Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçmeyen bir öksürüğünüz mü var, sesiniz sık sık kısılıyor mu, zaman zaman ağzınızda bir koku mu oluyor, yutma güçlüğünden mi yakınıyorsunuz? Sizde de reflü olabilir.

        Reflü, toplumda sanıldığından da yaygın bir sağlık sorunu. Bugüne kadar nedenini izah edemediğimiz, bir kısmını psikolojik, bir kısmını da idiopatik (sebebi bilinmeyen) olarak isimlendirdiğimiz birçok sağlık sorununun asıl hazırlayıcı nedeninin reflü olduğunu biliyoruz.

        REFLÜ NEDİR?

        Reflü aslında midenin üst ucunda, midedeki yiyeceklerin tekrar yemek borusuna geçmesini engelleyen kapak mekanizmasının gevşemesi anlamına geliyor. Bu gevşeklik nedeniyle midedeki yiyecekler ve mide asidi tekrar yemek borusuna, boğaza, hatta soluk borusuna kadar gelebilir, bu dokuları asit özelliği nedeniyle tahriş edebilir.

        Yemek borusundaki tahriş sonucu göğsün arka kısmında yanma, ağrı hissi olabilir. Bazen bu yanma, kalp kriziyle karıştırılır. Yapılan çalışmalar, göğüs ağrısı ve kalp krizi endişesiyle hastaneye başvuran insanların yaklaşık % 50’sinde ağrı nedeninin reflü olduğunu gösteriyor.

        Mide asit salgısı ve midedeki yiyecekler boğaz ve gırtlağa kadar gelirse, ses kısıklığı, gıcık tarzında kronik öksürük, boğazda takıntı hissi, larenjit, faranjit ve yanmaya neden olabilir.

        REKLAM

        Eğer solunum yollarına kaçarsa nefes darlığı, öksürük, astım gibi bulgular, geceleri boğulma hissi, sırt ağrısı gibi şikâyetlere neden olabilir.

        Reflü ayrıca aşırı geğirme, yanma hissi, gaz, hazımsızlık ve ağızda istenmeyen kokulara yol açabilir.

        EN ÖNEMLİ NEDENİ OBEZİTE

        Kocaman göbeği olan kilolu bir insana bakıp da şişmanlıkta yağların sadece dışarıya doğru büyüdüğünü düşünmeyin. Obezitede yağlar dışarıya sarktığı gibi iç organları da sıkıştırır. Şişman bir insanda akciğer kapasitesi daha azdır, karın boşluğu daha küçülmüştür.

        Şişmanlık iki nedenle reflüyü oluşturur. Birinci neden yağların mideye baskısı, ikinci neden boyunda nefes yollarına baskı ve uyku apnesi sendromu.

        Gerçekten uyku apnesi sendromu, reflünün obeziteyle bir numaralı nedenidir. Uykuda kapanan solunum yollarını açmak için vücut abdominal (karın kaslarını kullanarak) solunumu açmaya çalışır. Bu pozitif zorunlu solunum, mide içi basıncı artırarak yiyeceklerin mideden yemek borusuna kaçmasına neden olur. Mide fıtıkları da mide kapağının gevşemesine, reflüye yol açabilir.

        Reflü, yaşla artar. İlerleyen yaşlarda yine midenin üstündeki kapağın fonksiyonu bozulabilir, gevşer ve gece uykuda yiyeceklerin yemek borusuna kaçmasını engelleyemez.

        HAMİLELİKTE REFLÜ ÇOK ÖNEMLİ

        Hamilelikte en önemli sağlık sorunlarından biri reflü. Bu dönemde bir taraftan gebelikte bebeğin mideye baskı yapması, diğer taraftan gebelikte salgılanan progesteron hormonunun mide kapağını gevşetmesiyle reflü çok kolayca oluşabilir.

        REKLAM

        Yapılan çalışmalar gebelerin % 70’inden fazlasında farklı zamanlarda, farklı şekilde reflü yakınmaları olduğunu ortaya çıkardı. Gebeliğin ileri dönemlerinde reflü ya da midedeki gıdalarda geri kaçış oranı daha da artabilir. Yukarıda sayılan birçok bulgu ortaya çıkabilir.

        Gebelikte sık rastlanan mide yakınmalarının en önemli nedenlerinden biri reflüdür. Gebelerin şanssızlığı, bebeğin zarar görmemesi için ilaç tedavisinden yeteri kadar yararlanamamaları. Bu nedenle reflü için doğru beslenme programı ve uykuda yatış teknikleri çok önemli.

        ÇOCUKLARDA BÜYÜMEYE ENGEL OLABİLİR

        Reflü özellikle 6 aydan küçük bebeklerin genellikle ihmal edilen çok önemli bir sağlık sorunu ve bebekte en yaygın yemek borusu hastalığıdır.

        Çalışmalarda 6 aydan küçük bebeklerin % 40’ında reflü yakınması saptanmış. 6-9 ay arası bebeklerde bu oran % 70’lere kadar çıkıyor.

        Yeni doğan bebeklerde mide sindirim sistemi henüz yeterli gelişmediği için bebek düz yatar pozisyonda iken süt ya da mama yemek borusuna kaçabilir, midenin asidi yemek borusunu tahriş edebilir. Ağızda yara, vücutta döküntü gelişebilir.

        Uzun süreli reflü, sindirim sistemindeki tahrişlere, çocuğun gece öksürüklerine, ses kısıklıklarına ve yeterli beslenmemesine, giderek de gelişme geriliğine sebep olabilir. Bebekler mama ya da sütten sonra yarım saat 45’lik bir açıda yatırılmalı, devam ediyorsa özel mamalara geçilmelidir.

        NASIL TEDAVİ EDİLİR?

        REKLAM

        Reflü tedavisinde her zaman ilk adım çevresel koşulları ve beslenme programını düzenlemek olmalı, bununla başarılı olunamıyorsa daha etkin tedavi seçenekleri araştırılmalı.

        - Reflünün en önemli nedeni uyku apnesi sendromudur. Bir uyku laboratuvarında uyku testi yaptırın, uykuda solunum durmaları saptandıysa tedavi olun.

        - Kilonuz fazlaysa bir endokrinoloji ve metabolizma uzmanıyla konuşup nedenini araştırın. Bulunan nedene göre beslenme uzmanından kilo kontrolü için destek alın.

        - Reflünün ilaçla tedavisi için bir gastroenteroloji uzmanına başvurun. Mide asidi salgısını bloke edecek ilaçlar, reflü semptomlarına iyi gelecektir ama doktorunuz size bu ilacı önerdiyse altı aydan fazla aynı etken maddeyi kullanmayın. Uzun kullanımların mahzuru olabilir.

        - Reflü bu önlemlerle kontrol altına alınamaz, yemek borusunda kronik tahriş ve yaralar devam ederse, ilaç tedavisi yararlı olmamışsa ya da reflü nedeni mide fıtığı ise bir cerrahi uzmanıyla konuşabilirsiniz.

        Cerrahi tedavi yöntemi olarak açık cerrahi artık kullanılmıyor. Laparoskopik yöntemlerle yapılan operasyonlardan başarılı sonuçlar alınıyor.

        REFLÜ YAPMAYAN YİYECEKLER

        - Bitkisel proteinler; özellikle mercimek, siyah fasulye.

        - Patates, domates dışındaki tüm sebzeler.

        - Tahıllar.

        - Balık ve tavuk (sossuz, haşlama).

        - Peynir, yumurta.

        - Meyveler (narenciye ve ekşi meyveler hariç).

        - Lifli gıdalar.

        - Tahıllar, yulaf, kepek, çavdar, kepekli makarna

        REKLAM

        TETİKLEYEN YİYECEKLER

        - Baharatlar: Özellikle acılı ve keskin baharatlar.

        - Kafein: Kafein içeren içecekler, kahve, soğuk içecekler.

        - Çikolata: Çikolata ve çikolatalı yiyecekler.

        - Gazlı tüm içecekler.

        - Yağlı ve kızartmalı yiyecekler.

        - Sarmısak, soğan.

        - Narenciye: Portakal, greyfurt, limon (mide asidini artırır).

        - Domates: İçindeki likopen nedeniyle mide asidini artırır.

        - Naneli gıdalar: Nane, naneli sakız, şeker ve içecekler, midedeki üst kapağın gevşemesine neden olur.

        - Fermante edilmiş alkoller: (Kırmızı şarap, viski, konyak vb.)

        NE YAPMALI?

        1- Kilo almayın.

        2- Az miktarda sık ve düzenli yemek yiyin. Fazla miktarda yemekten kaçının.

        3- Yiyecekleri yavaş yiyip iyi çiğneyin.

        4- Yemekten sonra hemen yatmayın, en az 1 saat oturun.

        5- Sıvı tüketimi yemeklerde değil, öğün aralarında alın.

        6- Yüksek yastıkta yatın. (Yatarken vücudun üst kısmı ve baş yüksekte olmalıdır.)

        7- Yağı azaltın. (Kızartmalar, fast-food yiyecekler ve margarinden kaçının).

        8- Çikolatadan kaçının.

        9- Kahveden kaçının, çayı az tüketin.

        10- Yemek borusunu irite eden maddelerden kaçının.

        11- Kola, gazoz gibi asitli içecekler, konserve meyve suları içmeyin.

        12- Çok baharatlı yiyeceklerden, turşu ve sirkeden kaçının.

        REKLAM

        13- Alkolden uzak durun.

        14- Sigara ve diğer tütün ürünlerinden sakının.

        15- Stresten mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın.

        Diğer Yazılar