Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dünya futbolunun devi diye bilinen Almanya’ya karşı ortaya konulan oyun her türlü övgüye değer.

        Hazırlık maçı olmasına karşın işi ciddiye almak, skoru yakalamak için gösterilen mücadele gelecek maçlar adına büyük umut verdi.

        Almanya’yı anlatmaya gerek yok. Disiplinli, sistemi oturmuş, yılların birikimine sahip, futbol kültürünü oturtmuş bir takım. Dünya Şampiyonlukları, Avrupa şampiyonlukları yanı sıra, takımlarının sürekli Avrupa kupalarının vazgeçilmez oluşu ayrıcalıklı olduklarının göstergesi.

        Bu takıma karşı, sonuç ne olursa olsun sergilen oyuna şapka çıkarmak gerekir.

        Şenol Güneş, eldeki kadroyu tanımak adına farklı bir takımla sahaya çıktı. Öncelikle önde baskı kurmak istiyordu Güneş hoca. Zaman zaman sıkıntılar yaşandı. Öncelikle hızlı çıkışlarda, savunma arkasına kaçan toplar dikkat çekti.

        Milli takımımızın en önemli özelliği ise maçı bırakmayışı oldu. Son ana kadar oyundan kopmadılar. 3 kez geriye düşmelerine karşın, geriden gelip eşitliği sağladılar.

        Geçmiş yıllara göre büyük bir sıçrayış içerisindeyiz. Almanya gibi bir takımla başa baş mücadele etmek, 3 gol atmak azımsanacak bir durum değil.

        Üstelik liglerde eleştiri alan oyuncuların Milli Takım forması altında büyük performans göstermelerinin altında yatan en önemli etken ise Şenol Güneş farkıydı.

        REKLAM

        Genel olarak milli takım oynadığı oyunla gelecek adına büyük ışık saçıyor. Takım oyunu içselleştirilmiş. Yardımlaşma, topu oyunda tutmak, hatasız pasa yapma gayreti ve bir an önce rakip ceza alanı içerisinde olma duygusu hakimdi.

        Almanlar çok hızlı oynuyorlar. Topu koşturan, boş alan yaratan ve sahanın her alanında tehlikeli olmayı becerebilen bir takım. Savunmadan çıkarken sorunları olduğu bir gerçek. Şenol hoca bunu iyi analiz etmiş. Bu nedenle baskıyı rakip kale önünde yapmayı denedi. Başarılı da olduk. Ozan’ın attığı gol, takım baskısının sonucuydu. Tıpkı Efecan’ın yaptığı bireysel pres sonucu kazandığı topu gole çevirmesi gibi…

        Ozan Tufan’ın attığı gol ise kelimenin tam anlamıyla harikaydı. Topu kazanması, rakiplerden kurtarması ve vuruş mükemmeldi.

        Almanya karşısında pes etmeyen milliler, pazar günü Rusya, çarşamba günü ise Sırbistan ile oynayacak. Uluslar Kupası maçlarında Almanya karşısında ortaya konulan performans tekrarlanırsa güzel sonuçlar almamız sürpriz olmaz.

        Göze hoş gelen pozitif futbol, başta Almanlar'ı olmak üzere bir çok kişiyi şaşırtmış olabilir. Ancak Türkiye son iki yıldır her geçen gün üstüne koyan bir performans gösteriyor.

        3-3’lük skor milli takımımızın üst seviyeleri zorlayacağının işaretiydi. Üstelik, birçok oyuncu kendi takımlarında bile forma bulamıyorlar. Sezonun yeni başlaması elbette dezavantaj. Tüm bu eksikliklere karşın güçlü bir takım olduğumuz gerçeğini de gördük.

        Şenol Güneş, inatçı kişiliğini takıma da yansıtmış. Son ana kadar mücadeleyi bırakmayan bir takım yaratmış.

        Gelecek adına umut veren, futbolseverleri sevindiren, pes etmeyen, vazgeçmeyen milli takım, dünya futbolunun parlayan yıldızı olmaya aday…

        Diğer Yazılar