Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ARALARINDA Amerikan Robert, Alman, Avusturya, İtalyan ve Fransız liselerinin de yer aldığı yabancı okullar ile Türk özel okullar için Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) farklı bir yerleştirme sistemi düşünüyor. Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi’nin (TEOG) sonuçları temmuz ayının ilk haftasında açıklandıktan sonra bu okullar için “erken kayıt” dönemi gerçekleştirilecek. Bir hafta sürmesi planlanan bu dönemde taban puanlarını da açıklayacak olan kolejlere kayıtlar alınacak. Kesin kayıtlar e-okul sistemine bu okullar tarafından işlenecek. Bir özel okula kayıt yaptıran öğrenci ise başta Anadolu ve fen liseleri olmak üzerine devlet liseleri için yapılacak yerleştirme işlemine katılamayacak. Öğrenci tercih listesi hazırlasa bile e-okul sisteminde bir okula kayıtlı göründüğü için tercihleri dikkate alınmayacak ve yerleştirme işlemi yapılmayacak.

        Yani bu süre içinde bir özel okula kaydını yaptıran öğrenci sistem dışına çıkacak.

        İşte düşünülen bu yerleştirme modeli hem aileleri hem de okulları endişelendiriyor. Aileler bir yandan özellikle yabancı özel okullardan birine çocuğunun yerleşmesini isterken, bir yandan da “iyi bir devlet lisesine” de yerleşme hakkına sahip olmak istiyor. Erken kayıt yaptırdığında bu hakkı kaybetmek onları endişelendiriyor. Bir özel okula kayıt yaptırmasa bu kez de devlette iyi bir liseye yerleşemezse bu kez de okulların kontejanının dolma olasılığına karşı “açıkta” kalmaktan korkuyor.

        Veliler işte bu “açıkta kalma” durumundan endişe duyarken okulların kaygısını kontenjanlarının düşük puanlı öğrenciler tarafından doldurulma riski oluşturuyor.

        Konuştuğumuz bir yönetici “erken kayıt” sistemi ile özel okula kayıt yaptıracak velilerin 4 gruba ayrılacağını anlatıyor.

        Birinci grup: Kararlılar: Bu veliler her koşulda çocuklarını bir yabancı liseye göndermeye kararlı olanlardan oluşacak. Çocuk Galatasaray’ı, İstanbul’u (Erkek) kazansa bile bu velinin hedefi yabancı bir özel okul olduğu için kaydını yaptıracak. Ancak bunların sayısı birkaç yüzü geçmeyecek.

        İkinci grup: Burs peşindekiler: Bu veliler eğer çocuklarına herhangi bir liseden yüzde 100 burs alırsa çocuklarını özel okula yollayacaklar.

        Üçüncü grup: Düşük puanlılar: Bu veliler çocuklarının puanlarıyla iyi bir Anadolu lisesine girme olasılığının olmadığını bildikleri için özel okula kayıt yaptıracaklar.

        Dördüncü grup: Okuluna devam edecekler: Bu veliler çocuklarını okuttukları özel ortaokulların liselerine geçme kararı verenler. Yabancı özel okulların ortaokulları olmadığı için Türk özel okullarında okuyan ve eğitimlerinden memnun olan veliler aynı okulun lisesine de gidecekler.

        Okullar “düşük puanlı öğrenci” gelmesini de engellemek için farklı yöntemler geliştirmeyi planlıyor.

        Bunlardan biri taban puanlarını en üst puandan açıklamak ve devlette iyi bir liseye giremeyen iyi öğrencileri beklemek ve nakillerle kontenjanını doldurmak.

        Bir diğer yöntem ise taban puanını düşük tutup, kontenjanını doldurmak.

        Geçen yıl hesaplamaları kendileri yapan ve sabaha kadar çalışmak zorunda kalan okullar böyle bir yöntemi de kullanma taraftarı. Bu okullar, “Mantıklı bir taban puan açıklarız. 500’lük bir sistemde 480 ile 470 arasındaki öğrenci arasında fark sadece bir iki sorudur. Bu da kabul edilebilir bir aradır. Strese girmeden kontenjanımızı doldururuz” diyor.

        Görüldüğü gibi okullar alternatifler üzerinde çalışıyor.

        Ama her yıl olduğu gibi bu yıl da yine zorluk yaşayacak olan veliler olacak.

        Diğer Yazılar