Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        F.Bahçe’nin 19. Şampiyonluğu tüm camiaya hayırlı olsun. Tarihin en değerli şampiyonluklarının belki de birincisi bu senekidir. 3 Temmuz’dan bu yana geçen 3 sezonda 2 kez ligi 2. bitiren; 2 kez kupa alan bu büyük takım, 3 Temmuz’un sonrasında hep ligin zirvesini hedefleyip bir türlü finişi görememişti. Bu sene ise 30. haftada şampiyonluğa ulaştılar. Bundan sonra “Resmen Şampiyon” diyebilmemizin önündeki tek engel matematik.

        Şampiyonluk başta başkan ve yönetim olmak üzere tüm kesimlerin ortak başarısıdır. Ama bana göre bu tarihe geçecek bembeyaz sayfanın en büyük mimarı Ersun Yanal ve oyuncu grubudur. Kendilerini bir kez daha tebrik ederim. Yanal’ı ve oyuncu grubunu neden ön plana çıkardığımı ilerleyen haftalara bırakalım ve dünkü derbiye bakalım.

        * * *

        Maçın ilk 25 dakikasında oyunu domine eden; sakin oynayan; ne istediğini bilen bir görüntü sergileyen F.Bahçe’nin bu tavrı, şampiyon kimliğine yakıştı. Devrenin son 15 dakikasında sahasına kilitlenen; topla bir türlü çıkamayan; rakip yarı alanda oyunu tutamayan F.Bahçe görüntüsü ise şampiyona yakışmadı. Bu bölümde Beşiktaş’ın presini; canla-başla mücadelesini; araştırıcı kimliğini övmekle beraber “iki pas yapamamayı”; Fenerbahçe’nin defterine, ‘deplasman derbilerindeki eksi puanlar’ hanesine yazmak gerekir.

        Rakibin 10 kişi kalışından sonra dahi pas oyununa dönüştüremeyen; maçta sadece asist anında görünen Kuyt yerine Salih’i hiç düşünmeyen; Telekom derbisi sonrası bu maçta da ‘top tutacak-pas yapacak adam’ yerine ‘topu kıracak’ Mehmet Topuz’u düşünen Ersun Yanal için bir kez daha “Taktik bilgisi ve oyun içindeki hamle doğruları” konusunda yeni bir tartışma başlığı açılmalıdır. Hem bu tip taktiksel eksiklikler hem de 10 kişilik Beşiktaş’ın Pektemek ile net bir gol pozisyonuna girmesinin engellenememesi; haddinden fazla duran top verilmesi de şampiyona yakışmayanlar listesindeydi.

        Öte yandan maçın en ilginç anı; Dany’nin gördüğü sarı kart ve devamındaki endirekt vuruş kararıydı. Kurallar Halis Özkahya’yı doğrulasa da Fenerbahçeli oyuncuların maçı gerecek bu kararda topu bilerek dışarı yollamaları ise ‘Şampiyon Fenerbahçe’ye çok yakışan bir hareketti. Bu pozisyonla birlikte; İsmail’in 2. sarıdan atılmasına yol açan hareketi maç yönetmeninin kaçırması ise Lig TV adına üzüntü verici bir durumdu.

        Bilic’in Gökhan Gönül ile bir taç atışı esnasında şakalaşması ve Sow’u sakineştirmesi ise bu “Tatlı Adam” adına bir başka olumlu nottu.

        Bana göre Beşiktaş galibiyeti kaçıran taraftı. F.Bahçe ise 10 kişi kalan rakibine karşı oyun üstünlüğü dahi kuramadı. Sezonun bu aşamasında, lig cetvelinin zirvesi kesinleşmişken bu tür tartışmaları geride bırakabiliriz. Güzel bir maç değilse de güzel bir derbi izledik deyip olumlu bakalım. Halis Özkahya’nın en az 3-4 kartı; 2-3 penaltıyı atladığı konuşulacaktır.

        Diğer Yazılar