Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SOSYAL medya evreninde işler o kadar hızlı ve etkin gelişiyor ki, sadece son 24 saat bile üzerine yazmaya, düşünmeye ve kayda alınmaya değer bir tarih haline geliyor.

        Facebook ve Twitter, kendi sistemlerini yeni kullanımlara açmak için öylesine bir rekabete giriştiler ki neredeyse her gün bu şirketlerden yeni bir gelişme, yeni bir buluşun açıklaması geliyor.

        İkisinin de özellikle yoğunlaştığı alan, video konusu olarak ortaya çıkıyor. Twitter yeni film çekme ve paylaşma sistemiyle Youtube’un hâkimiyetine göz dikmiş gibi görünüyor.

        Facebook ise dijital sistemlerin ve startup şirketlerin anavatanı olarak kabul edebileceğimiz San Francisco’da bir “geliştirmeciler konferansı” (developers conference) düzenledi.

        Halen devam eden bu konferansta aralarında Türklerin de bulunduğu her ülkeden binlerce genç beyin, Facebook baz alınarak “Yeni ne yapılabilir, nasıl yeni app’ler devreye sokulabilir?” bunu tartışıyorlar.

        Büyük alanlarda bir araya gelen gençler, nereyi bulurlarsa oraya oturup, bulamazlarsa da yere çöküp spontane beyin fırtınaları yaratıyorlar.

        Mark Zuckerberg, yeni fikirler çıkması açısından bu konferansa çok önem veriyor ve son demeçlerinde verdiği bu önemi de vurguluyor.

        Konferansa katılamayanlar ise konferanstan yapılan “video streaming” yayınıyla olan biteni bulundukları yerden izliyorlar.

        Facebook ile bağlantılı kullanılabilecek yeni ürünler tek tek tanıtılıyor. Ürün hakkında detaylı bilgi verildikten sonra tartışma açılıyor, gerek konferansta bulunanlar gerekse uzaktan video yoluyla katılanlar ürün hakkında fikirlerini söylüyorlar.

        Bu notlar da geliştiricilerin üzerinde çalışacakları yol planı haline geliyor.

        Konferans Facebook himayesinde yapılıyor ama hiç de dışlayıcı değil.

        Örneğin, Google Pinterest veya adı çok bilinmeyen startup şirketler kendi sistemlerini öne çıkararak konuşmaları yönlendirebiliyorlar. Facebook bu tür girişimlerden yeni sinerjiler yaratılacağını düşünüyor.

        Büyük rekabetin yaşandığı video üretimi ve paylaşımı konusunda hem Twitter hem de Facebook büyük ve baş döndürücü atılımlar içinde.

        Twitter yeni sisteminde hem video oluşturma işini çok basit hale getirdi hem de bunun paylaşımını kolaylaştırdı.

        Facebook ise “3D video” ile yeni ufuklara doğru gidiyor.

        3D sistemiyle çekilmiş videoları izlediğinizde kalitesine şaşırmamak ve medyaya açtığı yeni hikâye anlatma imkânlarını görüp heyecanlanmamak mümkün değil.

        Daha önce bulduğumu anlattığım yeni sistemlerde içerik olarak çok etkin “video kürasyon” sistemleri de bulunuyor. Ve bunlar hem Twitter hem de Facebook sistemiyle hemen ve çok etkili bir şekilde uyum sağlayıp çalışabiliyor.

        Bu da seçmiş olduğum sistemlerin yeni gelişmelere uyumu konusunda bana yeni bir testi başarıyla yapma imkânını sağladı. Bu yüzden Facebook konferansı beni çok mutlu etti.

        Bu arada son olarak Facebook’un “Messenger” sisteminin de bir yeni platform olarak sunduğu büyük imkânlara dikkat çekmeliyim.

        Diğer Yazılar