Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Okuyoruz ve duyuyoruz ki G.Saray devre arasında takımın başına getirmek üzere bir teknik adam arayışındaymış. Hatta isimler ikiye inmiş de son seçilen devre arasında Riekerink’in yerine getirilecekmiş. Benim istihbarat kaynaklarım da benzer girişimleri doğruluyor. Sezon başında şampiyonluk tahminim sorulduğunda “Galatasaray” demiştim. Bunun sebepleri arasında F.Bahçe’nin şampiyonluk yarışını götürebilecek kalitede kadro yapısının olmaması ve Beşiktaş’ın da Gomez-Sosa kaybını arayacak olması tahminim vardı. Öte yandan G.Saray camiasının başka rakiplerinde hiç olmayan birlik bütünlük havasına girdiğinde durdurulmasının çok güç olduğu.

        Zaten kazanma kültürü yüksek olan bir camia olan G.Saray; zirve ışığını gördüğü anda en düşman kesimleri ile birlikte kenetleniveriyor. Herkes anlaşmazlıkları, tartışmaları bir kenara bırakıyor ve zirve yarışındaki rakip kimse hep birlikte o tarafa doğru yükleniyorlar. Çok güçlü oldukları spor basını vasıtasıyla da psikolojik harbi çok iyi yönetiyorlar. Üstelik kadrosu da şampiyonluk görmüş oyunculardan oluşan sporcuları da performanslarını iki katına çıkarabiliyor. Yani, devre arasında bir değişim olur mu bilemiyorum ama eğer G.Saray o şampiyonluk havasına girerse; hele ki Fenerbahçe birkaç haftaya şampiyonluk yarışından koparsa, zirve ışığı görüldüğü anda JOR’u gönderir ve şampiyonluk yarışının en kuvvetli adayı olur.

        NAMOĞLU VARSA FENER’İN ŞANSI YOK

        Sene başında daha lig başlamadan yazmış ve Fenerbahçe yönetimine seslenip “Aman bu MHK’ye dikkat edin” demiştim. Gelinen noktada durum yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Hasta Galatasaraylı olmasının yanı sıra AntiFenerbahçelilik kimliğini hiç saklayamayan Yusuf Namoğlu MHK’sinin değişmesi F.Bahçe için hayati öneme haizdir. İsmini rahmetli Metin Oktay’dan almış olan Metin Tokat’ın da perde arkası başkanı olduğu MHK ile Fenerbahçe bir adım ileri gidemez. Craig Thomson faciasında ya da Aziz Yıldırım’ın kendisi aleyhindeki bir serzenişinde koştura koştura TV’lere giden Namoğlu, kendi hakemlerinin rezaletleri konusunda sus-pus.

        Cüneyt Çakır’ın ağır hatalarla dolu maçının ardından Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçına adeta sus payı verirmiş gibi Fırat Aydınus’u atayan bu MHK, çok klasik ve artık deşifre olmuş taktikleri izliyor.

        F.Bahçe ne yapacak edecek bu MHK yapısını değiştirecek. Yoksa zaten büyük ihtimalle bu sezonu kaybetmiş olan F.Bahçe gelecek seneleri de kaybeder.

        ‘Yapay zeka hakemliğe’ kadar yabancılar gelsin

        Artık inanmıyoruz Cüneyt Çakır’a hiçbirimiz. Artık Bülent Yıldırım’a, Fırat’a, diğerlerine inanmıyoruz. İnanmıyoruz MHK üyelerine. Dünyada da böyle inanın. İspanya’da da daha sezon başında “Bu sene Real’i şampiyon yapacaklar” tartışmaları olmuştu. Artık hiçbirimiz hiçbir platformda hakemlik müessesesine inanmıyoruz. İşte Craig Thomson, İvan Bebek... Bu endüstri eninde sonunda yapay zeka hakemliğe geçecek. Belki de 5 yıl sonra maçları robot hakemler yönetecek. Kararları o yapay zeka verecek. Bu olana kadar önerim belli. UEFA çapında hakem değişim programı. Bırakalım El Clasico’yu Alman hakem yönetsin. Bizim maçları Danimarkalı. Liverpool-Manchester maçını Manchester’lı bir hakem değil de Samsunlu Mete Kalkavan yönetsin mesela. Böylece her hakem kendi ülkesindeki baskıyla mücadele etmeyi, bilinçaltındaki kendi renk aşkını bir kenara bırakır ve sadece ‘gördüklerini’ çalar. Biz izleyenler de çok daha az düşünürüz bu konularla ilgili.

        Twitter ve Facebook’ta yokum

        Adıma Twitter’da bir hesap açılmış. @serdaralicelik kullanıcı adı ile açılan bu hesap sahtedir. Üstelik tanıyanlar bilir ki ben Twitter’a karşı biriyim. Facebook’ta da hesabım yoktur. Adıma açılan hesap, yazılarımın paylaşıldığı robot hesaptı ve bir süredir işlevsizdir. Dolayısıyla sevgili dostlar, Twitter ve Facebook gibi sosyal FOTOĞRAF: VAHAP HACIOGLU mecralarda yokum.

        Diğer Yazılar