyonu çok dar tuttuğunu, Oğuz Savaş ve Barış Hersek’ten çok az yararlandığını düşünüyorlar.
Kartal Büyükmızrak ve Furkan Korkmaz’ın da kapasite olarak A Milli Takım kadrosunda yer almaması gerektiğini söylüyorlar.
Bazıları da oyuncu seçimlerinde hata yapıldığını Dixon’ın tek oyun kurucu olarak çok yorulduğunu ve Göksenin’den daha iyi bir forvetin kadroya alınması gerektiğini iddia ediyorlar.
İKİ TARAF DA HAKLI
Federasyonun aldığı 6 yabancı kararının da milli takımın gücünü azalttığı görüşleri de çoğunlukta.
Ne olursa olsun takımımızın Avrupa’nın ilk 4 ekibi içinde olması gerektiğini savunanlar da yüksek oranda.
Bana fikrimi sorarsanız Nasreddin Hoca gibi cevap vereceğim. ‘Sen de haklısın, o da haklı.’
Bütün bu fikirlere katılmamak elde değil.
Berlin’e giderken büyük bir seyirci desteği avantajımız olacağını düşünüyordum ancak umduğum gibi olmadı.
İzlanda maçında bile beklediğim gibi değildi. Neredeyse İzlanda seyircisi bizden fazlaydı.
Şampiyonanın favorileri Fransa, Sırbistan, İspanya ve Yunanistan gözüküyor.
Bir sürpriz olmazsa bu 4 takımdan biri şampiyon olur.
