Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İlki hata olur, ikincisi deneyim.. Hala aynı şey yapılıyorsa bu artık tercihtir.

        Ali Koç, büyük bir devrim yaptı. Bu devrimin yansımaları ileride daha iyi anlaşılacak. Ancak geldiği günden bu yana iki konuda doğru adımları atamadı.

        Yönetiminin çok zayıf olduğunu kabul edemedi bir. Profesyonel seçiminde ciddi hatalar yaptı iki.

        Comolli Sportif Direktör olarak en tepede yer alacak; Cocu takımın sorumlusu olacak ve Onur Başar da idari direktörlük yapacaktı. Bu ekibin denetimi Semih Özsoy-Ali Koç ikilisinden sorulacaktı. 1907 Derneği'nden Ömer Uzun da Batur Altıparmak ortağıyla beraber transferleri yapacak, Comolli ile dirsek temasında olacaklardı. Her şey şahane gidecekti. Bu satırların yazarı, bu yapının çökeceğini söylediğinde düşman bellendi. Gelinen noktada Ersun Yanal ve Volkan Ballı görevde. Ömer ve Batur ikilisinin 3 net transferinden 2'si başka takımlarda, birisi gittiği 2 takımda da oynayamadı. Harun da yedeğe düştü. Yardımcı oldukları Ayuv'un durumu belli. Daha evvel yanlarında çalışan, sonradan Comolli'ye scout olan Batuhan Hakçıl'ın önerdiği iki isimden biri Frey, diğeri de Zajc.. Comolli'nin 'mucizevi' transferi Reyes nerede bilmiyorum. 14 yaşından beri tanıdığı Benzia Olimpiakos'da mevkisinde 3. yedek. Direkten dönen Marco Fabian herhalde futbolu bıraktı! ve "Türkiye'ye getirmek bile başarıdır" dediği Wilshere ise sakatlandı ve bu sezon da oynamıyor.

        Jailson dışında doğru dürüst transfer yapamayan Comolli ve ekibi sezon başında yine çeri çöpü toplamaya meyilliydi. İddia ediyorum, Mirsad Türkcan değilde, başkası olsa menajeri Kolarov F.Bahçe futbolcusuydu. Geçen yıl devre arasında önerilen ve 1.5 milyon Euro bonservis ile getirilebileceği söylenen Gaitan teklifini teknik ekibe dahi iletmeyen bu ekip, sadece ve sadece Gustavo transferinde başarılı işler yaptı. Hem Fejsa yerine Gustavo'yu ön plana aldırdı hem de işin tamamlanmasını sağladılar. Ama bu başarılarını Adil Rami çürük dometesi ile gölgelemeyi bildiler! Bir de Comolli'nin dindaşı ve kankası D'Avilla'ya kıyağı olan Garry Rodrigues var. Eh işte transferi..

        Ersun Yanal ise Serdar Aziz'i; Vedat Muriqi'yi; Gustavo'yu ve Mert Çetin'i ısrarla istedi. Mert dışındakiler alındı. Hocanın alınmasını istediği diğer isimler Babel, Altay, Max Kruse ve aşık olduğu Tolgay idi. Altay bence tartışılır ama Harun'fan önde. Max Kruse maalesef burada dağıldı.. Tolgay ise her zaman Yanal'ın yanılgısı olarak kalacak. Sadık - Ferdi - Deniz Türüç - Murat Sağlam - Allahyar gibi isimler ise ortak kararla alınanlar.

        Emre konusunda Yanal, başkana direndi ve futbolcu olarak kadroya kattı. Başkan, kulübeye ya da idareye almak istiyordu. Volkan konusunda da Yanal futbol takımında devam etsin istiyordu ama bu defa Comolli ve başkanın istediği oldu. Bence doğru karardı.

        Şimdi bu özetten de anladığımız üzere, Comolli tek başına sazı eline aldığında hep patlıyor. Kankası olan Rogon menajerliğin oyuncularının isimleri ortalarda geziyor. Taa 2018'de sezon başında gündeme getirdiği ama 1 sene sonra aldırdığı Zanka gibi ajandasındaki isimleri de sürekli ortaya atıyor. Öte yandan Yanal'ın da doğru transferleri olduğu kadar hatalı tercihleri de var (Max - Tolgay) O zaman ne yapmak lazım?

        En doğrusunu yapmak lazım..

        Transfer 1 kişiye bırakılmayacak kadar önemlidir. Bizzat başkanın devreye girdiğini biliyorum. Rogon da dahil 2 menajerlik firması ile Almanya'da bire bir görüştüğünü biliyoruz. Şimdi soru şudur:

        F.Bahçe ihtiyacı olan isimleri mi alacak, yoksa almak için mi alacak?

        Göztepe'nin istemediği Coentrao'ya mı kalacak yoksa Rodrigez ya da Nsoki gibi 'olmuş' sol bekleri mi transfer edecek?

        Falette ya da Torunarigha gibi Rogon'un itelemelerini mi alacak yoksa Juan Jesus gibi gerçekten marka bir isimle mi devam edecek? İlla Rogon'dan oyuncu alınacaksa misal PSG'de de 4. hatta 5. stoper konumuna düşen Kehler'i kiralamayı mı düşünecek yoksa başka bir tercih mi yapılacak?

        Santraforda 2. bir Wagner Love vakası olacağı kesin olan Papis Cisse mi tercih edilecek yoksa misal Partizan'da oynayan 22 yaşındaki Sadıq Umar gibi enteresan ve gelecek vadeden isimlere mi yönelecek?

        Özetle artık kararı bir kişi verecek. O da başkan Ali Koç.. Bakalım yazının başında bahsettiğimiz tecrübeyi mi kazandı yoksa artık yanlış insanlara güvenmek kendisi için bir tercih haline mi geldi.. Sayın başkana son kez bir tavsiyede bulunup "Yönetiminizde futboldan ve Fenerbahçe'den biraz olsun anlayan 2-3 kişi daha bulundursanız daha iyi olmaz mıydı?" deyip seslenmek istiyorum.

        Diğer Yazılar