Sakat Datome ile de olabiliyormuş!

İşte bunu dedim. Obradovic, bu sene yeterince formda değil dedim. Onun gibi bir koç; Vesely ve Datome gibi eksiklere rağmen G'Ergin Ataman'a bu kadar domine edilmemeli dedim. Obra müritleri söylediklerimden hiç bir anlam çıkarmadan; "Vay sen nasıl Obra şeyhimize laf edersin" dediler.

Ergin Ataman'ın bu sene Vesely ve Datome de varken Ankara'da Fener'i yendiğini; İspanya'da, Ataşehir'de sürekli Fener'i yenmesinin kabul edilemez olduğunu anlattım, Fenerbahçe, umurlarında olmayan; tek dertleri Obra Şeyhleri'ne bir şey denmesin olan müritler çıldırdı.

İşte serinin 4. maçı. Vesely yine yoktu. Maç eksikliği normal olarak kendisini etkileyen ve 4 sayı ile oynayabilen 14 dakika süre alabilen Datome de yok sayılabilirdi. Ama ne oldu? Shane Larkin kader sayısını kaçırmış olsa da bu sefer sorumluluk alan Melih ve hiç güvenilmeyen Ahmet verimli oynadılar. Doğuş ve Metecan'ın bazı kritik anlardaki hataları da Efes'i geriletti. İki takımın Türk oyuncularında bu kez Fenerbahçelilerin tercihleri daha doğru oldu.

Demek ki neymiş, Vesely yokken de pota altında çözüm üretilebiliyormuş.

Datome'den haklı olarak eskisi kadar verim alınamazken de Melih ağırlığını koyabildiğinde iş yapılabiliyormuş. Yani fırtınalar değil; gemiyi limana yanaştırıp yanaştıramamak mühimmiş.. Obradovic'ten beklentim bu. Bir daha Ergin Ataman sevinci görmek isteyenler Obra şeyhlerinin eteğini öpmek için kuyruğa girebilirler.

Ben onlardan olmayan bir Fenerbahçeli olarak Obradovic'ten daha fazlasını istiyorum. Onda o potansiyel var çünkü. Kendine gelsin, şampiyon yapsın. Final Four'da elenişini bir nebze affettirsin.