Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hillary Clinton başkan seçildiğinde Amerikan devletinin Türkiye’yi ciddi bir şekilde rahatsız edecek adımlar atması ihtimali büyük.

        Onun ve danışmanlarının bölgemizde PYD faktörüne ne kadar önem verdiklerini daha önce yazdım.

        Bu durumu konuştuğum Amerikalı uzmana söylediğimde, “Türkiye’yi rahatsız edecek konunun sadece PYD ile bağlantılı olacağını sanıyorsan fena halde yanılıyorsun” dedi.

        “Daha başka boyutlar da mı var?” diye sorunca, kaynağım gülümsedi ve “Hem de nasıl var” yanıtını verdi.

        FETÖ BAĞLANTISI

        Biraz sessiz kaldıktan sonra benim üstümde bomba yemiş etkisi yapan sözü söyledi. “Hillary Clinton’ın çevresindeki insanlar, FETÖ ile oldukça yakın çalışan, onlara yardımcı olan insanlar” dedi.

        “O kadar da değil, böyle bir şey olamaz” diyecek oldum, uzman arkadaş hemen sözümü kesip devam etti: “FETÖ’yü Amerikan devletine tanıtmak ve devlette onların çıkarlarını korumak için hangi lobi şirketi resmen kayıt oldu biliyor musun? Şirketin adı Podesta.”

        “Podesta” ismini duyunca kafamda alarm zilleri çalmaya başladı tabii.

        John Podesta, Hillary Clinton’ın şu anda kampanya yöneticisi olan, Hillary’nin onsuz adım atmadığı ve eğer seçilirse Beyaz Saray yöneticisi olacak adamın soyadı.

        Konuştuğum kişiye korkarak sordum: “Yoksa bu Podesta grubu mu, John Podesta’yla mı bağlantılı?”

        “Evet, aynen öyle. O grup John Podesta’nın kardeşi Tony Podesta tarafından yönetilir” dedi. Hatta bu grup 1988 yılında John ve Tony Podesta tarafından kurulmuş.

        Yani Hillary’nin en yakınında bulunan ve ileride seçildiği zaman başkanın tüm görüşmelerini belirleyecek, kadro atamalarında etkili olacak John Podesta’nın kardeşi Tony Podesta, FETÖ’nün Amerika’daki lobi faaliyetlerini koordine ediyormuş.

        Anlayacağınız, eğer Hillary seçilirse Amerika’nın yeni başkanının en yakınındaki kişiler FETÖ’nün etkisi altında olabilecek. Böyle bir ihtimalin bulunması olması bile Türkiye’de alarm zillerini çaldırmak için yeterli.

        TÜRKİYE’Yİ YENİDEN DEĞERLENDİRECEKLER

        Bunun dışında bizleri rahatsız etmesi gereken bir başka gelişme daha var.

        Bana anlatılanlara göre, Hillary Clinton’ın danışmanları, başkan seçildikten sonra Türkiye’yle ilgili bir “stratejik değerlendirme”nin (strategic review) acil biçimde yapılmasını istiyormuş.

        Bu tür stratejik değerlendirmelerde, ilgili ülkeye yönelik ABD politikasının ne olduğu, bunların ne kadarının değişmesi gerektiği ve nasıl değişime gidileceği üzerinde çalışılıyormuş.

        Yani başkan seçilir seçilmez Hillary Clinton, Türkiye ile ABD ilişkilerini baştan aşağıya yeniden ele alacak ve ilişkilerin nasıl süreceğini bir devlet politikası olarak ortaya çıkaracak.

        Başkan bunları yaparken en yakınında FETÖ’den etkilenebilecek bazı insanların bulunması ihtimali bile gayet tabii ki son derece rahatsız edici bir şey.

        SEÇİMDEN SONRA NE YAPACAKLAR?

        Amerika’da tam anlamıyla kanın gövdeyi götürdüğü, inanılmaz derecede yıpratıcı ve yaralayıcı bir seçim kampanyası sürüyor.

        Ortalıkta dolanan laflar, edilen hakaretler inanılmaz düzeyde. İki aday da 10 gün içinde bu ıstırabın sona ereceği için mutlular aslında.

        Kazananın ne yapacağı belli de kaybedenin ve Beyaz Saray’dan taşınacak olanın ne yapacağı şimdiden tartışılıyor.

        HILLARY CLINTON

        Eğer seçilemezse işi zor olacak. Yıllardır hazırlandığı, hatta ilk evlendiğinde eşi Bill Clinton ile birlikte “İkimiz de ileride başkan olacağız” diye yemin ettikleri bir hayalini gerçekleştirememiş olacak ve bunun psikolojik darbesiyle yaşayacak.

        Ayrıca Hillary başkan seçilemezse hakkında birçok davanın da açılacağı kesin gibi.

        Son Wikileaks belgelerinde çıkanlar ve e-mail skandalında yaşananlardan dolayı Hillary Clinton’ın hâkim karşısına çıkmasını bekleyebiliriz.

        OBAMA

        Yakında Beyaz Saray’dan taşınacak olan Obama’nın özel yaşamında çok aktif olması bekleniyor ama hayır işlerinin yanı sıra nerede çalışacağı henüz belli değil.

        Bir aralar Goldman Sachs adlı Wall Street şirketinde yönetim kurulu üyesi olacağı söyleniyordu, ama son zamanlarda Silikon Vadisi lafı da edilir oldu.

        Başkanlığının ilk gününde ABD’ye dijital yönetici atamasını ilk kez yapmış bir kişi olarak Obama’nın dijital dünyanın şirketlerine ne kadar yakın olduğu biliniyor.

        Yapacağı hayır işlerini de bir dijital şirket bünyesinde (örneğin Microsoft gibi) tercih edeceğine kesin gözle bakılıyor.

        DONALD TRUMP

        Daha şimdiden seçilemediği takdirde ne yapacağını planlamış görünüyor.

        Gayet tabii ki mevcut işlerini sürdürecek, ama bunun yanında medya işine de girecek ve kendi adını taşıyan bir televizyon oluşturup seçim sürecinde başlattığı söylemleri tek kişilik şov olarak o mecrada devam ettirecek.

        Bu televizyonun bir “web TV” girişimi olması bekleniyor.

        Bunun yanında Trump, bir dizi stadyum toplantıları da yaparak şehir şehir dolaşıp halka hitap edecek.

        Yani anlayacağınız, Amerika’nın Trump’tan sessizlik beklemek gibi bir şansı fazla bulunmuyor.

        Diğer Yazılar