Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İnanması güç bir derbi izledik. İlk devresi girilen tüm pozisyonların golle sonuçlanması halinde 4-1 Beşiktaş lehine bitmesi gereken bir oyun vardı. Yine de ev sahibi3 farkı buldu. Beşiktaş her hücresiyle derbiye hazırdı. Müthiş bir ön alan presi ve mükemmel bir Kagawa organizatörlüğüyle maça başladı. Fenerbahçe topu kendi alanını bırakın ceza sahasından dahi çıkaramadı. Nitekim üst üste topu uzaklaştıramayan F.Bahçe savunmasına cezayı ilk devrenin yıldızlarından Gökhan kesti. Mükemmel bir Kagawa, harika bir Gönül ve çok istekli Burak ile sarı-lacivertlileri sürklase ettiler.

        Bu devrede takımını harika hazırlayan Şenol Güneş maçı aldı. Ersun Yanal ise teknik adamlık kariyerinin sonunu getirebilecek hazırlıksız, Tolgay-Zajc gibi şeffaf orta saha ile berbat bir ilk yarı hocalığı gösterdi.

        2. yarıda ise Ersun Yanal birden bire ve belki de bu sezon ilk defa taktik doğrular yaptı. Valbuena ve Ayew'i aldı ve driplinge uygun olmayan oyunda driplingçi Moses'i aldı. Dirar da daha verimli olduğu beke geçti. Faslı, geriden markajsız geldiğinde çok daha aktif oluyor. Nitekim 2. devrenin yıldızı da Fenerbahçe'nin sağ beki oldu. Yanal'ın bu "Ya herro ya merro" anlayışı daha 10. dakikada işe yaradı ve Dirar'ın ortasında ceza sahası koşusu yapan Zajc'ın şık golü geldi.

        Bu dakikadan itibaren Zajc iyice ortaya çıktı ama Valbuena sazı eline aldı. Çok ama çok kötü oynayan Soldado'ya rağmen takım ileride top tutabildiğinden bekler de ileri çıktı ve pas üstünlüğü kesin olarak Yanal'ın takımına geçti. Duran toptan Sadık'la 2. gol gelince Şenol Güneş paralize oldu. Tamamen edilgen bir hale dönüştü. Taraftar sustu ve Beşiktaş sindi. Fenerbahçe adına galibiyet dönemi başladı. Hasan Ali'nin mükemmel golü ile beraberlik gelince kazanmaya yakın taraf deplasman ekibi oldu. Bu devrede Şenol Güneş'in tamamen uyuması ve paralize olması ile takım tüm etkinliğini yitirince takım içinde sahaya ağırlığını koyacak adam da kalmadı. Kagawa fiziken tükenip Caner de Fenerbahçe'den oynayınca! isyan eden tek isim olan Burak ile 2 pozisyon bulabildi. F.Bahçe ise galibiyeti kaçıran taraftı. Maçın berbat ismi Soldado'nun kafa vuruşu direkten dönmese inanılmaz bir tarih daha yazılacaktı. Bu maç bir kez daha gösterdi ki derbi ve Fenerbahçe dedin mi ipleri bir an bile salmamak lazım. Bu takımın genetiğinde büyük maçlarda sinmek yok. Bu özelliği onu her daim büyük maçlarda etkili takım haline getiriyor. Sonuçta ilk devredeki plan için övmemiz gereken Şenol Hoca maçı veren adam pozisyonuna geldi. Takımını inanılmaz kötü hazırlayan Yanal ise 2. yarıdaki "Gerekirse 5 yerim ama maçı çevirmem için bu riskleri almam lazım" diyerek önemli bir iş üstlendi. Yanal'ın yerinde olsam Elmas yerine Jailson'u alırdım.

        Gelelim hakeme. Her zamanki gibi eyyam yeteneği ile idare-i maslahat yapan Bülent Yıldırım kendi adına sürprizsiz! bir maç çıkardı.

        Fenerbahçeise acilen gol yeme sorununu çözmeli. Sadık ve Hasan Ali bireysel hatalarını attıkları gollerle telafi ettiler ama bu kadar gol yiyerek başarılı olamazsınız. Yani F.Bahçe deplasmanda Beşiktaş gibi bir takıma 3 gol atıyor ama maç kazanamıyorsanız oturup uzun uzun düşünmeniz ve takım savunmasına artık çalışmanız lazım.

        Bu geri dönüş F.Bahçe'ye özgüven kazandıracak ve bence hayati Rize maçı öncesi moral artıracaktır. Ancak herkes Beşiktaş savunması gibi dağılmaz, her hoca da Şenol Hoca gibi uyumaz. O nedenle gol yeme işini çözmeleri lazım. Beşiktaş adına da şampiyonluk artık çok zor. Hedef 2.'lik olacaktır.

        Diğer Yazılar