Geleceğimiz
TÜRKİYE artık ağırlıklı olarak siyasi haberlerden heyecanlanıyor. Bu da normal, sakın ha kınadığımı filan sanmayın. İçinde bulunduğumuz süreçte belki de farklı olmak tuhaf kaçardı. Normal insan siyasete duyarsız kalamaz Türkiye’de. Bunu biliyor ve maalesef desem de kabul ediyorum.
Bu açıdan baktığımda karımın dediği gibi, benim hayli tuhaf ve de anormal kabul edilmem gerekiyor.
Siyasi haberlerin hepsini aynı surat ifadesiyle, aynı duyarsızlıkla dinliyorum. Aralarında beni heyecanlandıran bir tek şey bile yok.
“Peki sen neden heyecanlanıyorsun?” diye soracak olursanız onu da anlatacağım.
Örneğin, dün haberleri izlerken elimde sabah katıldığım “Nesnelerin İnterneti” konferansından aldığım “İleri Görüş’' dergisi vardı.
Ekrandan birbiri ardına siyaset bombardımanları mecburen gelirken, ben de arada bir dergide yazılanlara dalıp gidiyordum.
Örneğin, bir alt bezi markası olan Huggies’in “Tweet Pee” uygulaması, bebek bezindeki sensörleri cep telefonunuza bağlayarak ne zaman alt bezlerinin değiştirilmesi gerektiğini haber veriyormuş.
İşte beni heyecanlandıran haber örneği buydu.
Siyaset bana göre kısırdöngüdür. Kısa vadede sorunlara çözüm bulacakmış gibi görünen adımlar, ortaklıklar hep uzun vadede sonuçsuz kalır veya var olan sorunları daha da artırır. Çünkü elini gerçekten taşın altına koyacak kadar cesur, yapısal sorunlarla boğuşmayı göze alacak kadar gözüpek insanlar siyaset dünyasında bazı istisnalar dışında pek yok.
Diğerleri aslında bir şey yapamayacaklarını bildiklerinden sadece kuru gürültü yapıyorlar ve siyaset haberleri de onların gürültüsü tahakkümü altında. En çok konuşan, en fazla sinirli olan gündemi belirliyor.
Ben onları dinlemeyi vakit kaybı ve zaten kısa olan hayatı daha da kısaltan türde şeyler olarak görüyorum, ama bebek alt bezi türünden sakin ve insan hayatını gerçekten daha kaliteli hale getirecek haberler bana hem ümit veriyor hem de yaşadığım dünyayı daha çekilir hale getiriyor.
Dün de dediğim gibi, “nesnelerin interneti” sistemi, yaşadığımız dünyayı çoktan değiştirmeye başladı bile ve en fazla 5 yıl içinde tamamen farklı ortamlarda yaşamaya başlayacağız.
O ortamda da bugünkü gibi siyaset yapmak isteyenler siyaseten intihar etmiş olacaklar. Onların bile, yeni söylemler, yeni anlatım biçimleri bulması gerekecek o yeni dünyada var olabilmeleri için.
Bakınız, yeni iş modellerinin hepsine canlı hava durumu tahmini sistemleri de mutlaka sokuluyormuş. Çünkü diyelim ki alışveriş merkezi işletiyorsunuz. Önümüzdeki hafta hava durumunun nasıl gideceğini bilirseniz mal sevkıyatı ve stoklarınızı ona göre ayarlar, satışlarınızı verimli hale getirebilirsiniz.
Veya diyelim ki sigorta şirketisiniz; eğer bir fırtınanın geldiğini haber alırsanız sigortaladığınız insanlara kendilerini koruma altına almaları mesajları çekebilirsiniz.
Şu anda kurulmaya çoktan başlamış bu yeni dünyada rekabetin, iş yapmanın kuralları değişeceği gibi siyasetin de kuralları ve söylemleri değişmeye mecbur kalacak. İnanıyorum ki bizler kısa süre sonra çok daha mutlu ve güvencede yaşamaya başlayacağız.
Türkiye, bunu özgür düşünen ve risk alabilen yatırımcılarını bekliyor.
