Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bundan 14 yıl 3 ay önce bu statta bir önceki yılın UEFA şampiyonu olmuş Feyenoord ile Ortega’lı F.Bahçe karşı karşıya gelmişti. Gerçi Lorant, Ortega’yı 75 dakika yanında oturttuğu için epey eleştirilmişti. O maçı 1-0 kazanan Feyenoord, Kadıköy’de de 2-0 galip gelmiş ve Fener’i Şampiyonlar Ligi’nin dışına itmişti.

        Aradan geçen bunca yıl sonra yeniden De Kuip’e çıkan F.Bahçe, 14 yıl öncesine göre çok çok daha fazla Avrupalı artık. Gerek gelişen ekonomisi, gerek gelişen Türk futbolcuları, gerekse de çok daha kaliteli yabancıları ile. 14 yıl önce Hollanda Milli Takımı’nın başına geçmiş olan Dick Advocaat, dün Fenerbahçe’nin başında 2. Feyenoord zaferi ile ayrıldı sahadan. Adeta Şampiyonlar Ligi seviyesindeki zorlu bir UEFA grubundan lider çıkmak sadece Dick Advocaat ile, sadece onun gelişi ile süregelen olumlu futbol anlayışı ile, Moussa Sow’un Avrupa’da bile ikilediği rövaşatacılığı ile açıklanamaz. Bu arenada yarı final görmüş bir camianın giderek artan ve oturan Avrupa kültürünün bir parçası. Geçen yıl Bebek katliamı olmasa çeyrek finali yeniden görecek olan bu takım; oyun-mantalitefizik olarak çok kötü başladığı bu turnuvayı lider bitirdi. Daha da önemlisi penaltısı verilmese de kazanmayı bilmeleri; 38-45 arası olmaması gereken rakip baskısı dışında rakibi kaleden belli bir mesafede tutabilme başarısını gösterebilmeleri.. 65’ten sonra Feyenoord teslim oldu. Müthiş bir Avrupa tecrübesi olan, müzesinde her Avrupa kupası bulunan bu Hollanda ekibine karşı “Yok canım biz bunları yenemeyiz” hissiyatını verdirtmek çok önemlidir. Bu minvalde oynamayı bilen, taktik disipline sahip, ManU deplasmanında ağır bir yenilgi aldıktan sonra geri dönebilen oyuncu grubunu geliştiren hocası ile F.Bahçe’nin önü açıktır. Ligde de, eğer şanslı kuralar çekerse Avrupa’da da.. Hele de devre arası transfer döneminde yaratıcı ve skorer bir oyuncu katılabilirse..

        Volkan Şen’in artık kabak tadı veren davranış biçimi ile Emenike’nin vurdumduymazlığı dışında eleştirilecek bir şey yoktu.

        LENS

        Hakikaten takımın hücum gücünün neredeyse yüzde 40’ı.. Her rakip için de ciddi bir tehdit. Dün de Alper-ŞenerSkrtel ve Sow ile takımın en iyi oyuncularındandı.

        YORGUNLUK

        Zaten sene başı Vitor idmansızlığı ile çok iyi hazırlanamadığı bilinen takımda Topal ve RvP kasıklarını tutarak çıktı. Alper bile 75’lerde yorulmuştu. Takım maç trafiğinde yıprandı. Sıkışık takvimde verimlilik tek çözüm gibi duruyor.

        Diğer Yazılar