Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÖSYM, “Soru üretmek zor”, “Ürettiğim soruları tekrar adaylara soracağım” gerekçeleriyle başta üniversite olmak üzere gerçekleştirdiği sınavların sorularını son 2 yıldır kamuoyu ile paylaşmıyor. Önce kurumun uyguladığı sınavlara ait soru ve cevaplar, 2013 yılında yapılan değişiklikle Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamı dışına çıkarıldı. Geçen yıldan bu yana da soruların yalnızca yüzde 20’si kamuoyuyla paylaşılıyor. Hatta ÖSYM, bu yıl soruları görmek ve itiraz etmek isteyenlerden 20 ile 50 TL arasında para bile talep etti.

        Yılın son günlerinde önce Anayasa Mahkemesi soru ve cevapların Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamı dışına çıkarılması düzenlemesini Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti, ardından da Danıştay 8. Dairesi soruların açıklanmamasını hukuka aykırı buldu. Ancak ÖSYM iki mahkemenin kararından sonra da soruların tümünü kamuoyu ile paylaşmadı. Yalnızca adaylar kendi soru kitapçıklarını ve cevap anahtarlarını görebildi. En azından mahkemelerin bu kararlarından sonra bir ücret ödemeden sorularına bakabildiler.

        Dün de Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı açıklandı.

        Soru ve cevapların Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamı dışında bırakılmasını öngören kanun hükmünün iptal gerekçesini mahkeme, “Kişilerin, eğitim veya iş hayatı bakımından geleceklerini belirleyen bu sınavların doğru olarak uygulanıp uygulanmadığını denetleyebilmeleri ve buna ilişkin hak arama özgürlüklerini kullanabilmeleri için anılan soru ve cevaplara erişebilmeleri gerekmektedir” diye açıkladı. Gerekçede Anayasa’nın bilgi edinme hakkını güvence altına alan 74. maddesi ile bu hakkın sınırlanmasını öngören düzenlemelerin Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen güvence ve ölçülülük ilkesine uygun olması gerektiği vurgulandı.

        Gerekçede soruların ölçme kalitesini düşürmemek için çeşitli tedbirler alınabileceği, soruların bir kısmının veya benzerlerinin yıllar içinde yeniden sorulabileceği ifade edilerek “Bu yöntemler yerine bilgi edinme hakkına sınırlama getirilmesi demokratik hukuk devletinde alınması gerekli zorunlu tedbirler kapsamında değerlendirilemez” denildi.

        Şimdi iptal kararından sonra oluşan yasal boşluğun doldurulması için 16 Ocak 2016’ya kadar süre var. Bakalım ÖSYM bu gerekçeli karardan sonra “Üretmesi çok zor” diyerek yine soruları saklayacak mı?

        Diğer Yazılar