Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce hasbelkader partisine oy vermiş olanlara sesleniyor. Hayır ne seslenmesi, resmen ahkâm kesip emirler yağdırıyor. Hem de öyle bir edayla yağdırıyor ki emirleri, haşmetliyi duyanlar kulaklarına inanamıyor. Kılıçdaroğlu’nun ağzından çıkanları duyan plajlardaki CHP’liler, şezlonglarında ters dönecek haniyse. Henüz plajlara uzanıp güneşlenme fırsatı bulamamış olanlarsa “Aman sandıklarımızın başında olalım da haşmetliyi kızdırmayalım” diyerek tatil planlarını 10 Ağustos’taki Cumhurbaşkanlığı seçiminden öncesine ayarlamaya çalışıyorlar.

        Eh emir büyük yerden ne de olsa. Ne yapıp edip seçim günü sandık sıralarında hazır ve nazır bulunacaklar. Üstelik henüz kimse nasıl olacağını bilmiyor ama bir de sandığa tıpış tıpış gitmeleri gerekmekteymiş. Kılıçdaroğlu’nun, “Oylar tıpış tıpış verileceek!.. Ver!” emriyle de mühürleri ellerine alacak, pusuladaki sağdan 3’üncü aday Ekmeleddin İhsanoğlu’na basıvereceklermiş.

        Kılıçdaroğlu’nun buyurgan sözleri, CHP’nin seçmene bakışında zerre değişimin olmadığının trajik bir tezahürü aslında. CHP yöneticileri tabandaki değişimi görmezden geliyor. Tabandaki değişimi kaale almadıkları için de seçmeni adam edilmesi, yön verilmesi gereken bir yığın olarak görmeye devam ediyorlar. Haliyle böyle bir durumda kendilerini de “Adam etmesi gerekenler” olarak konumlandırıyorlar. CHP elitinin genlerine işlemiş bu bilinçaltına göre topluma düşen tek görev, entelektüel hobileri doğrultusunda aldıkları kararlara sorgusuz sualsiz boyun eğmek. Bunun sebebi de gayet açık onlara göre. CHP elitinin aldığı kararların hikmetini anlamak vatandaşın aklının ereceği bir iş değildir, olamaz da...

        Bana sorarsanız bu manzaranın şaşılacak bir tarafı da bulunmuyor. CHP 1950’lerde neyse bugün de üç aşağı beş yukarı odur. Baştaki isimler ve vekiller takdiri ilahi veya takdiri kaset komplolarıyla değişse de eski dayatmacı anlayış aynen devam ediyor. Seçimden sonra yeni bir Occupy CHP hareketiyle bu hazin tabloyu tersine çevirme hayali kuranlar varsa naçizane tavsiyemdir. Hiç zahmet etmesinler. Seçmeni sandığa tıpış tıpış gidecek ahali olarak gören bu zihniyetin değişmesi asla ve kata ihtimal dahilinde değildir. Zira bu anlayış CHP’nin DNA’sına işlemiştir. CHP gibi köklü bir partinin DNA’sına işlemiş huyundan vazgeçmesini ummaksa enikonu hayalciliktir.

        SANATÇIYSA ERDOĞAN'I DESTEKLEYEMEZ Mİ?

        İSMİ lazım değil, bir internet sitesi... Baktım Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı vizyonunu açıkladığı toplantıya katılan sanatçıları hedef tahtasına oturtmuş. “Erdoğan’ı Gönülden Destekleyen İlk 10 Ünlü” diye bir liste yapmışlar. Haberdeki fotoğraflar itinayla seçilmiş.

        Alişan dansözlerle birlikte görülüyor. Emre Arolat’ın üstü çıplak, sırtında da bir dövme var, “Hangimiz tertemiz” yazıyor... Hande Yener seksi kıyafetler içinde uzanmış... Beni en çok güldürense Orhan Gencebay’ı masasında rakı kadehiyle gösteren fotoğraf. Muhtemelen bir filmden almışlar. Haberi yapanlar, akıllarınca bu fotoğraflarla ince mesaj veriyorlar.

        Fotoğraflara bakarken haberi yapanlara “Milletinden habersiz gafiller!” dedim içimden. Milletinden habersiz dememin de bir sebebi var şüphesiz. Ben bu haberin altında yatan zihniyeti çok iyi tanıyorum. Bu zihniyet, milletin 80 yıldır hasretle beklediği reformların, 30 yıldır oluk oluk akan kanın, başörtülülere, gayrimüslimlere yapılan zulmün Erdoğan döneminde sona erdiğini görmek dahi istemiyor.

        Bunları görmek istemeyerek halkın sağlam yargı gücünden uzak düştüğü için rakı içen, bara giden, mini etek giyen, sırtına dövme yaptıran sanatçı veya sıradan vatandaş Erdoğan’ın arkasında durmaz sanıyor. Başını böyle kuma gömerek yaşadığı için de işte böyle maskaralaşıp kendi milletinden habersiz bir haberciye dönüşüveriyor.

        Diğer Yazılar