Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MİLLİ Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) “aday” öğretmenlerin “asil öğretmenliğe” geçişinde yapılacak yazılı ve sözlü sınava girebilmek için getirdiği ve 10 ayrı başlıkta topladığı 50 “performans kriteri”, tıpkı “müdür atamalarında” olduğu gibi yargıdan dönebilir. Dün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, bundan sonra atanacak tüm öğretmen adaylarını yakından ilgilendiren değişiklikler içeriyor. Ataması yapılan ancak göreve “aday” yani stajyer olarak başlayan öğretmenlere performans kriterleri getirileceği, geçen yıl mart ayında torba kanunla yürürlüğe girmişti. Ancak bu performans kriterlerinin ne olduğu, öğretmen adaylarının hangi performanslarına göre değerlendirileceği belli değildi.

        İşte bakanlık bu performansın kriterlerini açıkladı: Türkçe’yi doğru ve akıcı konuşmaktan beden dilini ve ses tonunu doğru kullanmaya, meslektaşları ile iyi ilişkiler kurmaktan çevresine karşı saygılı davranış göstermeye, kılık ve kıyafetine özen göstermekten milli, manevi ve ahlaki değerleri korumaya kadar uzanan 50 kriter var. Öğretmen adayının yazılı ve sözlü sınava girebilmesi için önce bu performans kriterlerini aşması gerekiyor. Performansı daha ilk yıl “yeterli” bulunmayan, bir yılın sonunda öğretmenlikten atılacak. Performanstan “geçip” sınavda “kalanlar” ise bir yıl daha çalışacak.

        Ancak pek çok eğitimci bu performans kriterlerinin sübjektif değerlendirmelere dayandığını dile getiriyor. Örneğin Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Ses tonunu neye göre puanlayacaksın? Manevi değeri kim belirleyecek? Saygılı davranma kime göre? Ahlaki değerlerden kasıt ne? Tüm maddeler sübjektif değerlendirme. Bu kriterlerle ölçme ve değerlendirme yapılamaz ancak kadrolaşma yapılır. Yargıya gidiyoruz” diyor. Eğitim-İş İstanbul Şube Yöneticisi Maksut Balmuk “Müdür atamalarında getirilen kriterlere göre yapılan tüm işlemler yargıdan dönüyor. Bu da dönecek” derken, eski Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer de “Bu kriterlere göre yapılacak atamalar kaygı veriyor” diye konuşuyor.

        Milli Eğitim Bakanlığı ise ‘sübjektif kriterler’ iddiasına karşı çıkıyor.

        Hatırlayalım; geçtiğimiz yıl okul müdür ve yardımcılarına rotasyon gelmişti. 4 yılını dolduran 16 bin okul müdürü “sözlü” ve “anketlere” göre değerlendirilmiş, 7 binden fazlası 75 puanın altında kaldıkları için görevlerinden alınmıştı. Eğitimciler yargıya gitti ve hepsi görevlerine geri dönüyor. Gerekçe ise değerlendirmelerin sübjektif olması.

        O yüzden bu kriterlere göre öğretmenlik hakkını yitireceklerin açacakları davalara yine “sübjektiflik” gerekçeli kararlar damgasını vurabilir.

        Diğer Yazılar