Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Devlet koruması altındaki çocuk ve gençlere farkında olmadan bir etiketle yaklaşıyoruz. Araştırmalara göre 12 yaş altı çocuklara karşı “acıma” ve “merhamet” duygularını gösterirken, 12 yaş üstü çocuklardan “korku”yoruz. Onları “sinirli”, “öfkeli”, ”suça eğilimli” gibi çeşitli önyargılarla ve olumsuz etiketlemelerle karşı karşıya bırakıyoruz.

        Bu çocukların en fazla etiketlendikleri yerler ise eğitim kurumları. Okuldaki yaşıtları çocuklar onların yanına yaklaşmak istemezken, aileleri de “tehlike potansiyeli taşıyan” bu çocuklardan uzak durmalarını tavsiye ediyor.

        2015 yılı verilerine göre Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde yaklaşık 4 bini koruyucu ailede olmak üzere, 11 bin çocuk ve genç koruma ve bakım altında bulunuyor. Bu çocukların en büyük sorunları ise 3 alanda toplanıyor. Bunlar; 14-16 yaş arası eğitim sisteminin içinde tutma, reşit olarak ayrılınca hayata uyum sağlama ve işe yerleştikten sonra iş hayatında tutunma.

        Peki onların bu sorunları yaşamasında bizlerin payı yok mu?

        Bu verileri paylaşan Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV) işte bu sorudan hareketle “Etiketsiz Eğitim” adlı projeyi yaşama geçirdi. Öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimlerine destek sağlamak için projeler geliştiren ÖRAV’ın genel müdürü Selman Behmuaras’tan bu projeyi dinledim.

        Behmuaras, hedeflerinin bu çocukların eğitim sisteminden başlayıp dışlanmalarını önlemek olduğunu söyleyerek, “Devlet koruması altındaki çocukların sosyal hayattan dışlanmasının en önemli kaynağı bu çocukların eğitim sisteminde etiketlenmeleri” diyor. Bunun için de önce öğretmenlere “farkındalık” eğitimi veriliyor. Şimdilik 40 öğretmen bu eğitimlere katıldı, 1 yıllık süreçte sayı bine ulaşacak.

        Behmuaras, “Etiketli Eğitim’den vazgeçtikçe, hem öğretmenlerde hem de onlar aracılığıyla öğrenci ve velilerde bu bilinç arttıkça çocuklarımızın yaşadığı sorunlarda da gerileme olacağına eminiz” diye konuşuyor.

        Devlet koruması altındaki bu çocuklara yönelik kullanılan tanımlamaların değiştirilmesi için bir de “Doğu Sözlük” hazırlandıklarını vurgulayan Behmuaras, farkında olmadan kullandığımız ve çocukları etiketleyen bu tanımları değiştirmenin büyük adım olacağına dikkat çekiyor. Bu projeye işte bu tanımları değiştirerek hepimiz destek olabiliriz.

        İşte size değiştirebileceğiniz bazı tanımlamalar:

        - “Kimsesiz çocuk” yerine “devlet koruması altındaki çocuk”.

        - “Gerçek annesi” yerine “biyolojik annesi”.

        - ”Yurt çocuğu” yerine “yurtta yetişen çocuk” .

        - “Evlat alma” yerine “çocuğu evlat edinme”.

        - ”Yetimhane” yerine “çocuk yuvası, yetiştirme yurdu”.

        - ”Yuvadan çocuk alma” yerine “evlat edinme/koruyucu aile olma”.

        - ”Fuhuş” yerine “çocuğun cinsel istismarı”.

        Diğer Yazılar