Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dün İstanbul’a yeni bir dinamizm verecek Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açılışı görkemli biçimde yapıldı. Bu açılış da gösteriyor ki Türkiye yaşadığı birçok soruna rağmen geleceğe yatırım yapmaya ve büyük ve güçlü bir ülkenin altyapısını bugünden hazırlamaya kararlı görülüyor.

        “Geç kapitalizm”in (late capitalism) yapısını ve işleyiş mekanizmalarını iyi bilmezseniz bu tür yatırımların ne kadar önemli olduğunu anlamanız çok zordur. Neyse ki geç kapitalizmin global klasiğini yazmış olan Ernest Mandel’in kitabı Türkçe’ye de çevrilmiş, isteyen herkesin incelemesine açıktır.

        Aslında bu kitap Karl Marx’ın Kapital’inde ve Grundrisse’sindeki zorlu teorik çerçeveye dayalı analizler yapan zor bir kitaptır. Ama özetle, bir büyüme, daha sonra küçülme ve durgunluk evrelerinden geçerek yaşayan kapitalist üretim biçimi, sermaye yapısının yenilenmesine muhtaçtır ve bu olmazsa kapitalist üretim biçiminin sonunun gelmesi ihtimali vardır.

        Öğrenciyken teorisini bizzat kendisinden dinleme şansına sahip olduğum Ernest Mandel, bu teorik çerçeveden çok kapsamlı bir Troçkist politik eylem planı da çıkarmıştır.

        Bizi burada ilgilendiren Marksist teorinin ve siyasi söylemlerin içindeki tartışmalar değil, köprüler, yollar gibi yatırımların ekonomi içindeki önemli yeridir. Bu tür yatırımlar toplam sermayenin yenilenmesi, yani kapitalist üretim biçiminin kendisini yeniden üretmesi ve daha güçlü hale gelmesi için yapılan yatırımlardır.

        Türkiye şimdi bunları yaparak kısa sürede daha dinamik ve güçlü bir yatırım ve üretim temeli oluşturmanın altyapısını bugünden kurmaktadır.

        HEPSİNİN ALTYAPISI ÇÖKÜYOR

        Bugün başta Amerika olmak üzere geç kapitalizmin örneklerine bakın, hepsinde büyük altyapı sorunları vardır. Yeni başkanlık seçiminde Demokratlar’ın Amerika’da bir eylem planı olarak altyapı yenilenmesi ve buradan başlayarak büyüme stratejisi gütmeleri muhtemeldir.

        Başkan Obama da kendi başkanlığı döneminde bunun işaretlerini vermiştir. Nazik ifadesiyle “olgunlaşmış” veya gerçekçi ifadesiyle “yaşlanmış” kapitalist ülkelerde altyapı yatırımları uzun süredir ihmal edilmiş ve ekonominin tümünü tehdit edecek hale gelmiştir.

        Kapitalist üretim yarışında arkadan gelmekte olan Türkiye ise arkadan gelmesine rağmen sağlam gelme yolunu seçmiş görünmektedir. Yaşlanmış ileri kapitalist ülkelerde altyapı, sistemin tümünü zorlayacak hale gelirken Türkiye kısa sürede bir patlama yapmak ve ekonomisini güçlendirmek için altyapı yatırımlarını şimdiden sağlam tutarak geleceğe hazırlanıyor.

        Ülkeyi bu sürece sokan Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuna ve AK Parti’nin dinamizmine bir teşekkür borçluyuz ve desteğimizi bu konularda yürekten vermeliyiz. Ülkenin geleceği, hepimizin ortak geleceğidir. Bugün bu gelecek için yapılan yatırımlar hepimizin ortak gurur vesilesi olmalıdır.

        SOSYAL DEMOKRAT VİZYON NEDİR?

        Sosyal demokratların hayata, siyasete bakışlarında eksik olan boyut, iç tutarlılığı olan bir ekonomik model yoksunluğudur. Oysa bugün görülüyor ki Türkiye’nin kapsamlı iç tutarlılığı olan, ekonometrik modeli iyi hazırlanmış, girdi-çıktı tabloları gerçekçi olan bir “yol gösterici plana” ihtiyacı büyüktür. AK Parti sanki bir plan varmış gibi yürüse de aslında onlar da büyük ihtimalle solu çağrıştırdığından olsa gerek bir yol gösterici planı tam kucaklayamıyorlar. Oysa Türkiye sosyal devlet kuralları çerçevesinde altyapı yatırımlarına hız verirken, özel sektörün bir yol gösterici planın yoksunluğundan dolayı ürkek olduğu da görülüyor.

        AK Parti, sosyal demokratların da desteğini alarak emredici olmayan bir yol gösterici plan yapsa ve özel sektör yatırımcısına destek ve teşviklerle net hedefler gösterse bugün yapılan altyapı yatırımlarının ekonomiyi güçlendirme ve büyütme fonksiyonları daha rahat sağlanır.

        SOSYAL DEMOKRATLARIN VUKUATI VAR

        Devletçilik geçmişi ve geleneği olduğu için bir plana daha sağlam sahip çıkması beklenen CHP, yakın geçmişte vukuatlı olduğundan bugün bu işe giremiyor. Turgut Özal yeni köprü ve yol yatırımlarına girerken ve bunların gelir hisselerini borsada sattırmaktan söz ederken sosyal demokrat liderlik o dönemde tamamen yanlış bir şekilde “Köprüleri sattırmayız” muhalefetini yapmıştır.

        Bu tavır CHP ile özel sektör arasındaki ilişkilerin limoni olmasına yol açmıştı ve bugün hâlâ o dönemin etkilerinin sürdüğü söylenebilir. Bu nedenle sosyal demokrasi, bugün bir yol gösterici planı daha sağlam gündeme getirmeli ve iktidarı da gerekli olanı bir an önce yapması için ikna edici rol oynamalıdır.

        Dün açılışı yapılan yeni köprü ve yollar gibi yatırımlar geleceği hazırlarken, bu geleceğin daha planlı olması için yapılacak güzel tartışmalara ve bilgi alışverişine Türkiye koşulları uygundur.

        BİR HATIRA

        New School for Social Studies’te master yaptığım yıllarda bir gün okulda Ernest Mandel ile hocam Michael Harrington arasında bir tartışma yaşandı. İki teorisyen kapitalizmin geleceğini sağlam biçimde tartışırken seyircilerin tavrı ve hali çok ilginçti. Ben o güne kadar bilmiyordum, meğer New York’un Manhattan adasının yukarı batı kısmında zengin ve orta halli, özellikle Yahudi çevrelerde Troçkizm çok güçlüymüş. O tartışma sırasında yaşlı başlı zengin Amerikalı dinleyicilerin Ernest Mandel’i militanca desteklemeleri ve Michael Harrington’a Menşevik diye hakaret etmeleri bana çok ilginç gelmişti.

        Diğer Yazılar