Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        21’inci yüzyılın ilk çeyreği, ileride yazıldığında densizliğin, münasebetsizliğin yükselişte olduğu yıllar olarak anılacak.

        Toplumlarda yaşayanların çoğunluğu, ağızlarından çıkanı kulağı duymayan insanlardan oluşmaya başladı.

        20’nci yüzyılın bir döneminde görülen, medeni, makul, dinlemesini ve konuşmasını bilen elitlerin ortadan kaybolduğu veya susmak zorunda kaldığı yıllar bunlar.

        Bu yüzden medeni, makul olup diyalog kurmak hem ülkeler bazında hem de global düzeyde ortadan kalkıyor. Bu sürecin yerini sözde ve hareket tarzında barbarlık alıyor.

        Bunun korkunç sonuçlarını her ülke bu yüzyıl bitmeden mutlaka yaşayacak.

        “Retro” bir yüzyıl bu. İlişkiler, siyasetler, beyinler geriye gidiyor. Teknoloji ise hep ileriye gidiyor.

        Belki ilişkilerdeki ve beyinlerdeki bu geriye gidişi teknolojik ilerlemeyle de anlatmak isteyenler olabilir.

        Ben bu sürecin tek bir basit açıklaması olduğunu düşünmemekle birlikte yeni teknolojilerin de bunlara katkısı olduğuna inanıyorum.

        Yeni teknolojiler ve sosyal medya, “konuşmasını bilmeyen, makul olanı düşünmeyen ve konuştuğu takdirde de ağzından çıkanı duymayan” bir tür kavim yarattı.

        Hemen her ülkede medeni, makul ve diyaloğa açık bir ortam oluşturma yönünde bir irade olsa dahi bu durumun en azından yüzyılın sonun kadar süreceği açık.

        REKLAM

        Bu acıklı durumu açıklamak için elimizde tutarlı bir teori olmasa dahi bunu yapmak ve teori oluşturmak için çaba sarf etmeliyiz.

        Global düzeyde beyinler neden bu kadar yıprandı? Eskiden görülebilecek makul, medeni, düşünmesini bilen beyinler neden bu kadar hızlı ortadan kalktı?

        Kitleler neden global düzeyde en düşük, vasata hitap eden söylemleri bu kadar fazla seviyor? Neden öyle konuşan insanlara o kadar çabuk inanılıyor?

        Bu tür ortamlar, faşizme uygun ortamlardır.

        Dünya neden 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde yeni bir faşizme bu kadar istekli ve gönüllü gidiyor?

        Kabul ederseniz ki bu sorular, tek bir yazarın cevaplayabileceği kadar kolay sorular değil.

        Psikiyatrlar, sosyologlar, tarihçiler ve nörologlardan oluşan bir bilim insanları heyeti gerekiyor bu sorulara tutarlı ve tatmin edici bir teoriyle açıklama getirmek için.

        Bir de neden her şey aynı anda bir araya gelip bugünleri yarattı? Neden birçok farklı unsur ortaya çıkmak için bugünleri bekledi? Bunları da düşünmek gerekiyor.

        Ben bunları anlamama yardımcı olacağına inandığım kitapları okumaya başladım bile. Biraz anladığımı düşündüğümde de bulduğumu sandığım cevapları bu köşede zaman zaman sizlerle paylaşacağım.

        GLOBAL LİDERLİK SORUNU

        Donald Trump’ın birçok insana sürpriz gelen başkanlığı ve yıllardır demokrat olarak bilinen Avrupa’da bu konuda son derece acı deneyimler olduğu halde faşizmin tekrar yükselmeye başlaması, beraberinde yeni bir siyasi lider türünü de ortaya çıkardı.

        REKLAM

        Trump bunun klasik örneğidir.

        Adam nadiren kendini toparlayıp makul konuşsa da çoğunlukla ne kadar makul olandan uzaklaşırsa o kadar onay alıyor, o kadar alkışlanıyor.

        Yani seslendiği toplum gibi onun da ağzından çıkanı kulağı duymuyor.

        Beyniyle konuşmuyor, sadece ağız kasları işliyor konuşurken.

        Sonunda söyledikleriyle ırkçılık, faşizm suçu işlese de bugüne kadar bu konularda hep siyasi doğrucu ve kırılgan olduğu izlenimi veren Amerikan toplumu bu korkunçluğu sevip alkışlıyor.

        Bu süreç Amerika’ya da özgü değil.

        Eğer makul olandan bu kadar hızlı çıkılırsa neler olabileceğini şimdilik ülkeler bazında görüyoruz.

        Trump’ın ırkçı İslamofobik ağız krizleri nedeniyle geçenlerde bir kadına sadece başı örtülü diye saldırıldı.

        Bir uçakta 2 genç, sadece kendi lisanlarıyla (Arapça) sohbet ediyorlar diye yolcuların ayaklanması sonucu uçaktan indirildi.

        Ağızlar değişmedikçe, makul olan devreye girmedikçe bu tür örnekler artacak ve her topluma egemen olmaya başlayacak.

        Bunun dünyada ne kadar tehlikeli bir durum yaratabileceği eğer görülmü- yorsa buna da pes vallahi.

        TROLÜN DÜNYASI

        Türkiye’de de dünyada da sosyal medyada toplu düşünce şiddeti uygulayan troller var ve bunların gücü sürekli artıyor.

        REKLAM

        Bu da bugünün şartlarında çok normal.

        Çünkü makul olandan o kadar hızla uzaklaşıldı ki, bu dünya da işi makul olmayana, en kaba olana hitap edip onları harekete geçiren trollerin dünyası haline geldi.

        YÜZYILI TÜRKİYE KURTARABİLİR

        Şimdi beni yine gerçekçi olmamakla suç- layanlar, gülüp geçenler olacaktır, ama ısrarla tekrarladığım bir düşünceyi yine söylemek zorundayım.

        21’inci yüzyılda global düzende işler kötüye gidiyor, bir çürüme yaşanıyor.

        Eğer Türkiye kafasına koyarsa bu yüzyılı kurtarabilir.

        Türkiye “modern, demokratik, seküler bir Müslüman” ülke olmaya karar verdiği takdirde dünya liginde zirveye çıkıp sadece bölgesinde değil global düzeyde model bir ülke olacaktır.

        Bu bizim için hiç de zor değil. Çünkü genlerimizde var.

        Sadece bunu gerçekten istememiz ve bu yönde milli bir seferberlik başlatmamız yetecektir.

        Diğer Yazılar