'Al sana bir altyapı' sorunu
Malum, gündem tartışmalarından biri de "yabancı kısıtlaması planı" ve her daim konuşulan 'altyapı' düzeni/düzensizliği...
Hayatımın hiçbir döneminde "altyapı fetişi" olmadım. Altyapı kutsamacılarından değilim. Ama gelin bugün 'altyapı ha altyapı'dan başka bir şey söylemeyenlerden dahi duyamayacağınız, hatta TFF'cilerin de en az yarısının bilmediğine emin olduğum bir sorundan bahsedeceğim. Yeni TFF başkanı kim olacaksa ona 2 önerim de olacak yazının içinde..
Gelelim konumuza..
Efendim hali hazırda U21 takımlarımız var. 18 Süper Lig ve 181. Lig takımı toplam 36 tane U21 takımı olması lazım. Bir tek Altınordu'nun U21 takımı yok. Yani toplam 35 tane U21 takımımız var. 17-20 yaş arası futbolcular bu takımlarda oynuyor.
Seneye bu lig yok. Evet, gelecek yıl U19 ligi olacak. Peki şimdi sorunumuza gelelim. Mevcut U21 takımlarındaki 17-18 yaşındaki futbolcular kulüplerinde oynamaya devam edebilecekler.
Peki 19 yaşından büyükler ne yapacak?
19-21 yaş aralığında her takımda ortalama 10 futbolcu olsa 35 takımdan toplam 350 futbolcunun geleceği ne olacak?
Bir kısmı üst yapıya alındı diyelim. Diğerlerinin transfer olma ihtimalleri de yok. Çünkü bu yaş grubu oyuncular, eğer yetiştirici kulüplerinden başka bir kulübe giderlerse onları alan kulüp, yetiştirici kulübe sene başına 150 bin lira ödemek zorunda. Misal, G.Saray altyapısından 19 yaşında bir oyuncumuz olsun. İsmi de Veli olsun. Veli, 15 yaşından beri G.Saray altyapı gruplarında forma giymiş olsun. En az 50 kez de milli formayı giymiş olsun. Veli eğer gençlere fırsat veren Bursaspor'a gitmek isterse 4 yıldır G.Saray'da oynadığı için Bursaspor G.Saray'a 4 yıl × 150 bin liradan en az 600 bin lira yetiştirme tazminatı ödemek zorunda.
Şimdi bu ekonomik krizde bunu kaç kulüp öder?
Aynı tazminat durumu yıllık 75 bin lira ile1. lig kulüpleri için de geçerli.. Yani Veli, Birinci lig kulüplerine de biraz zor gider..
Kaç tane 20 yaş altında genç kendisini üst yapılara atabilir? O zaman en az 200-250 futbolcu ki bunun içinde 50-60 kez milli olanlar da var; 2. lig B kategorisinden amatör lige kadar çeşitli liglerde forma giymek zorundalar. Onlar için birinci lig ve süper lig büyük oranda kapalı. Alın size insan kaynağı israfı.. Hani "altyapıdan oyuncu yetiştirmek lazım" diyoruz ya, işte yetişenler için de en azından bu yıl için bir 'kayıp kuşak' tehlikesi oluşturuldu.
☆☆
Gelelim benim yeni TFF başkanı olacak isme önerilerime.
Madem U19 ligi oluşturuldu. Gelecek yıllarda yukarıda anlattığıma benzer sorunu yaşamamaları için belirli kurallar getirin. Bence 26 kişilik kadro kısıtlaması şarttır. 28 fazla. 26'nın 12-14'ü yabancı olsun. En az 2 oyuncunun U19 mezunu olma şartı, en az 2 oyuncunun da başka U19 akademilerinden yetişme olarak kadroda yer alması sağlanmalı. Böylece 26'da 4 oyuncu 19 ve daha alt yaş grubundan olur.
İkinci önerim ise biraz meşakkat gerektiriyor.
Yeni TFF, sabah akşam UEFA'nın ve CAS'ın kapısında yatacak ve zamanında Nihat Kahveci'nin açtığı yolu genişletmeye çabalayacak. Bildiğiniz gibi Nihat, İspanya'daki hukuki mücadelesi sonucu AB statüsünde forma giymişti. Ondan sonra İspanya, Türk futbolcuları AB statüsünde kabul etti.
Şimdi yeni TFF de en azından 21 yaş altı futbolcular için Türk futbolculara AB statüsü kazandırmak için uğraşmalı. Bunun için çalışmalar yapmalı. Böyle bir uluslararası başarı olursa, birçok genç oyuncumuzun altyapılardan Avrupa kulüplerine gittiğini görürüz. Yeter ki derdimiz futbolu yönetmek olsun. O zaman akıl akıldan üstün olur, bir sürü fikir ortaya atılır. Ne olursa olsun dert futbol olsun. 'Futbola Yabancı Yönetici' olmasın yeter.
