Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Mecburen 2 aydır sadece dış politika ve siyaset düşünüp yazıyordum. Sadece siyaset yazmanın bir yazar için hayatı ıskalamak anlamına geldiğini düşündüğümden “mecburen” dedim.

        Biz sadece tek bir konuya odaklansak da hayat bize aldırmadan kendi ritminde akıp gidiyor. Dış görev şimdilik bitti ve döndüm. Aradaki zamanda yazmadıklarımı tamamen ıskalamış olmamak için hemen notlarıma gömülüp bazı önemli gördüğüm konulardan bugün bahsedeceğim. Bunu siyasetten çıkıp normale dönüş olarak da görüyorum.

        Zaman içinde aldığım notlarda bence en önemlisi “HUM” adıyla ortaya çıkarılan teknolojik üründü. Telefon/medya şirketi Verizon tarafından üretilmiş bir ürün bu.

        Aplikasyonu cep telefonunuza indiriyorsunuz. Ödeyeceğiniz paraya karşılık bu programın yanı sıra size küçük bir alet de veriyorlar. Bunu da 1996 yılından sonra üretilmiş her arabada olan ve direksiyonun hemen altında bulunan OBG noktasına yerleştiriyorsunuz.

        Bu OBG, yani “On-Board Diagnostics” arabada olabilecek sorunların denetimini ve düzgün çalışıp çalışmadığını kontrole imkân veren cihazları takabileceğiniz bir nokta.

        Eğer çocuğunuzun arabayı alıp çıktığında hız yapmasından, uzaklara gitmesinden ve nerede olduğunu bilememekten korkuyorsanız, telefondaki bu HUM aplikasyonu sizi korkularınızdan kurtarabiliyor.

        Siz cep telefonunuzu kullanarak arabanın belirli bir hızın üstüne çıkmasını yasaklayabiliyorsunuz, hıza limitler koyabiliyorsunuz veya arabanın sizin tayin ettiğiniz bir bölgenin dışına çıkmasını engelleyebiliyorsunuz.

        Eğer çocuğunuz size söylediği yerde değilse bunu da görebiliyorsunuz, arabada bir sorun oluşuyorsa görüp haber verebiliyorsunuz.

        Ayrıca araçta takılı küçük cihaz, arabada bir sorun oluşmaya baş- ladıysa cep telefonunuza sinyal gönderiyor ve bunu nerede, nasıl çözebileceğinizi de söylüyor.

        Anlayacağınız, modern yaşamın çok hayati bir sorununa çözümler getiren bence harika bir teknoloji bu.

        REAGAN ZAMANINDA OLAİR

        Bir başkanın olmayacak şakalar yapmasının nelere yol açabileceğini görmek için Ronald Reagan zamanında olanları hatırlamak bence yetmeli.

        Reagan bir gün konuşma yaparken, “Ruslar beni biraz kızdırdı. Bu yüzden füzelere ateş emri verdim, Rusya’yı ortadan kaldıracağım” dedi.

        Bu gayet tabii ki bir şakaydı. Onlara biraz kızdı diye nükleer saldırı başlatacağına inanmak imkânsızdı, ama sonra belli oldu ki konuşmayı naklen dinlemekte olan Ruslar bunu ciddiye alıp kendi füzelerini ateşleme kararı almak üzereymişler. Yani anlayacağınız, neredeyse dünyanın sonu bir basit şaka yüzünden gelecekti.

        Ben Trump’ın da böyle bir felakete yol açması ihtimalinden korkmaya başladım.

        AMAZON GO

        Modern hayatın zorluklarını biraz kolaylaştı- ran bir yenilik de amazon.com tarafından yapıldı. İnternet satışlarıyla Amerika’nın dev zincirlerini bile geri bırakan Amazon, şimdi de “Amazon Go” adıyla bir yenilik yaptı.

        Şimdiye kadar Amazon denilince online alışverişi düşünen tüketiciler artık Amazon’un satış mağazalarından da alışveriş yapabilecekler. Ancak bu alış- veriş yeni teknolojiye göre düzenlendi.

        Geleceğin alışverişi asıl şimdi başladı. Böylece Amazon’dan cep telefonunuza indirdiğiniz aplikasyonla tüm alışverişinizi yapıyorsunuz.

        Ne sıra var, ne de ödeme için yaşanabilecek sıralar... Sadece mağazaya girerken cep telefonunuzu kapıdaki aygıta okutuyorsunuz, sonra da raflardan istediğinizi alıp çıkıp gidebiliyorsunuz.

        Ürünü aldığınız anda telefonunuza sinyal geliyor ve fiyatı hesabınızda var olan paradan düşüyor.

        Eğer almaktan vazgeçip malı tekrar rafa koyarsanız para da size otomatik geri geliyor.

        Böylece siz diğer dükkânlarda olduğu gibi görüp dokunarak alışveriş yaparken etrafta ne bir satıcı var ne de kasiyer.

        Kasada sıra beklemek de yok. Amazon Go zincirlerinin yakında çok büyüyüp sayılarının da artması bekleniyor.

        PİZZAGA

        Bunu da daha sonra yazarım diye not almışım ama aslında bu direkt siyasi bir konuydu, yani daha önce de yazılabilirmiş.

        İletişimini Twitter üzerinden yapan yeni seçilen Amerikan başkanının ve etrafındaki adamlarının var olduğu bir dünyada sosyal medyada yayılan düzmece haberlerin yaygınlaşması gayet tabii ki direkt siyasi anlam taşıyabiliyor.

        Üstelik bu defa yalan, düzmece haberi yayan kişi, Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’ın oğlu. Bu durum da meseleyi tamamen siyasi hale getiriyor tabii ki.

        Sorun öylesine saçma ve büyük ki, Trump’ın başkanlığa hazırlanması timinin içinde çalışan çocuğu işten çıkarmak zorunda bile kaldılar.

        Daha önce de yazdığım gibi, Trump’ın adamları yalan haber üretip bunu sosyal medyada yaymayı çok seviyorlar ve bunu seçim kampanyası süresince Hillary Clinton’ı yıpratmak için hep yaptılar.

        Bunlardan biri de Hillary Clinton’ın, Washington’da bulunan bir pizza dükkânından cinsel istismar için çocuk pazarladığı iddiasıydı.

        Aklı biraz başında olan bir insanın böyle bir saçmalığa inanabilmesi gayet tabii ki mümkün değil. Ama aklı başında olmayan insan sayısı Amerika’da hayli çok olmalı.

        Bunlardan biri geçenlerde silahını kapıp yaşadığı kasabadan Washington’a geldi ve yalan haberde adı verilen dükkâna gidip ateş açtı.

        Tabii ki tutuklandı. Şimdi yıllar boyu içeride yatacak. Bence Trump’ın, yakınındaki adamlarına böyle işlere girmemeleri için emretmesi lazım, ama bunu yapması da hiç beklenmiyor.

        Onun da bu tür çocukça oyunlardan hoşlandığı yolunda işaretler var ne yazık ki.

        NORMALE DÖNÜŞ ANAYASASI

        Bu, üzerinde çok düşünülüp konuşulması gereken, çok ciddi şekilde tartışılacak bir Anayasa değişikliğidir.

        Başkanlık sisteminin olumlu ve olumsuz sonuçlarını sonuna kadar yaşayan ABD’den dün sabah geldiğim için öneriyi derin bir incelemeye alamadım.

        Fakat gerek Washington’da gerekse New York’ta çok sayıda uzman ve yetkiliyle yaptığım görüşmelerden öğrendiğim şu:

        “Global dünyanın bugünkü durumunda, global liderlik profilinin radikal şekilde değiştiği bir süreçte, bir ülkenin ayakları üzerinde sağlam ve güvenle durabilmesi için başkanlık sistemi artık kaçınılmazdır.”

        Bu genel bir trend, ayrıca Türkiye’nin özel koşulları da var.

        Düşüncelerine başvurduğum kişiler, Türkiye’de uzunca süredir “defacto”, yani “fiili olarak” başkanlık sisteminin var olduğunu, bunun “de jure” (yasal temelleri oluşturularak) gereğinin yapılması durumunda ülkeye yararı olacağını söylüyorlar.

        Bu nedenle dün atılan başkanlık sistemi adımı, Türkiye’yi hem global dünyanın gerçeklerine uyduracak, hem de sistem içinde daha güçlü bir şekilde yer almasını sağlayacaktır.

        Diğer Yazılar