Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İç tartışmalar ve anlaşmazlıklarla dağınık durumda olan Trump’ın ulusal güvenlik kadrolarına bir darbe de Obama’dan geldi. Trump’ın oluşmaya başlayan takımı ilk önlerine gelecek ulusal güvenlik konusu olan Suriye ve DEAŞ konusunda politika oluşturmaya çalışırken, Obama son hamleleriyle işleri daha da karıştırıyor.

        Obama, başkanlığı resmen bırakmadan önce DEAŞ meselesini çözmek istiyor. Bu yüzden son günlerde bölgedeki Kürt güçlerine desteği artırıcı hamleler yaptırdı.

        Gerçi Washington’daki Amerikan kaynakları Kürtlere yüklü silah sevkıyatı yapıldığı konusunda DEBKA tarafından yayınlanan haberin, İsrail istihbaratının oyunu olduğunu ve İsrail’in bölgeyi daha da karıştırmaya çalıştığını söyleseler de bölgede Amerika’nın son bazı hareketlenmelerinin olduğunu varsaymanın da yanlış olmayacağı belirtiliyor.

        Amerikalı kaynaklar, Türklerin Kürtler konusundaki rahatsızlığını gidermek için Türkiye’yi ziyaret eden Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’un bu konudaki girişimlerinin beklenen sonucu vermediğini söylüyor.

        Trump’ın şu anda oluşan yeni ulusal güvenlik takımı, DEAŞ konusunda ve Suriye’de Türkiye’yle ortak hareket edilmesi fikrine soğuk yaklaşmıyor. Bunun üzerinde düşünülüyor ama devletin elindeki gizli bilgiler henüz onlara sunulmadı. Geçiş sürecinin başındaki Başkan Yardımcısı Mike Pence, bu tür sunuşlara izin veren belgeyi yeni imzaladı. Bu sunuştan sonra ekibin Türkiye tavrının sürüp sürmeyeceğini daha sonra göreceğiz.

        BÖLGEDEKİ YENİ GERÇEK

        Trump’ın danışmanlarını iyi tanıyan bir kaynağa göre, bölgede Türkiye ile Rusya yakınlaşmasına doğru çok ilginç bir dinamik olduğunu ve bunun neyle sonuçlanacağına Trump’ın ekibinin dikkatle baktığını söyledi. Aynı kaynak, “Trump aynı zamanda bu konuda Putin’le de dirsek temasını sürdürüyor. Bu süreç sonunda Türkiye, Rusya ve ABD ortak bir noktada bileşirse bölgede çok ilginç ve sürpriz gelişmeler olabilir” dedi.

        Kararlar tam alınmadı, ama Trump’ın ekibi şu anda Suriye’de uçuşa yasak bölge oluşturulması fikrine sıcak bakmamaya karar vermiş gibi görünüyor. Bu durumun gizli bilgilerin sunulmasından sonra değişebileceği söylense de hayli güç olduğu da belirtiliyor.

        Trump’ın yeni ulusal güvenik ekibi oluşmadı ve dediğim gibi devletin gizli bilgilerine henüz ulaşmadılar ve net kararlar alınmadı. Ama öyle görünüyor ki ulusal güvenlik ekibinin önüne gelecek ilk önemli sorun, Suriye ve DEAŞ konusu olacak. Tabii ki Türkiye’yle nasıl yürüneceği konusunu da netleştirmek zorunda kalacaklar.

        Önümüzdeki yakın dönemde Washington-Ankara ekseninin hayli hareketlenmesini bekleyebiliriz.

        Ekip daha kurulamadan dağılıyor

        Her ne kadar Başkan Trump çarşamba günü sabaha karşı attığı tweet’te işlerin yolunda gittiğini, ulusal güvenlik ekibinin uyumlu ve kendi kontrolünde olduğunu söylese de gelişmeler bunu doğrular gibi değil.

        Ekibin başından beri içinde olan ve adı CIA Başkanlığı için geçen Mike Rogers’ın aniden takımdan dışlandığının duyulmasıyla takım içinde yaşanan kavgalar su üstüne çıktı.

        DAMADIN GÜCÜ

        Trump’ın kızı Ivanka ile evli olan damat Jared Kushner’in, Trump’ın danışmanı olarak takımın üzerinde büyük gücü olduğu söyleniyor. Kushner’in daha önce geçiş takımının başında olan Chris Christie’yi hiç sevmediği çünkü Christie’nin eskiden savcıyken Kushner’in babasına dava açtığı iddia ediliyor. Bu yüzden Kushner, şimdi takımın içinde Christie’ye yakın olan isimleri temizliyor, hatta Christie’nin yerine Mike Pence’nin getirilmesinin de onun işi olduğu anlatılıyor.

        Takım içindeki bu hesaplaşma dışında, kişisel sürtüşmeler ve güç sahibi olma çatışmaları da var. Dışişleri bakanının kim olacağına bir türlü karar verilemiyor. Bir John Bolton’un adı geçiyor, bir Rudy Giuliani’nin. Kimin adı geçerse geçsin hemen hakkında haberler sızdırılıyor. Örneğin Giuliani hakkında Venezüella’dan para aldığı ve yabancı şirketlerle çıkar ilşkileri olduğu söylendi.

        Ulusal güvenik danışmanlığı veya savunma bakanlığı için adı geçen Mike Flynn’ı da sahibi olduğu lobi şirketinin Türkiye’den para aldığı söylentisiyle vurmaya çalıştılar. Giuliani’nin hâlâ belediye başkanı olduğu 11 Eylül günü yaşadığı şokun etkisi altında olduğu, özellikle İran’dan hiç hazzetmediği, New York şehrindeki Yahudi gücü nedeniyle hep İsrail’le yakın olduğu da söyleniyor. Yine bu New York bağlantısı nedeniyle dışişleri bakanlığı için adı geçen Giuliani’nin göçmenlere sıcak baktığı için Trump ekibinin onu istemeyeceği de ifade ediliyor.

        Bu arada Giuliani’nin, medya patronu Rupert Murdoch ile aşırı yakınlığı da dikkat çekiyor. Giuliani, dışişleri bakanlığı için aday olduğunu ilk kez Murdoch’ın sahibi olduğu Wall Street Journal Gazetesi’nin düzenlediği bir panelde açıkladı. Ondan sonra da bazı davetlerde Rupert Murdoch ile aynı masada oturup koyu sohbete daldığı görülüyor.

        Başkan Trump, yakınları için devletin en üst sırlarına erişim yetkisi de istedi. Bunun da Jared Kushner’in ekip içindeki gücünü artıracağı dile getiriliyor.

        DEVLET PROTOKOLÜ DE ÇÖKTÜ

        Geçiş sürecinde Obama’nın ekibinin, Trump’ın ekibiyle uyum içinde çalışıp bilgi paylaşımında bulunması gerekiyor. Buna izin veren belgeyi Mike Pence geç imzaladığı için Trump, gerekli gizli bilgileri almadan Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil yabancı liderlerle konuştu.

        Amerika’nın yeni başkanları, ilk yabancı liderle telefon görüşmelerini geleneksel olarak İngiltere Başbakanı ile yapıyor. Ama bu defa Trump, ilk kez Mısır Devlet Başkanı Sisi, ondan sonra da İsrail Başbakanı ile görüştü. İngiltere Başbakanı Theresa May ile bu liderlerden 24 saat sonra görüşülmesi, Washington’da şaşkınlıkla karşılandı.

        Bu dağınıklık, devlet terbiyesi almış aksaçlı kişileri ürkütüyor ve ekibin bir an önce toparlanması gerektiğini söylüyorlar.

        Diğer Yazılar