Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “DÖRT aydır New York’ta uğraşıp duruyorsun, peki ne öğrendin kardeşim?” derseniz, ilk bakışta dijital medya açısından insana küçük gelebilecek ama sonuçta hayati önemi olan birçok şey öğrendim, fakat onların hepsini burada saymak sizin için sıkıcı olur.

        Ama öğrendiğim bir şey daha var ki, bence o çok önemli ve üstelik hepinizi de alakadar ediyor. Hatta bunun sadece sizlerle ilgili olduğunu bile söyleyebilirim. Basında ve televizyon dünyasında başarıyı yakalamak, artık sosyal medyayı kullanmadan mümkün değil.

        Aslında siz sosyal medya kullanıcıları bunu içgüdüsel olarak zaten biliyorsunuz; çünkü etkinizin farkındasınız. Sosyal medyanın etkinliğini devreye sokmadan hiçbir televizyon dizisinin tutması artık imkânsız. Yazılı basının da sosyal medya desteğine kesin ihtiyacı var, ayakta kalmak ve etkinlik düzeyini artırmak için. Bu gerçeği artık hissetmekle kalmıyoruz, bilimsel olarak da ispat edilmiş durumda.

        Bu yüzden “hangi derginin sosyal medya üzerinden en çok takipçi yarattığı” üzerine yapılan son bir çalışma, medya dünyasında çok etkili oldu. Çünkü dediğim gibi, artık sosyal medya olmadan güçlü olunamıyor. Durumların zaten zorlu olduğu dergicilik dünyasında, sosyal medya etkinliği olmadan ayakta kalabilmek imkânsız. Ve üstelik reklam verenler, derginin adına değil sosyal medyadaki gücüne bakarak karar veriyorlar.

        “Association of Magazine Media”nın yaptırdığı çalışmanın sonuçlarına geçmeden, etkinlik açısından sosyal medya çeşitlerinin nasıl sıralandığını aktaracağım size.

        “Facebook” hâlâ en etkili sosyal medya biçimi. Çeşitli dergi markalarına okuyucu çekmek açısından Facebook’un bir numarada olduğu ortaya çıktı.

        Facebook, çeşitli dergi markalarına toplam 198 milyon okuyucu çekmiş. Bu sayıyla “Twitter”dan iki misli etkinliğe sahip. Twitter dergi markalarına 86 milyon okuyucu kazandırmış.

        Etkinlik açısından Facebook ve Twitter’dan sonra “Google+” geliyor. Google+ dergilere 69 milyon okuyucu çekmiş. Ondan sonra ise “Instagram” var. O 20 milyon okuyucu çekebilmiş dergilere. “Pinterest” ise son sırada yer alıyor. O dergiler için sadece 19 milyon okuyucu yaratabilmiş.

        Sosyal medya sıralamasında durum böyle; şimdi gelelim çekilen o okuyucu kitlesinin en çok hangi dergiye veya yayın grubuna gittiğine...

        1. sırada bence sürpriz olarak “Time” grubu var. Sosyal medyada etkin olup oradan kendisine en fazla okuyucu çekebilen Time grubu olmuş. Bu şaşırtıcı geldi bana, çünkü Time uzun süredir eski etkinliğini hayli kaybetmişti, ayrıca bu grup içinde hayli fazla sorun ve yöneticiler arasında güç savaşı vardı.

        Time, yaşlı bir yayın olmasına ve sorunları bulunmasına rağmen sosyal medyadan kendisine en fazla okuyucu çekebilen dergi olmuşsa o zaman bu derginin ne yaptığına iyi bakmak gerekiyor. Bilimsel açıdan doğru olmak için bu noktada Time grubu denince onun içinde “Sports Illustrated” Dergisi’nin de bulunduğunu ve grubun birinciliğinde bu derginin payının da büyük olması gerektiğini söylemeliyim. Time grubuna sosyal medyadan 92.5 milyon okuyucu gelmiş.

        2. sırada olağan bir şüpheli var. “Conde Nast” grubu, sosyal medyadan yarattığı 76.6 milyon okuyucuyla ikinci sırada. Buna neden şaşırmadığıma gelince; eğer yeni başlattığım “Pazar Eki” yazılarımı takip ediyorsanız ve birkaç hafta önce Conde Nast hakkında yazdıklarımı da okuduysanız, bu önemli grubun dergilerinin modern dünyayı anlayıp anlatmak açısından ne kadar önemli olduğunu da biliyorsunuz demektir. Onların sosyal medyada aktif olmaları normaldi, sadece birinciliği Time grubuna kaptırmalarına şaşırdım.

        3. sırada ise 64.1 milyon okuyucuyla “National Geographic” Dergisi yer alıyor. Bundan sonraki sıralama (milyon küsur okuyucu miktarlarıyla) şöyle:

        4- Hearst (60.1), 5- Meredith (24.2), 6- Rodale (20.5), 7- Bonnier (19.4), 8- Playboy (18.7), 9- The Economist (18.3), 10- American Media (15.5).

        Doğrusunu isterseniz bu sıralamada Playboy’un yerine hiç şaşırmadım; çünkü bu dergi internet ortamının erotik görüntü kirliliğine kurban olmuş durumda. Ama Economist neden bu kadar aşağıda yer aldı, onu pek anlamadım.

        Meredith, Rodale ve Bonnier’i ne yapıyorlar diye anlamak için incelerken Economist’in de durumuna ayrıca bakacağım tabii ki.

        Diğer Yazılar