Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen sene finalde son saniyelerde verdiği hücum ribaunduyla Euroleague şampiyonluğunu kaçıran Fenerbahçe, bu yıl İstanbul'da müthiş bir seyirci desteğiyle mutlu sona ulaştı. Dörtlü finalde önce Real Madrid, ardından Olympiacos'u rahat bir şekilde yenen ekibimizde, bu karşılaşmalarda Dixon hariç hiçbir Türk oyuncunun süre bulamaması Türk basketbolunun nereye gittiğiyle ilgili tartışmaları gündeme getirdi.

        GÖLGE DÜŞÜRMEZ

        Türk oyuncunun süre almaması hiçbir şekilde Fenerbahçe'nin başarısına gölge düşüremeyeceği kanısındayım.

        Çünkü kendisinden daha yüksek bütçeli takımların arasından sıyrılıp şampiyonluğu kazanması takdir edilecek bir olaydır. Fenerbahçe'nin bu sezonki bütçesi 23 milyon Euro iken, CSKA Moscova'nın 35, Real Madrid'in 27 milyon Euro idi. Tabi 13 milyon Euro bütçe ile final oynayan Olympiacos'un da sezonun en başarılı takımlarından olduğu bir gerçektir. Özellikle yabancı oyuncu olarak önceki yıllarda Galatasaray'da oynayan Patric Young ve Muratbey Uşak'ta yer alan Khem Birch gibi vasat sporcuları kadrosunda barındıran Yunan ekibinin, kendi ülkesinin oyuncularıyla bu başarıyı yakalaması, onların ülke basketbollarının bizden iyi durumda olduğunun göstergesi.

        MİMAR OBRADOVİC

        Fenerbahçe'nin bu başarıdaki en büyük mimarı hiç şüphesiz Zeljko Obradovic'dir. Tecrübesi ve taktisyenliği yanında mütevazi kişiliği ile herkesin takdirini kazandı.

        Fenerbahçe'de Türk oyuncuların süre alamaması konusu ise tamamen Türk basketbol federasyonun yanlış bir kararla liglerde 6 yabancıya izin vermesiyle ilgili.

        Bu kararla birlikte işin kolayına kaçan kulüpler yabancı oyuncularla başarı kazanma yolunu seçtiler. 6 yabancı kararından sonra takımlarımızda Sinan Güler ve Cedi Osman'dan başka fazla süre alabilen oyuncu kalmadı maalesef. Bunun da Milli takımızı olumsuz etkileyeceği kesin.

        ÖRNEK OLMAK LAZIM

        Bu başarıda yönetimin de katkısı olduğunu belirtmek isterdim ama dilim varmıyor.

        Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım'ın kadınlar finalinde rakibi Yakındoğu Üniversitesi başkanına vurması herhalde dünyada eşi görülmemiş bir olaydır.

        Türkiye'nin en büyük kulüplerinden olan ve milyonlarca taraftarı bulunan Fenerbahçe başkanının bu fütursuz hareketi, sebebi ne olursa olsun affedilemez.

        Yöneticilerin taraftarlarına örnek olmaları ve sporun kavga değil, tam aksine dostluk, arkadaşlık unsuru olduğunu aşılamaları gerekir.

        Onların bu tutumunu gören taraftarların da şiddete yönlenmesi kaçınılmazdır. Bugüne kadar sayısız başarılı işler yapmış olan Aziz Yıldırım, bu hareketiyle kendine ve kulübüne büyük zarar vermiştir.

        Herhalde çok yorulmuş ve sinirleri bozulmuş olmalı ki, böyle telafisi imkansız bir hata yapmıştır.

        Artık başkanlığı başka birine bırakması zamanı geldiği gün gibi açıktadır.

        Diğer Yazılar