Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TÜRKİYE nüfusunun yüzde 25’ini, özellikle uluslararası şirket çalışanlarının da neredeyse yarısını oluşturan 1981-1999 arasında doğanlar “Y” kuşağı olarak adlandırılıyor. Onların bir kısmı hâlâ üniversite öğrencisi, Z kuşağını oluşturan 2000’den sonra doğanlar ise daha alt eğitim kademelerinde okuyor. Ancak bu ay açıklanan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre onlar için “işsiz kuşak” ifadesini de kullanmak gerekiyor. Çünkü 18-24 yaşları arasındaki genç işsizlerin oranı yüzde 18.9’a ulaştı. Geçen yıl bu rakam yüzde 17 olmuştu. Her yıl genç işsizler ordusu artıyor.

        Ancak genç işsizlik sorununu yalnızca Türkiye yaşamıyor.

        Genç Başarı Eğitim Vakfı’nın (Junior Achievement) “İşsiz Kuşak: Küresel Genç İşsizliğin Sorunu” başlığıyla yayımladığı raporda dünya genelinde 15-24 yaşları arasındaki işsiz sayısının yaklaşık 600 milyona ulaştığı vurgulanıyor. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi son 10 yılda sistemli biçimde sayıları artıyor.

        Vakfın genel müdürü Engür Rutkay, hızla büyüyen gençlerin işsizlik sorununun bir gecede ortaya çıkmadığını belirterek “Türkiye’de yaşanan sorunun nedenleri arasında işverenlerin genç adaylarda aradıkları fonksiyonel becerileri bulamaması, mevcut eğitim sisteminin gençlerin istihdam edilebilirlik yeteneklerini geliştirme konusunda yetersiz kalması ve girişimciliğin halen bir kariyer seçeneği olarak algılanmaması öne çıkıyor” diyor.

        Gençleri iş piyasasına daha iyi hazırlayabilmek için ilköğretimden itibaren yetkinliklerini geliştirici ve temel becerileri öğreten programlara ihtiyaç duyulduğunu anlatan Rutkay, genç işsizlik sorununu çözmek için girişimcilik eğitiminin önemine dikkat çekiyor.

        Rutkay, tıpkı ABD, Kanada ve Avustralya’da olduğu gibi girişimciliğin “ülke ekonomisinin itici gücü” olarak kabul edilmesi gerektiğine değinerek şöyle konuşuyor:

        “Bu ülkelerde yeni istihdamın çok büyük bir bölümü yeni şirketler tarafından yaratılır. Örneğin ABD’de 1980-2005 tarihleri arasında ‘yeni’ istihdamın yüzde 100’ü, 5 yaşından küçük firmalar tarafından yaratıldı. Ama Türkiye gibi çelişkilerin olduğu ülkelerde erken girişimcilik ve büyüyen şirket oranı çok düşük. Bazılarında fırsatları değerlendiren ve ‘kopya güdümlü’ girişimcilik görülüyor. Bizim de içinde yer aldığımız kontrast ülkelerde girişimcilik istihdam yaratan bir ekonomik güç olarak görülmüyor. Oysa bu kabul edilse yaratacağı istihdam oranı yüksek olacak.”

        Genç Başarı Eğitim Vakfı gibi birçok sivil toplum kuruluşu genç işsizliğin çözüm yollarından birini istihdam yaratacak girişimcilerin yetişmesine bağlıyor. Eğitim sisteminin gençlerdeki potansiyeli ortaya çıkaracak düzenlemeler içermesi gerektiğini söyleyerek ilköğretimden itibaren öğrencilere girişimcilik eğitimi verilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Ancak girişimcilik bir kariyer seçeneği olarak görülebilir ve gençlerde “Yapabilirim” özgüveni yaratılabilirse istihdam yaratacak “girişimciler” de Türkiye’den çıkacaktır.

        Diğer Yazılar