Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son yıllarda hastalıkları bitkisel karışım ve otlarla tedavi modası başladı.

        Diyabeti kesin iyileştirdiği, kanseri silip atığı, hızlı kilo verdirdiği iddia edilen bitkisel ilaç reklamları internette sayfa sayfa yayımlanıyor.

        Bundan etkilenen hastalar, avuç avuç bitkisel karışım kullanıyor.

        Hastalıkların tedavisi için bitkisel ilaç kullanımı o kadar yaygınlaştı ki bu pazarın cirosunun, Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı ilaçların cirosundan daha fazla olduğu söyleniyor.

        Bu bitkisel karışımlar iddia edildiği gibi gerçekten etkili mi, bilimsel ilaçların yerini alabilir mi, bu konuyu gündeme getirdik.

        DİYABETTE YARARLI MI ZARARLI MI?

        Remziye Hanım 51 yaşında 10 yıllık Tip 2 diyabetli. Üç hafta önce acil olarak İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yatırıldı. Remziye Hanım’ın öyküsü 1.5 ay önce Malatya’da başlıyor. Bir tanıdığından Diyarbakır Ergani’de şeker hastalığını bitkisel ilaçlarla iyileştirdiği söylenen bir doktorun adını duyuyor. Oğluyla beraber kalkıp Ergani’ye gidiyorlar. Doktorun muayenehanesi tıklım tıklım. Tekirdağ’dan, Samsun’dan hastalar var. Sırası geliyor içeri alınıyor, doktor kendisini dinliyor, ilaçların çok fazla olduğunu, çoğunun gereksiz olduğunu, bunları bırakmasını söylüyor ve yerine değişik bitkisel karışımlar veriyor.

        İlaçlarını bırakan Remziye Hanım, verilen bitkisel karışımları içmeye başlıyor, ama bir süre sonra fenalaşıyor ve bulantı, kusma şikâyetleri oluyor. Kan şekeri yükseliyor. Acilen bir doktora götürüyorlar. Doktor karaciğer enzimlerini aşırı yüksek buluyor, karaciğer yetmezliği olduğunu, tam teşekküllü bir hastaneye gitmelerini söylüyor. Toksik hepatit ya da karaciğer zehirlenmesi tanısıyla hastaneye yatırılıyor ve tedavi altına alınıyor. Hasta ölümden dönüyor.

        BİTKİSEL ZAYIFLAMA İLAÇLARI ÖLÜM SAÇIYOR

        Ebru, 24 yaşında bir genç kız. İstanbul Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans öğrencisi. Kilosunu fazla buluyor ve zayıflamak için uğraşıyor. Birçok yöntem deniyor ve başarılı olamıyor. İnternette reklamları olan bir zayıflama ilacını denemeye karar veriyor; 6 ayda 11 kilo veriyor. Bir gün hastalanıyor çarpıntı, terleme, kasıklarında ağrılar oluyor. Doktora gidip ilaç alıyor, ertesi gün bir akrabasının nişanında dans ederken fenalaşıyor ve babasının kollarında ölüyor.

        Süleyman Demirel Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Yeşim’in de öyküsü benzer. Hızlı kilo vermek istiyor ve internette bulduğu zayıflama ilaçlarını kullanıp 15 günde 10 kilo veriyor, kaldığı yurtta yatağında ölü bulunuyor.

        15 yaşında lise öğrencisi Belgin’in de, Zonguldaklı hemşire Ceren’in de, 23 yaşındaki Kastamonulu Nilay’ın da, Balıkesir’de güvenlik şirketindeki Nilüfer’in hikâyeleri de benzer. İnternetten aldıkları zayıflama haplarını içtikten bir süre sonra hayatlarını kaybediyorlar.

        TOKSİK MADDE KATILIYOR

        Bitkisel zayıflama ilaçları için internette insanları etkilemeye çalışan benzer yazılar var: “Çin’in şu bölgesinde, Hindistan’ın bu bölgesinde ya da dünyanın herhangi bir yerinde yüzyıllardan beri bilinen zayıflamak için kullanılan bilmem ne bitkisinin özünden yapılmıştır.”

        Aslında gerçek böyle değil. Bu haplara medikal etkili ilaç hammaddesi katıyorlar. Örneğin, bitkisel ilaç sonucu ölümlerde yapılan otopsi raporlarının önemli bir bölümünde “sibutramin” etken maddesi toksik dozda bulunmuş.

        Sibutramin, bir süre önce FDA ve Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı eczanelerde satılan bir zayıflama ilacının etken maddesi. Bir süre piyasada 5 mg’lık ve 10 mg’lık formları vardı. Beyindeki iştah merkezi üzerinden etkili, iştah kesiyor ama bir süre sonra terleme, kabızlık gibi yan etkileri nedeniyle ülkemizde yasaklandı.

        Bitkisel zayıflama ilaçlarında yapılan incelemede, bu hapların ruhsattaki dozdan beş-on kat yüksek sibutramin içerdiği bulunuyor ve içinde 70 mg’a kadar sibutramin içeren bu haplar ölüm saçıyor. Çok acı ki bu haplar halen piyasada satılıyor ve birçok genç insan hayatını kaybediyor.

        ASIL TEHLİKE NEREDE?

        Bitkisel kökenli olduğu iddia edilen haplar iki gruba ayrılıyor. Birinci grupta, diyabet ya da kanseri tedavi ettiğini iddia eden bitkisel karışımdan oluşmuş haplar var. Sadece otlar, bitkisel karışımlarla hazırlanmış ve aktif etken madde ilavesi olmayan haplar. Fiyatları çok pahalı ve tamamına yakını etkisiz. Bu tür bitkisel ilaçlar karaciğer, böbrek yetmezliği gibi organ yetmezliklerine neden olabiliyor, ama en büyük tehlike hastanın kullandığı asıl ilaçlarını bırakması, o zaman hayatı tehdit eden sonuçlar olabiliyor. İkinci grupta zayıflama ya da cinsel performansı artırdığını iddia eden bitkisel ilaçlar var. Bunların tamamına yakını aktif madde katkılı. Zayıflama ilaçlarında toksik doz sibutramin, cinsel performansı artıranlarda yüksek doz sidenafil ve tadenafil türevi aktif ilaç katkılı maddeler, doğrudan ölüme neden olabiliyor.

        TIBBİ İLAÇLAR, BİTKİSEL HAPLARDAN NEDEN FARKLI?

        Bugün modern tıpta kullandığımız birçok ilaç, bitkisel kökenli. Dünyanın en çok satan ilacı aspirin, söğüt ağacının kabuğundan metformin Fransız leylağından elde ediliyor.

        Ama bir bitkinin ilaç haline getirilmesi, en az 10-14 yıllık araştırma gerektiren uzun bir süreç. Uluslararası kurallar gereği insan sağlığını korumak amacıyla, öncelikle bitki içindeki maddeden etken maddenin ayrıştırılması, saflaştırılması gerekli. Sonra deney hayvanları üzerinde yan etkilerinin araştırılması, daha sonra başka organlar üzerinde uzun süreli etkilerinin incelenmesi gerekli.

        Bundan sonra gönüllü deneklerle insanlar üzerinde, ardından gönüllülerde denenmesi, güvenilirlik ve etkinlik çalışmalarının yapılması zorunlu. Ancak bu aşamalar tamamlandıktan ve sonuçlar bağımsız bilim kurullarında ruhsatlandırıldıktan sonra bir bitki özü, güvenli ilaç haline gelebiliyor.

        Üzülerek belirtmek gerekir ki bu çalışmaların hiçbiri yapılmadan, ruhsat alınmadan birçok bitki karışımı ilaç adı altında satılmakta. Uzman olmayan kişilerin bu bitkisel mamullerle hastalıkları tedavi ettiği iddiaları hastaları yanıltmakta.

        NE YAPMALI?

        - Bitkisel olduğu iddia edilen haplar, bir türlü düzeltilemeyen yasal boşluklardan yararlanıyor. Bu haplar için bitkisel karışım ve destek ürünleri adı altında Tarım Bakanlığı’ndan satış yetkisi alınıyor. Sağlık Bakanlığı’nın çok ciddi kuralları olan ilaç ruhsat işlemlerine girmeden internette, eczanede satışa çıkıyorlar.

        - Siz siz olun, üzerinde Sağlık Bakanlığı ruhsatı olmayan hiçbir bitkisel karışım hap ya da ilaç adı altında satılan maddeleri kullanmayın.

        - Bitkisel karışımlar kim tarafından önerilirse önerilsin doktorunuza danışmadan kullanmayın.

        - Kanser, kalp hastalığı, diyabet gibi ciddi hastalıklarınız varsa kendi medikal ilaçlarınızı hiçbir şekilde aksatmayın. Bu karışımlar ilaç yerine kullanılmaz, hayatınızı tehlikeye atmayın.

        Diğer Yazılar