Bu çocuklar üniversite için de mi savaşacak?
“Beykozlu Mozart” olarak tanınan 19 yaşındaki Yunus Yazar ile tekrar otizmli çocukların eğitim sorunları gündeme geldi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın direktifi ile konservatuvar eğitimi almak isteyen Yunus’un durumu incelenecek. Belki Yunus kendi gibi diğer çocuklar için de bir adım atılmasının önünü açacak.
Türkiye’de engelli hele otizmli çocukları olan ailelerin aşmaları gereken engeller saymakla bitmez. En başta da önyargılar geliyor. Bu sütunlarda defalarca engelli çocukların en temel anayasal hakları olan eğitim için nasıl mücadele vermek zorunda kaldıklarını dile getirdik. Bırakın velileri birçok okul yöneticisi ve öğretmen onları kurumlarında istemiyor. Bu yüzden de engel üzerine engel çıkarıyorlar.
Bu sıkıntıları en yoğun yaşayanlardan biri de Yunus gibi otizmli ve piyano çalan bir genç kız Beril Zorlu oldu. Beril’in adı özel yetenek sınavına girdiği lisenin kazananlar listesinden gece yarısı silinerek, “Adı yanlışlıkla yazılmış” açıklaması yapıldı. İlköğretimde de benzer sıkıntılarla karşılaşan Beril’in yaşadıklarını Habertürk duyurunca dönemin Aile Bakanı Fatma Şahin’in müdahalesi ile sınav tekrar düzenlendi. “Ses kaydı yapılan” sınav sonunda Beril okula en yüksek puanla giren öğrenci oldu.
Ailesi ile Beril’in verdiği mücadele Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) güzel sanatlar liseleri sınavları ve kontenjanlarında kaynaştırma öğrencileri için düzenlemeler yapmasıyla sonuçlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da başbakanlığı döneminde Beril’e Dünya Kız Çocukları Günü’nde plaket verdi.
Lise eğitimi süresince birçok kişisel konser veren, ünlü piyanist Gülsin Onay ile sahne alan iki yıl üst üste Kanada’da Uluslararası Dünya Otizm Festivali’nde “Genç Performans Sanatçısı” alanında dünya üçüncülüğü ödülünü kazanan Beril bu yıl üniversite sınavlarına da girdi. YGS’den 130 puan aldı ve şimdi yükseköğretim kurumlarının düzenleyeceği özel yetenek sınavlarına katılmaya hazırlanıyor.
YÖK’ün engelli öğrenciler için düzenlemeleri var. YGS’de 100 puan alan engelli öğrenciler özel yetenek sınavlarına katılabilecek. Bu yıl zihinsel engelli öğrenciler de buna eklendi. Bu yıl için alınan bir başka karara göre de yükseköğretim kurumları engelli öğrenciler için ayrı bir özel yetenek sınavı düzenleyecek.
Peki Beril ve benzer durumdaki çocukların hazırlandığı bu sınavlar gerçekleşebilecek mi? Neden mi?
Çünkü ailelerin görüştükleri yükseköğretim kurumları bu sınavları açmakta hiç de gönüllü değiller ve aileleri kayıttan vazgeçirmeye çalışıyorlar. Çünkü bu çocuklar önkayıt yaptırırsa zorunlu “engelliler için özel yetenek” sınavı açacaklar. Ancak görüşmeye gelen ailelere verilen tavsiyeler şöyle oluyor: “Bu konservatuvarlar sanatçı yetiştiren kurumlar. Çocuklarınız burada çok zorlanır. Onları mutsuz edersiniz. Çocuklarınızın mutluluğunu düşünüyorsanız başvurmazsınız.”
Bu çocukların her birinin ayrı bir yeteneği olduğunu kabul etmedikleri için daha yolun başında engel çıkarılıyor. Bize ulaşan aileler “Çocuğumuzun mutluluğu için sınavlara gireceğiz” diyor. Sınav açılınca da bu kez “içerik” sorunu karşılarına çıkacak. Çünkü “normal” çocukların sorumlu olduğu müfredattan onlar da sorumlu olacak. Fark sadece “normal” çocuklarla onları birbirinden ayırarak, ayrı sınava almak olacak.
Bu çocukların ailelerinin eğitim için verdiği mücadele daha okul öncesinden başlıyor, üniversite için de kesintisiz sürüyor.
