Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’nin eğitim sorunlarının başında atanamayan öğretmenler geliyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Nisan 2016 verilerine göre net öğretmen açığı 66 bin 574. Atanamayan öğretmen sayısı ise 300 binin üzerinde. Üstelik “atanamayan öğretmenler ordusu”nun sayısı azalmıyor, her yıl katlanarak artıyor. Çünkü bu orduya her yıl ortalama 40 bin mezun veren eğitim fakülteleri değil, aynı zamanda fen edebiyat, ilahiyat başta olmak üzere pedagojik formasyon alarak öğretmenlik hakkı kazanan başka fakülte mezunları da ekleniyor.

        Öğretmen olmak ise Türkiye’de hiç de kolay değil. Atanmak için aşmaları gereken KPSS, ardından 18 branş için yapılan Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) var. Tüm bu sınavlarda başarılı olsalar bile bu kez de karşılarına “kontenjan” çıkıyor. Çünkü bakanlığın belirlediği kadro kadar atama yapılıyor. Yani bu sınavlardan en yüksek puanı bile alsalar şayet kontenjan yoksa atanmıyorsunuz. Tıpkı günlerdir seslerini duyurmaya çalışan felsefe grubu öğretmenleri gibi.

        Geçtiğimiz eylül ayında yapılan atamalara yaklaşık 4 bin öğretmen başvurdu, ama verilen kadro ancak 209 olunca en düşük 85.56 puanla bu branşa atama yapıldı.

        Felsefe grubu öğretmenliğine yapılan atamaların üniversitelerin felsefe, sosyoloji ve felsefe grubu; açık öğretim, ikinci öğretim ve örgün öğretim mezunlarının toplamını kapsadığını anlatan öğretmenler, “30 bin mezun, şu anda bu bölümlerde okuyan 75 bin öğrenci var. Toplam 100 bin adaya verilen kadro 209. Bu nasıl adaletsizlik?” diyor.

        Liselerde ise yalnızca 11’inci sınıfta 2 saat okutulan felsefe dersi zorunlu. Bunun dışında felsefe grubu dersleri psikoloji, sosyoloji ve mantık seçmeli ders. Bu dersler zorunlu olmaktan çıkarılıp seçmeli haline dönüştürüldüğü için de bu alanlardaki öğretmen ihtiyacı azalıyor. Felsefe grubu öğretmenlerinin girmesi gereken bu derslere ise okulların kadrolu başka branş öğretmenleri giriyor.

        Oysa öğretmenler felsefe derslerinin de bu grup çatısı altındaki diğer derslerin de ilkokuldan itibaren zorunlu olması gerektiğini söylüyor. Öğretmenler, “Lisede sadece 11’inci sınıfta 2 saatlik bir felsefe dersi öğrencilerin eleştirel düşünmeyi öğrenmeleri için yeterli olur mu? Bu ders ilkokuldan başlayarak zorunlu olmalı” diyor.

        Öğretmenler yıllardır dertlerini anlatmak için çaldıkları kapılardan “Felsefeye ihtiyaç yok” sözünü işittiklerini söyleyerek “Felsefe olmadan düşünme nasıl olacak?” diye konuşuyor.

        Felsefenin temeli “merak etmek” tir. Eğitim sisteminden “merak” çıkarıldığı zaman “Neden?” sorusunun cevabını aramayan, kendine verilen tüm bilgileri doğru kabul edip sorgulamayan, eleştirel düşünmeyi bilmeyen bir kuşak yetişir.

        Sorgulamayan bir nesilden ise ne bilim ne de yenilik çıkar.

        Felsefe işte tam da bu nedenle gereklidir ve felsefeye bu yüzden ihtiyaç vardır.

        Diğer Yazılar