Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İlk bölümü sonuncu bitirmiş bir takımın ilk iki maçını kaybederek ikinci yarıya başlaması intihar gibi bir şey...

        Bu oyuncular olsaydı, Adana Demirspor maçı kaybedilmezdi diye düşünüyorum. İkinci haftanın doğal uyumu ise belki de Urfa maçında KSK’yi farklı bir sonuca taşıyabilirdi.

        Bunlar iyi niyetli ancak kaybedeni geriye getirmeyecek düşüncelerim...

        Maçtan önceki istatistiklerde Urfaspor 15 transfer yapmış, KSK de onu atbaşı izlemiştir. Ne kadar üzücü değil mi... O kadar idari, teknik hata yapılmış ki futbol her iki takımı da cezalandırmış. Ligin dibine yapıştırmış.

        Dünkü maçın bizlerdeki beklentisi tabii ki farklıydı. Yenilenmiş olan takımın ruhen arındığını, alınan bir düzine oyuncunun ekstra bir güç yaratacağını düşünmüştük. Sonuçta geniş bir yelpaze içerisinden seçilmese de işaret edilmiş oyunculardı...

        Tabii ki bir farklılık vardı ama bir tık üstü... Kişisel olarak daha fazlasını bekliyorduk. Var olma mücadelesi için bu efor yetmez. Yetmedi de... Son dakika da olsa bir yerden patlak verdi. Kaçınılmaz yenilgilerden biri daha gerçekleşti.

        Yeni futbolcu kardeşlerim “Bizim ilk maçımız, gayret ettik ancak kaybettik” gibi düşünürlerse KSK düşer. KSK 19. maçını oynadı ve durumu ortada...

        Kalan süre, delice kullanılmalı. Bir üstündeki takımı yenip de altına almak yerine ona yol verirsen nefessiz kalır, boğulup gidersin. Yolu daraltmamak gerekiyor.

        Sizin favori takımlarınızdan biri olan Akhisar, tılsımını kaybetti. Geçiş sürecine mi girdiler?

        Akigo’lara nazar değdi. Her hafta methiyeler düzdüğümüz Ege temsilcisine zirve yaramadı. Bir anda nedeni bilinmez yükseklik korkusu oluştu. Süratle irtifa kaybederek orta sıralara çakıldı. Hayli ilginç...

        Peki ne için bu değişim yaşandı? Hoca aynı, yenilen yemek, çorba içilen tas da... Futbolda düşüşler her zaman mümkün. Bunu, her takım zaman zaman yaşar. Ancak yaşanan bu düşüşün de ötesinde... Beş haftada 13 puanlık kayıp ağır bir bilanço. Bizlere pek sıradan şeylerin olmadığını gösteriyor. Güç kaybı desen, yerini bulmuyor. Devre arası iyi geçirmediğini düşünsem onu da kafam almıyor. Buna karşılık hocanın söyledikleri mantığımda ağır basıyor.

        Akhisar zirve takımıydı, herkesin parmakla gösterdiği oyuncular vardı.

        Doğal bir talep oluştu. Çoğu takım eksiğini tamamlamak ya da gücüne güç katmak için bu özel takımın önemli oyuncularına el attı. Onlarla o günü de konuştu, yarını da...

        İster istemez beyinler karıştı, kafalar başka yerlere kaydı. Ciddi konsantrasyon eksikliği oluştu. Takım ruhu, tamlama gücü, bireysel düşüşlerden dolayı yara aldı. Yenme alışkanlığı yitirilmeye başlandı. Kısacası sihir bozuldu. Bundan sonrası için filmin sonu belli. İki ileri, bir geri...

        Göztepe’nin Adana önünde yakaladığı fırsatlara rağmen kazanamamasının nedeni nedir ?

        Öncelikle kaleci Gökhan’a başsağlığı diliyorum.

        Her ölüm acıdır ancak anne acısı bambaşkadır. Böylesine bir olgunluk ve sorumluluk gösterdiği için kendisine saygı duyuyor, bir kez daha acısını paylaşıyorum.

        Son dört maçtan 3 puan çıkarmak hedefe oynayan takım için büyük kayıp. Aynı zamanda düşündürücü de...

        Devre arasında yaşanan değişimin şu ana kadar hiçbir fayda ve getirisini görmediğimiz gibi, Göztepe kısır döngü içerisinde aksine öz güvenini kaybetme yolunda hızla ilerliyor.

        Dünkü maçta Serdar’ın durumu içler acısıydı. Elazığspor’da herkesin başına dert kesilen golcü Adanaspor maçında küçük çocukların dahi kaçırmayacağı golleri atamadı. Basireti bağlandı. Acaba neden?

        Bu soruyu kendisine sormak lazım. Dün ile bugünün ne farkı var diye...

        Gerçi kendi de kahrolmuştur, daha sonra izleyip kaçırdıklarını görünce ama...

        Adanaspor’un maçı berabere bitirme gayretine karşı Göztepe olması gerekenden çok daha pozisyon buldu. Ancak, becerisizlik hakimdi, istenilen vuruşu gerçekleştiremedi. Sadece tek bir oyuncudan kaynaklanmayan bu acemilikleri sorgulamakta fayda var. Devre arasındaki değişimin istikrarsız gidişte ne kadar rolü vardır, bilemem. Ancak Göztepe bu hızda Play-Off’u dahi zora sokabilir.

        Diğer Yazılar