Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DÜN geceden tam 2.5 ay önce Molde, grubun en zayıf halkası olarak geldiği İstanbul’da Fenerbahçe’yi perişan etmiş; maçı 3-1 kazandığı gibi farkı kaçırmış ve tüm takımın makyajını akıtmıştı. Ardından Fener İskoçya’ya gitmiş, mağlubiyetten kurtulmuş ve Avrupa’ya havlu atmanın kıyısından dönmüştü.

        O 2.5 ayın sonunda Molde aynı Molde’ydi. Oysa Fenerbahçe büyük bir değişim geçirdi. Gol pozisyonu üretemeyen, ama savunmasını sağlamlaştıran, 60 dakikalık kondisyonu olsa da tek farklı galibiyetlerle önce ligde ardından Avrupa’da üst sıralara tutunan bir takım haline büründü. Bu ‘yeni hal’, oyun olarak son derece kısır, keyif vermeyen, taraftarı tribünden kaçıran ama iş gören bir Fenerbahçe yarattı. 0, 2.5 ayın ardından zaten zor yenilen bir takım haline gelen Fenerbahçe’ye bir de ekstra 10 gün daha geçirdi. Milli takım arasında ne yapıldıysa, Pereira neleri değiştirdiyse, oyuncular neleri değiştirmeye karar vermişlerse önce ligdeki Mersin maçında ve dünkü maçta ‘Büyük Takım’ gibi oynayan Fenerbahçe’den sinyaller gördük.

        İlk 45’te maçın tek hakimi temsilcimizdi. Rakip bir duran top tehlikesi yarattı, bir de uzaktan direği döven bir şut dışında pozisyon bulamadı. Oysa F.Bahçe 3 çok net, 2 de net pozisyon yarattı. Hava ve saha şartlarından dolayı iyice ağırlaşan zeminde, ilk 45’teki dominasyonun yorgunluğu, zaten kırılgan olan kondisyon da düşünüldüğünde 2. yarının zor geçmesi beklenebilirdi. Ama Fenerbahçe yeniden büyük takım olma yönüne bir kez dönmüş görünüyor. Geri adım atmadılar, sıkıştıklarında pas yapmayı bildiler. Bir kez, sadece bir kez hızlı paslaşınca da Alper’in ortasında Fernandao ile skoru buldular. Bu yarıda neredeyse hiç pozisyon vermediler ve yine ‘Bursa Bıçak’ları (Volkan-Fernandao-Ozan) ile 2’lediler. Bana göre maçın adamı Ozan’dı. Topal’ın hastalığında 11’e yerleşen Ozan hem dikine top taşıyabilmesi, hem pas kalitesinin yüksekliği hem de en önemli özelliği olan yüzü kendi kalesine dönükken topla dönebilmesi ile modern orta saha oyunculuğundan örnekler sundu. Fiziği de yerine gelmiş.

        Josef-Ozan-Diego üçlüsü ile takım 3 pasör, 3 şutör ve en az 1 driplingçiye sahip oluyor. Alper ve Nani de top taşıyabilen oyuncular olunca rakiplere karşı hem dripling hem pas oyunu opsiyonları kullanılabiliyor. Pas hızının artması biraz zaman biraz da uyum meselesi. Bana göre gruptan çıkmayı büyük oranda garantiledi F.Bahçe. Dünkü hava şartlarındaki büyük mücadele ve büyük takım mentalitesine sahip oyun anlayışı dolayısıyla Pereira ve oyuncuları tebrik ederim. 2.5 aylık süre ve üstüne 10 günlük milli arada kim ne tür katkı yapmışsa iyi yapmış.

        OZAN TUFAN

        Gerçekten ‘mükemmel’ bir orta saha oyuncusu olma potansiyeline sonuna kadar sahip. Pereira’nın ısrarı, iç saha taraftarının da daha çok sabrı gerek. Dün sahanın en iyisiydi.

        KADLEC

        Aslında dünkü maçta eksi puan verilecek adam bulmak zor ama Kadlec’teki ‘bırakmışlık’ onun gibi bir profesyonele yakışmıyor.

        Diğer Yazılar