Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TSK dün akşam saatlerinde yaptığı açıklamayla hayli dikkat çekti. Açıklamada 18 Eylül 2017 tarihinden itibaren Silopi/Habur bölgesinde icra edilmekte olan tatbikatın üçüncü safhasına 26 Eylül (bugün) tarihinde başlanacağı açıklandı.

        Genelkurmay tarafından yapılan açıklamada “Tatbikatın bu safhasına, dün akşam saatlerinde bölgeye intikal eden Irak Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı birlik/unsurlarının katılacağının” belirtilmesi hiç şüphesiz ki dün gecenin en çok dikkat çeken gelişmesiydi.

        Bu açıklamayla birlikte bugün üçüncü aşamasına geçilecek tatbikatın hangi senaryoyla icra edileceği ve tabii daha da önemlisi tatbikatın gerçek bir operasyona dönüşüp dönüşmeyeceği merak konusu olmaya başladı.

        Söz konusu gelişmeyi Türkiye’nin referanduma gösterdiği tepki ve bu süreçte Ankara-Bağdat hattında yaşanan askeri diplomatik trafikle birlikte okuyabiliriz.

        Filmi şimdi biraz geriye sarıp MGK toplantısına gidelim isterseniz. Malumunuz normalde 27 Eylül’de yapılması planlanan toplantı 22 Eylül’e alınmıştı. MGK’dan çıkan yol haritasında öne çıkan husus ise Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetin tarihteki önemli anlaşmalara atıflarla vurgulanmasıydı.

        MGK toplantısından bir gün sonra Irak Genelkurmay Başkanı Osman Ali Ferhud El-Ghanimi Ankara’ya gelip Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’la görüştü. Ghanimi’nin bu ziyaretinden bir gün sonra Irak Milli Güvenlik Konseyi, Erbil’in bağımsızlık referandumu kararına karşı Bağdat tarafından atılacak adımları görüşmek üzere toplandı.

        Irak MGK’sının ardından Bağdat, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne gayet sert olarak yorumlanabilecek bir çağrıda bulundu. Bağdat “anayasaya aykırı” hareket etmekle suçladığı Erbil yönetiminden tüm sınır kapılarını ve havalimanlarını kendisine teslim etmesini istedi. Açıklamada dikkat çeken başka bir husus ise “komşu ülkelerden” petrol ve sınır konusunda sadece Bağdat ile ilişki kurulmasının talep edilmesiydi.

        Referandumun yapıldığı gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da yaptığı bir konuşmada Irak Kürt Bölgesi’ndeki referandumu sert bir şekilde kınayıp atılacak adımlara değinirken “Bir gece ansızın gelebiliriz” dedi.

        Başbakan Binali Yıldırım aynı gün çıktığı bir televizyon programında bundan sonra askeri, ekonomik ve diplomatik adımların Irak’la işbirliği içinde atılacağını belirtip “Vatandaşlarımız merak etmesin, topyekûn bir savaşa girmiyoruz” derken “noktasal operasyonlar” olacağına işaret etti.

        Yukarıda anlattıklarım size ne anlatıyor bilmiyorum ama benim aklıma tek bir ihtimal geliyor. TSK’nın desteğiyle hareket edecek Irak askerlerinin Habur sınır kapısını peşmergenin elinden alması hayli yüksek bir ihtimal gibi duruyor. Benzeri bir operasyon İran sınırında da yapılabilir. Zira Irak ordusunun komşu bir devletin desteği olmadan böyle bir operasyonu icra etmesi hayli zor bir ihtimal olarak görünüyor. Aksi takdirde Irak MGK’sının aldığı kararın uygulanabilirliği neredeyse yok denecek kadar düşük bulunuyor. Elbette ki bölgedeki gelişmeleri şimdilik sessiz sedasız takip eden büyük aktörlerin sürpriz çıkışlarıyla sürecin bambaşka yönlere evrilebileceği gerçeğini de güçlü bir ihtimal olarak akılda tutmak gerekiyor.

        Diğer Yazılar