Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        15 TEMMUZ’daki darbe girişiminin, o güne dek FETÖ tehlikesini görmekte zorlanan ya da ısrarla hafife alan pek çok gözü açtığı aşikâr. Bir kez daha görüldü ki bir musibet gerçekten de bin nasihatten evlaymış. Bununla birlikte gayet berrak şekilde görüldü ki; yaklaşan tehlikeyi en net şekilde görüp bugüne kadar pek çok kez FETÖ’yle mücadelenin kararlılıkla yürütülmesi için çağrıda bulunmuş olan Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan da zannettiğimizin aksine bu kavgada neredeyse tek başına bırakılmış.

        Neyse ki son bir hafta içinde atılan adımlar bu yalnızlığın artık geride kaldığına işaret ediyor. Devlet, milletiyle birlikte bir bütün halinde FETÖ’ye karşı kararlı bir mücadelenin içine girmiş bulunuyor. FETÖ’yle bağı olduğu düşünülen kişi, kuruluşlar bir bir etkisiz ve yetkisiz hale getiriliyor.

        Türkiye kamuoyu da doğal olarak daha çok bu mücadelenin içteki ayaklarına odaklanıyor. Lakin FETÖ’yle mücadelenin en önemli ve zorlu ayaklarından birinin yurtdışında olduğu gerçeğini de unutmamak gerekiyor. Zor diyorum çünkü Afrika’dan Amerika’ya kadar uzanan geniş bir alanda 15 Temmuz gecesi yaşadığımız tehlikeyi bu ülkelerin kamuoylarına ve hükümetlerine anlatmak içeriye anlatmaktan çok daha meşakkatli bir çabayı zorunlu kılıyor. Küresel vicdanın yönünü tayin etmekte belirleyici bir gücü olan Batı medyasının 15 Temmuz akşamı estirilen vahşeti es geçen FETÖ yanlısı yayınları, Türkiye’nin dışarıdaki bu mücadelesini çok daha komplike hale getiriyor.

        Türkiye’nin büyükelçilikleri, bu zorlukların da farkında olarak Kamboçya’dan Kırgızistan’a kadar gayet geniş bir coğrafyada o gün bugündür bulundukları ülkelerin resmi makamları nezdinde girişimlerde bulunuyor. Büyükelçilikteki diplomatlar, bunun yanı sıra yerel medya kuruluşlarına mülakatlar veriyor, makaleler yazıyor. Bu faaliyetlerle yürütülen mücadelenin amacını, “Küresel vicdanı Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi yaşadığı ihanetten haberdar etmek” olarak özetleyebiliriz.

        Önceki gün Dışişleri Bakanlığı’ndan görüştüğüm üst düzey bir yetkiliye, son 10 günde yurtdışındaki bu teyakkuz halinin doğurduğu somut sonuçları sordum. Yetkilinin anlattıklarından hareketle diyebilirim ki, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun talimatıyla tüm dünyada harekete geçen elçiliklerimizin sergiledikleri büyük çaba, Batı medyasının bu mücadeleyi karalama amaçlı yayınlarına rağmen haybeye gitmiyor.

        Aşağıda sıraladığım, 10 gün gibi kısa bir sürede elde edilen somut sonuçları okuyunca eminim ki siz de bana hak verecek ve bu mücadeleyi yürüten Dışişleri Bakanlığı’nı da tebrik edeceksiniz:

        - Somali, FETÖ’nün yıllardır eğitimden sağlığa kadar çok geniş faaliyetlerde bulunduğu bir ülke. FETÖ’yle bağlantılı yapıların Somali’deki tüm faaliyetleri, Türkiye’nin talebi üzerine Somali hükümeti tarafından yasaklanmış bulunuyor.

        - Ürdün’de FETÖ’ye bağlı olduğu tespit edilen bir okul, yine Ürdün Büyükelçiliği’mizin Amman yönetimini bilgilendirmesi neticesinde kapatıldı.

        - Azerbaycan, FETÖ’yle mücadelede Türkiye’yle işbirliğine sıcak bakan ülkelerin başında geliyor. Bu ülkedeki Kafkas Üniversitesi yönetimi, üniversiteyi kapatma kararı aldıklarını açıkladı. Zaman Azerbaycan Gazetesi ve internet sitesinin bu ülkedeki yayınları da durdurulmuş bulunuyor.

        - Türkiye’deki darbe girişimi konusunda bilgilendirilen Nijer makamları, Nijer Bedir Okulları’nın faaliyetlerini durdurma kararı aldı ve bu konuda gerekli tebligatı okula bildirdi.

        - KKTC Bakanlar Kurulu, 21 Temmuz’daki toplantısında PDY/FETÖ’yü terör örgütleri listesine aldı.

        - Japonya’da “Türk Ticaret ve Sanayi Odası” içinde FETÖ ile bağlantılı firma ve şahısların üyelikleri iptal edildi.

        - Üsküp Büyükelçiliği’nin girişimleri sonucunda “Makedonya-Türkiye Ticaret Odası”, FETÖ bağlantılı okul ve şirketleri üyelikten çıkarma kararı aldı.

        Diğer Yazılar