Öğretmen açığına çözüm olacak mı?
YENİ öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala hem öğretmenleri hem de akademisyenleri ilgilendiren değişiklikler oluyor. Önce öğretmenlerden başlayalım, uzun süredir öğretmenlerin kampanyalarla gündeme getirdiği “yönetmeliğe bağlı alan değişikliği” konusunda nihayet Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bir adım attı.
En son alan değişikliği, 4+4+4 eğitim yasasının uygulamaya konulduğu 2012 yılında yapılmıştı. Birçok öğretmen norm fazlası olmamak ve eşlerinin yanına gidebilmek için diplomalarındaki yan dallarına geçmişti. O tarihten bu yana alan değişikliği tüm taleplere rağmen yapılmadı.
Oysa defalarca bu köşede de dile getirdiğimiz gibi, alan değişikliği hem norm kadro hem de öğretmen açığının giderilmesinde bir çözüm olabilir. Hatırlayalım, geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz öğretmen açığını 81 bin olarak açıklamıştı. Daha önceki açıklamalarına göre de norm kadro fazlası öğretmen sayısı 50 bin. Alan değişikliği atıl durumda bırakılan norm kadrodaki bu öğretmenlerin alanlarına dönmelerini sağlayabilir. Üstelik de bu yıl 20 binin üzerinde öğretmenin emekli olduğu dikkate alındığında alan değişikliği kararının ne kadar önemli olduğu görülüyor. Aksi halde bakanlığın “can simidi” haline dönüştürdüğü ücretli öğretmenler ile açık giderilmeye çalışılacak.
Yine bakanlığın il içi ve iller arası mazerete bağlı ikinci bir yer değişikliği kararı da öğretmenleri sevindirdi. 2017-2018 öğretim yılının başlayacağı 18 Eylül’den önce bu iki atamanın da sonuçlandırılması bekleniyor.
Ancak bakanlığın hem alan değişikliği hem de ikinci kez mazerete bağlı yer değiştirme yapılması kararı almasını eğitimciler farklı da yorumluyor. Dün konuştuğumuz eğitim sendikalarının temsilcilerine göre, bu iki kararın altında eğitimcilere göre özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bine yakın öğretmenin başka illere gönderilmesi yatıyor. Bu hafta başından itibaren bu bölgedeki öğretmenlerin görev yaptıkları okullarda ilişiklerinin kesildiği ve başka illere atandıkları ortaya çıktı. Öğretmenlere ve eğitim sendikalarına göre bu bir sürgün. Eğitimciler her gün başka illere gönderilen öğretmen sayısının artığına dikkat çekiyor ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açmaya hazırlandıklarını söylüyor.
Okulların açılmasına sayılı günler kala başka illere gönderilmesinin öğretmenleri zor durumda bıraktığı gibi eğitimi de olumsuz etkileyeceği konuşuluyor.
**************
ÜNİVERSİTESİNE DÖNEMİYOR
15 Temmuz darbe girişiminden bu yana üniversitelerden 5 binin üzerinde akademisyen ihraç edildi. Bazıları da görevlerine iade edilmeye başlandı. Ancak bu akademisyenlerle ilgili alınan son karar dikkat çekici. Çünkü soruşturma geçirip suçsuz oldukları anlaşılan ve bu yüzden de göreve iade edilen akademisyenler, kendi üniversitelerine dönemiyor. Bu akademisyenler Ankara, İstanbul, İzmir ve kendi üniversitesi dışında 2006’dan sonra kurulan üniversitelerde göreve başlatılacak.
İşte akademisyenler bu karara karşı çıkıyor ve “Suçsuz olduğumuz ortaya çıkmışken kendi görev yaptığımız üniversitelere neden dönemiyoruz? Haksız yere ihraç edildiğimiz anlaşılmışken, sürgün gibi neden başka bir üniversiteye gönderiliyoruz. YÖK, akademisyen açığına bizimle mi çözüm bulmak istiyor?” diyor.
