Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BURSASPOR’A yine UEFA marifetiyle Avrupa’dan 1 yıl men cezası geldi. Bir oyuncunun parası ödenmediği için. Beşiktaş da ekonomik sebeplerden dolayı 1 yıl men cezası almıştı, 1 yıllık cezası da ertelenmişti. 2. Lig kulüplerimizin puan silme cezaları hafızalarımızda. Üstelik bunlar yaklaşan fırtınanın öncüsü bile değil. Daha Türk takımları Finansal Fair Play’den (FFP) ceza almadı. Trabzonspor’un, G.Saray’ın, Beşiktaş’ın gözlem altında olduğunu biliyoruz. Geçen sene ve bu yıl zaten Avrupa yasaklısı olan F.Bahçe de FFP incelemesine henüz girmedi bile. O inceleme bugün yapılsa F.Bahçe de zorlanır.

        UEFA ile görüşüyoruz. UEFA yayıncılarıyla görüşüyoruz. FFP’nin ciddi bir biçimde uygulanacağını biliyoruz. Türk futbolunda yalancı bahar çoktan bitti. Olmayan parayı harcayan kredi kartı borçluları gibi olan kulüplerimiz, uzun süre Avrupa’ya gidemez. En kesin çözüm kulüpler yasasında. Şahsi sorumluluk uygulamasında. Açıkça konuşalım Türk futbolunda hırsız yöneticilerbaşkanlar vardır. Menajerlerle kulüp soyan profesyoneller vardır. Komisyoncu antrenörler, iddaa’cı futbolcu-hakem vardır. Bunları bir günde temizlemek zor. Yasa çıksa bile tam temizlik birkaç yıl sürer. Ortada bir yasa çalışması da olmadığına göre UEFA’dan her yıl dayak üstüne dayak mı yiyeceğiz?

        Kısa ve orta vadede tek çözüm federasyonun FFP uygulamasının aynısını kulüp lisans kriterlerine eşleştirmesi. Yıldırım Demirören bu zamana kadar verdiği tüm röportajlarda “Gelecek yıldan itibaren finansal kriterlerden ödün vermeyeceğiz” diyor. Bugüne kadar “idare-i maslahat” yapıldığını kabul edip “bundan sonra asla olmayacağını” belirtiyor. Gelecek sezon Türk futbolu ciddi yaralar alacak. UEFA’nın kıskacından kolay kurtulamayacak büyük kulüplerimiz olacak. Ve bu süreç birkaç yıl sürecek. Dolayısıyla Demirören dirayetli durarak; gerçekten bugüne kadar defalarca söylediği gibi davranarak 2-3 yıl sonrasını kurtarabilir. Kulüp lisans kriterleri gerçekten ince elenip sık dokunarak verilirse; ‘vergi borcu olan kulübe lisans verilmez’ maddesi eyyamsız uygulanırsa; gerekirse puan silmeler hatta küme düşürmeler uygulanırsa 2 yıl sonra futbolumuz düzlüğü çıkar. İlk başlarda çok tepki görse de Demirören de tarihe geçer. Umarız Yıldırım Demirören de TFF yönetimi de bu tarihi fırsatı kaçırmaz.

        Kadrolar 25 kişiyle sınırlanmalı

        OCAK ayı başında Futbol Direktörü Fatih Terim, bir dizi önlemlereylemler bütünü açıklayacak. Yabancı sayısından altyapı zorunluluğuna; antrenörlerin eğitiminden eğiticilerin eğitimine kadar birçok konuda eylem planını öğreneceğiz. Şimdiden bir öneride bulunayım. Bana göre Süper Lig ve PTT 1. Lig takımlarının kadroları 25 oyuncuyla sınırlandırılmalı. 32-44 gibi rakamlarda futbolcusu olan kulüplerimiz var. İsraf dışında verimsiz idmanlar da cabası. 25 kişilik kadrolar 3 kulvarda yarışan takımlar için bile ideal sayı. Fazlası bütçe açığı yaratıyor.

        Emenike son olmayacak

        ALVES’DEN sonra Emenike’nin de gönderilmesisatılması gündemde. Yakında Caner’den Gökhan’a; Kuyt’tan Sow’a kadar bir çok oyuncuyla ilgili benzer şeyler okuruz. Çünkü oyunculara değer katan da değersizleştiren de teknik direktörlerdir. Tıpkı Aragones döneminde Alex’in en etkisiz dönemini yaşadığı gibi. İsmail Kartal kaldıkça takımın değeri gün be gün aşağı düşecek. Diego- Alves-Emenike... Değer kaybedenlerin artacağını göreceğiz.

        Diğer Yazılar