Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YARIYIL tatili, çocuklar için çığlık attıracak derecede eğlenceli ve heyecanla beklenen bir dönem. Hatta hafta sonu tatilini bile okul günleri arasında sevinçle bekleyen çocuklar için büyük yaz tatili öncesi yarı yıl tatili adeta bir armağan.

        Ancak biz anneler için durum ne derece sevindirici ve eğlenceli bunu yaşayanlar olarak yine biz anneler iyi biliyoruz. Hele hele çalışan bir anneyseniz şu an içinde bulunduğumuz 2 hafta çeşitli kaotik durumlara neden olabiliyor.

        Örneğin, günde 15 kez ofis 10 kez cep telefonunuzdan aranmanız gibi... "Anne canım sıkıldı bir şey yapmam lazım" sorusuna tüm bu telefon aramalarında sabırla yanıt vermek durumunda olmanız gibi... Hafta içi her güne bir program, aktivite, gezi, arkadaş buluşması, sinema, oyun, alışveriş, ilginç bir mekân ziyareti gibi şeyler koymak ile ilgili resmen bir ajanda tutmak zorunda olduğunuz gibi...

        'ANNE TATİL BUGÜN!'

        Çocukları derse boğmayın, temel sorumluluklarını yapsınlar üstlerine gitmeyin, karneleri anlayışla karşılayın dese de uzmanlar tamamen "eğlence" odaklı bir bekleyiş içinde olan çocukların kafalarını ve okula olan konsantrasyonlarını da bu 15 gün içinde kaybetmemeleri de gerekiyor aslında. Verilen ödevleri yapmanın dışında kitap okumaları, spor yapmaları da bana göre eğlenmenin yanı sıra çok önemli konular.

        İşin ilginci 3 farklı yaşta çocuk sahibi, hatta en küçüğü henüz bezli bebeklik-çocukluk arasında olan da bir anne olarak net olarak şunu gözlemliyorum ki sadece 10 yaşındaki oğlum sevinmiyor bu yıl yarı tatili için. 3 yaşındaki kızım da 2 yaşındaki minik oğlum da "yaşasın tatil" modundalar. Duyan da anaokulunda sürekli ödev veriliyor, çok ağır çalıştırılıyor zanneder kızımı. Küçük Rüzgar'ım ise henüz anaokuluna bile gitmiyor olmasına rağmen her sabah "Anne tatil bugün okul" diyerek bana günaydın diyor.

        Ve ben tümünün gözlerimin içine içine "Eğlendir beni anneeee" şeklinde baktığı bu çocukları eğlendirmenin nasıl yolunu buldum biliyor musunuz?

        Hepsini mutfağa sokuyorum...

        Bu yıl aktivitemiz mutfak işleri.

        Yemek kitaplarından her güne özel bir şey seçiyoruz. Malzemeleri listeliyoruz. Yazma çizme işlerini Emre yapıyor. Benim söylediklerimi abilerinin yazması için Kaila ve Rüzgar tekrarlıyor. Bir önceki günün akşamı markete gidip listesinin üzerinden geçip eksikleri alıyoruz. Ve başlıyoruz her gün bir şey yapmaya. Elmalı tartlar mı dersiniz? İçinde şekerler olan kekler mi istersiniz? Rüzgar'ımın en sevdiği şey olan minik börekitaslar mı seçersiniz? Bilemiyorum ama o un, hamur, reçel, şekerler, süsler, oyun hamurlarında kullandıkları kalıplar derken kendilerini kaybediyorlar. En keyifli yanı ise genelde fırının başında beklemek oluyor. Birbirinden başka sanat eserlerimiz fırından misler gibi yayılan kokular arasında sofraya konduğunda herkes hepsini yiyor mu tabii ki hayır ama "Bunu ben yaptım" çığlıkları arasında ağızlarına attıkları o bir lokma bile var ya işte o dünyaya bedel bir duygu durumu oluyor.

        O DA YEMEK YAPABİLSİN

        Bunu yapmamın bir diğer amacı erkek çocuk annesi olarak oğullarımın da yemek yapmanın doğal, şahane ve sadece kadınları ilgilendirmeyen bir durum olduğunu anlamalarını istemem. Çünkü onların da tıpkı benim eşim gibi, eşlerine yardım eden, mutfağa giren, elinden yemek yapmak gelen, tatları, lezzetleri ayrıştıran, farkındalığı yüksek erkeklerden olmalarını istiyorum. Çünkü yemek yapabilen ve bu işten keyif alan erkeklerin cidden başka boyutta, farklı ve hayata bakışı çok özel insanlar olduğuna inanıyorum...

        Tüm çocuklara bol bol eğlence, çocuklarla tatile gitmemiş olan ve hatta çalışan benim gibi annelere ise 15 günlük yoğun aktiviteler arasında sabır, selamet, huzur, mutluluk ve kolaylık diliyorum...

        Gurur duyuyoruz!

        GÖZLERİMİZİ dolu dolu eden bir durum var son günlerde. Neden mi? Aralıkta Kanyon'da açtığımız Hayat Odamız hakkında gelen kullanıcı yorumlarını okudukça her gün bir kez daha ne kadar güzel ve

        doğru bir şey yapmışız ve şükürler olsun ki içine sevgimizi ve emeğimizi kattığımız, çok uğraştığımız bu iş sayesinde annelerin ve bebeklerin hayatlarına dokunabilmişiz diyoruz.

        Bebeğini emzirmek için, altını değiştirmek ve bakımını yapabilmek için veya mamasını yedirebilmek için Hayat Odasını kullanan annelerden gelen mektuplar ve teşekkürler bizi öyle mutlu ediyor ki "Annenin derdinden anneler anlar" sözünün doğrulunu da ortaya çıkarıyor. "Çok temiz, çok ferah teşekkürler Habertürk" diyen de var "Her şey çok güzel ama bu marka da olsun" talepleri olan da... En çok mutlu olduğumuz mesajlardan biri ise şu ikisi oldu: "Ülkem için gurur duydum, içim umut doldu. Bu oda bebek bakım odalarına çığır atlatmış teşekkürler Habertürk" mesajları.

        Elimizden geldiğince tüm taleplere geri dönmeye ve annelerin ihtiyaçlarını odamızda bulundurmaya gayret ediyoruz.

        Bize e-posta gönderen, o an orada eliyle not yazıp bırakan, memnuniyetini söyleyen tüm annelerimize ve odamızın yapımı için destek olan, emek harcayan, başta kendi gazetemiz ve sonrasında hayalimizi gerçekleştirmemize yardımcı olan tüm sponsorlarımıza dostlarımıza çok teşekkür ederiz.

        9. Hamurdan Hayaller YARIŞMASI BAŞLIYOR!

        GELENEKSEL hale gelen Hamurdan Hayaller Yarışması'nın 9'uncusu gerçekleşiyor. Play-Doh'nun rengârenk oyun hamurları ve eğlenceli setleriyle hayal güçlerini ifade eden çocukların heyecanla beklediği yarışmaya katılımlar 17 Mart'a kadar devam edecek. Yarışmanın jüri üyeleri arasında; moda tasarımcısı Arzu Kaprol, ressam Bedri Baykam, tasarımcı Derin Sarıyer, ünlü fotoğrafçı Nihat Odabaşı ve Mimar Sinan Üniversitesi Heykel Bölüm Başkanı Vedat Somay gibi Türkiye'nin farklı sanat dallarından en yaratıcı isimler yer alıyor.

        4-7 yaş arasındaki çocukların katılımına açık olan Hamurdan Hayaller Yarışması'na başvurmak için çocukların Play-Doh oyun hamurlarıyla yaptıkları yaratıcı şekillerin fotoğrafını çekip göndermek yeterli.

        Çocuklar ayrıca şubat ve mart aylarında İzmir, Ankara ve İstanbul'daki AVM'lerde gerçekleşecek eğlenceli Play-Doh etkinliklerine katılarak da yarışmaya başvuruda bulunabilecekler. AVM etkinlikleri 9-10 Şubat tarihlerinde İstanbul Carrefour İçerenköy ve İstanbul Metrocity'de, 16-17 Şubat tarihlerinde İstanbul Buyaka ve İzmir Ege Park Mavişehir'de, 23-24 Şubat'ta İstanbul Beylikdüzü Migros AVM ve İzmir Optimum Outlet'te, 2-3 Mart tarihlerinde İstanbul İstinye Park ve Ankara ANKAmall'da ve son olarak 9-10 Mart tarihlerinde İstanbul Capitol ve Ankara Cepa'da yapılacak. Kazananların 29 Mart'ta açıklanacağı Hamurdan Hayaller Yarışması'nda her yaş kategorisinde birinci olanları 'boylarınca oyuncak ödülü', 2. ve 3'üncüleri ise sürpriz hediyeler bekliyor. Büyük ödül ise iPad Mini...

        Diğer Yazılar