Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fenerbahçe dünyanın en pahalı teknik adamına sahip. Üstelik tarihinin en korkak teknik adamlarından biri de o. Evet; Aykut Kocaman dünyanın en pahalı teknik direktörü sıralamasında ilk sırayı City’nin başındaki Mancini ile paylaşır.

        Gelin bakalım:

        • Fenerbahçe, 3 Temmuz’lu sezonda Şampiyonlar Ligi’ne gidemedi diye Mehmet Ali Aydınlar’dan 45 milyon Euro istedi. Peki Kocaman’la 2 sezon kaçan Şampiyonlar Ligi için eksi hanesine ne kadar yazmalıyız? Kocaman ilk geldiği sezon ile bu sezon -hani kimsenin diz çöktüremeyeceği grup sonuncusu olan Spartak Moskova’ya elenilen sezonda- en az 50 milyon Euro kaybetti.

        • Sportif Direktör olarak takımın başına geçtiği sezon F.Bahçe kadrosunda sağ açık Deniz Barış veya Colin Kazım oynuyordu. Yedek stoper Önder Turacı; santrafor Güiza’ydı. 74 puanla son maçta şampiyonluğu kaybeden o takım için Sportif Direktör “Transfere gerek yok; takım yeterli” demişti. Şimdi o zaman o takıma “yeterli” diyen kişi, 3 sezonda kimleri almış bakalım:

        Sadece bonservis bedelleri itibariyle Kocaman döneminde alınan oyuncuların bedelleri:

        Stoch: 4.5 milyon Euro + Dia: 5 milyon Euro + Niang: 7.5 milyon Euro + İlhan Eker: 1.5 milyon Euro + Yobo: Kiralık sezonda 1.5 milyon Euro; bu sezon 3 milyon Euro + Hasan Ali: 3.5 milyon Euro + Salih Uçan: 1.5 milyon Euro + Ziegler: 1 milyon Euro + Kuyt: 1 milyon Euro + Sow: 10 milyon Euro + Krasic: 7 milyon Euro + Meireles: 10 milyon Euro + Mehmet Topal: 4.5 milyon Euro + Orhan Şam: 2.5 milyon Euro + Bienvenu: 4 milyon Euro + Sezer: 2.5 milyon Euro + Serdar Kesimal: 3.5 milyon Euro…Sportif Direktör iken aldırdığı Özer Hurmacı: 4.5 milyon Euro + Gökhan Ünal: 3 milyon Euro…

        Arada alınan ve hemen satılan Emenike’yi saymıyorum. Bedelsiz gelen Serkan Kırıntılı, Özgür Çek, Caner, Bekir ve Egemen’i de dahil etmiyorum. Yani Aykut Kocaman, Fenerbahçe’ye 19 oyuncu için toplam: 81.5 milyon Euro harcatmış. Kocaman döneminde Kocaman’ın aldırdığı ve bedeli üzerinde satılan bir tek oyuncu yok. Sadece Niang 6 milyon Euro gibi iyi bir bedele satılabilmiş.

        İşte bu Aykut Kocaman, Fenerbahçe’ye kendi inisiyatifiyle 4 yılda bonservisi ile 19; bonservissiz 5 oyuncu ile toplam 24 oyuncu aldırmış ve sadece bonservise 81.5 milyon Euro harcatmış. İki kere Şampiyonlar Ligi başarısızlığı ile kulübe maliyeti en az 130 milyon Euro olmuş. Ve şimdi; Daum döneminde “Kadro yeterli” diyen kişi, devre arasında 10-15 milyon Euro daha harcatıp yine takviye yapacak. Ve karşılığında en fazla lig şampiyonluğunu kazanacak.

        Oysa Atletico Madrid, Falcao’ya 40 milyon Euro verip 100 milyon Euro harcadığı sene UEFA Şampiyonu oldu. Harcanana; verilen desteğe; boşa sarf edilen enerjiye karşılık verebildiklerine göre Kocaman, Roberto Mancini ile birlikte dünyanın en pahalı 2 teknik direktöründen biridir. Ama ne de olsa “iyi bir Fenerbahçelidir!!!”

        Aziz Yıldırım’ın 2A’yı yeme hamlesi başladı

        G.Saray mağlubiyeti ile değil; G.Saray karşısındaki pasif oyun ile çağlayan gibi artan camia eleştirisi Aziz Yıldırım’ı konuşmak mecburiyetinde bıraktı. Bir kere konuşmanın başlangıç konusu bile psikolojik üstünlüğün G.Saray’a geçtiğini gösterir. Ama Yıldırım’ın en önemli açıklamaları futbol takımı ile ilgiliydi. Başkan, kupa maçında 11’de çıkan Semih’i de Stoch’u da yedirmeyeceğini gösterdi. “Büyük takımlar devre arası transfer yapmaz” lafını yiyerek 2-3 oyuncu alacağını söyledi. Alınacak oyuncuların bundan sonra Kocaman’ın saçma komplekslerine kurban edilmeyeceğinin mesajını verdi. “Biz elimizden geleni yapıp şampiyon olacağız” dedi. Başkan’ı iyi tanıyoruz. Yıldırım, 2A’yı yeme operasyonunu başlattı. Ligin 2. Yarısında 1. A olan Ali Yıldırım tam kadro dışı kalır. Aziz Bey takımla bizzat kendi ilgilenir. Futbolcuları okşar; onları Kocaman’ın yıldız kompleksinden korur. Takım şampiyon olursa “Ben devreye girdim oldu” der; olamazsa “Biz daha ne yapalım. Her şeyi yaptık, Aykut beceremedi” der. Böylece 2. A da gider. Ve gene kendi ömrünü uzatmak için birilerinin canını alır. Bu düzen de böyle sürer çünkü her toplum layık olduğu gibi yönetilir.

        Emre ve Alex olsaydı Meireles bu kadar ceza almazdı

        Fenerbahçe’de Emre ve Alex sonrası saha içi lideri de yok. Derbide bu ikisi olsa F.Bahçe hiç olmazsa rakip alanda bir frikik kazanmıştı. Fenerbahçeliler görüntüleri bir kez daha izlesin. Meireles hakemle tartışırken yanında sadece Yobo var. Diğerleri uzakta. Bu takımın yalnızlığı bile Kocaman’ı tartışmak için yeterli. Bu derbide Emre-Alex olsa hakemle Raul arasına girer, gerekirse biri hakemle uğraşırken diğeri arkadaşını uzaklaştırır, takım arkadaşlarını galeyana getirir ama hakem ile Raul arasında yakın mesafe bırakmazlardı. Biz de bugün Meireles’e kaç maç ceza geleceğini tartışmazdık. Ama Alex’ten sonra takımın ‘ağa’lığına soyunan isim Bekir ise zaten konuşacak bir şey yok. Kendi kendine ‘ağa’; ‘paşa’ rolüne soyunup asli görevini unutan Bekir, daha çok bomba patlatır!

        Kuyt’ı dinle Kocaman’ı anla

        Kuyt, G.Saray maçıyla ilgili İngiliz basınına bir demeç verdi ve “Teknik direktör bize ‘2-1’i tutalım son 10 dakika beraberliği ararız’ dedi. Son 10 dakikada beraberlik için saldıracaktık ama Meireles’in atılması planlarımızı bozdu” dedi. İşte Fenerbahçe’nin hocası bu. Son 10 dakikada gelebilecek bir gol ile beraberliğe razı olan; 3- 1’i göze alıp galibiyet kovalamak yerine 2-1’i yeterli gören bir anlayışa sahip. Bu kafa yapısıyla psikolojik üstünlüğün G.Saray’a geçmemesi mucizeydi zaten.

        Kiğılı neden istifa edemiyor?

        Maçtan önce de hemen ardından da F.Bahçe Asbaşkanı, “G.Saray taraftarı Kadıköy’e gelebilir” dedi. Bir gün sonra başkanı onu taca çıkardı. 69 yaşında, Fenerbahçe’ye verdikleri tartışılmaz olan, herkesçe sevilen bir futbol adamının ‘söylediğini yemek zorunda kalması’ sadece kendisi aadına değil, onu sevenler adına da hoş değil.

        Diğer Yazılar