Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        4+4+4 formülü son değişiklikle ikinci 4'e değil, son 4'e yani lise dönemine evde eğitim (home schooling) sistemi getiriyor. Bu sistemden yararlanacakların da "üstün zekâlı ya da psikolojik raporu olan öğrenciler" olacağı belirtiliyor. Oysa bu iki kategorideki çocukların evde değil, sosyalleşmelerinin gerçekleştiği okulda eğitime ve toplumsal yapıdan dışlanmamaya ihtiyaçları var.

        Bu alanda çalışan akademisyenlerin ortak görüşü; akademik gelişimin okulun onlarca misyonundan yalnızca biri olduğu. Sosyal, duygusal, moral, ilgi, motivasyon ve karakter eğitimi gibi daha birçok gelişim okulda gerçekleşiyor.

        Anadolu Üniversitesi Üstün Zekâlıların Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Uğur Sak, "evde eğitim" için örnek verilen ABD'de üstün yetenekli çocuklar için liselerde ileri, üniversitelerde ise onur sınıfları oluşturulduğunu vurgulayarak, "ABD, üstün yetenekli öğrencileri daha çok okulda tutmaya çalışıyor. Evde okul modelinin üstün yetenekli öğrencilerin eğitimleri konusunda etkili olduğunu gösteren dikkate değer bilimsel araştırmalar bulunmuyor" diyor.

        Üstün yetenekli çocukların eğitimi konusunda çalışan isimlerden biri de Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Füsun Akarsu. O da bu çocukları örgün eğitimin dışına çıkarmanın doğru olmadığını vurguluyor ve "Örgün eğitimde esneklik yaratıp bu çocukların ihtiyaçlarına yanıt verilir. Üstelik bu konuyla ilgili benim de içinde bulunduğum grubun hazırladığı rapor bakanlıkta" diyor. Akarsu, psikolojik raporu olan çocukların da eğitim sisteminden çıkarılmaması gerektiğinin altını çiziyor.

        Eski Boğaziçi Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Ali Baykal ise "Bu alanda eğitimde en yaygın yaklaşım üstün zekâlıları ayrıştırmadan yani toplumsal dokudan ayırmadan, zenginleştirilmiş müfredat ve ekstra etkiniklerle örgün eğitimin içinde tutmak" diyor.

        Bu arada Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeniden yapılandırılmasında en dikkat çeken değişikliklerden biri de bir türlü sayıları belirlenemeyen "özel yetenekli" çocuklarla ilgili özel bir birimin kurulması olmuştu. Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü çatısı altında "Özel Yeteneklerin Geliştirilmesi" adıyla kurulan grup başkanlığının görevi Türkiye'deki "özel çocukları" bulmak ve onlar için eğitim programlarını sivil toplum örgütleriyle üretmek. Bakanlığın yeni yapılanmasında bu çocukların evde eğitim almaları öngörülmüyor.

        Diğer Yazılar