Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ABD’nin başkentindeki siyaset ve medya cemaatleri dedikodudan çok hoşlanır. Özellikle Beyaz Saray ile ilgili dedikodular herkesin favorisidir.

        Bu nedenle Başkan’ın başstratejisti Steve Bannon’un Baş- kan’ın damadı ve danış- manı Jared Kushner’e “Cuckservative” diye ağır hakaret ettiği haberi bu cemaatin gündemine bomba gibi düştü. İkisi arasındaki bu kavga şehirde West Wing Game of Thrones olarak adlandırılıyor.

        Bu cuckservative, cuckold ve conservative kelimelerinin birleştirilmesinden türetilmiş bir kavram. Conservative muhafazakâr demek, ama cuckold ile birlikte kullanıldığında “sahte muhafazakâr” anlamına geliyor.

        Steve Bannon’un Jared Kushner ile kavgalı olduğu zaten biliniyordu ama Bannon bu şekilde meseleyi daha da ileri götürdü. Başkan Trump’ın ikisini birden karşısına alıp “Bu işi ya bitirin ya da ben bitireceğim” diye konuştuğu söylendi.

        İkisi de bir süredir diğerinin hakkında ağır ithamlarla dolu bilgileri kendi yandaş medyalarına sızdırıp duruyorlardı. Bannon zaten Breitbart News yıllarındaki tecrübesinden dolayı yalan haber yayma konusunda usta. Jared Kushner de The Observer Gazetesi’nin eski sahibi olduğundan medyadan tanıdığı çok. Haberleri bu yüzden rahat yayabiliyor. Başkan’ın bunları bir süredir takip ettiği ve ikisinin kavgasından artık bıktığı anlaşılıyor.

        STEVE BANNON GİDİCİ Mİ?

        Başkan’ın kızını ve damadını aynı zamanda karşısına almayacağı ve Steve Bannon yerine başkasını atayacağı söylenmeye başlandı Washington’da (hatta yeni isim olarak Kevin McCarthy ismi dolaşmaya başladı etrafta).

        Steve Bannon kısa süre önce ulusal güvenlik konseyindeki görevinden alınsa da Beyaz Saray içindeki gücünü koruduğu söyleniyor.

        Trump’ı Beyaz Saray’a taşıyan aşırı sağ milliyetçi kitleyi Bannon kontrol ediyor. Bu yüzden istifa mektubunu sürekli cebinde taşıdığı söylenen Bannon’un da işten atılmasının o kadar kolay olmadığı vurgulanıyor.

        İkisi birbirlerinden hiç hoşlanmıyorlar ama ideolojik nedenlerden dolayı da kavgalılar. Bannon sürekli olarak Beyaz Saray içinde Kushner’in aslında demokrat olduğunu söyleyip duruyor. Kushner’e bir diğer suçlaması da onun globalist olduğu yönünde...

        Beyaz Saray Müdürü Reince Priebus bu kavganın dışında kalmaya çalışsa da Bannon, Kushner demokrat diyerek Priebus’u kendi yanına çekmeye gayret ediyor. Eğer Bannon işten atılırsa Beyaz Saray müdürünün de gideceği ve onun yerine Kushner’in yanında duran ekonomi başdanışmanı Gary Cohn’un geleceği konuşuluyor.

        Suriye operasyonu nedeniyle yönetimdeki etkileri artan asker cephesinin de Kushner’in yanında durduğu biliniyor.

        Michael Flynn’in yerine Başkan’ın ulusal güvenlik danışmanı olarak atanan H.R. McMaster de Bannon’dan hiç hoşlanmıyor.

        Bannon’un müttefiki Sebastian Gorka’nın da geçmişte Nazi olması da Yahudi Kushner’in tepkisini çekiyor tabii ki...

        Jared Kushner bu saray kavgasında hepsi de Goldman Sachs’tan geldikleri için New York âleminden tanıdığı başta Gary Cohn olmak üzere bütün ekonomik danışmanları da yanına almış durumda.

        Anlayacağınız Beyaz Saray’da işler karışık ve bu kavganın sonunun hoş bitmesi de mümkün gözükmüyor.

        KÜRT STRATEJİSİNE NE OLDU?

        Amerikan devletinin resmen kabul etmediği ama fiilen yapmaya girişmiş olduğu bir Kürt projesi var.

        Suriye’de Pentagon’un Kürtlerle işbirliği sürecinden de anlaşılabilecek bu gizli devlet projesi, Suriye’nin kuzeyinde Irak’ın kuzeyinde olduğu gibi bir Kürt oluşumu ortaya çıkarmak. Meslek yaşamımın neredeyse tümünü bu tür haritaların takibiyle geçirmiş olduğum için bunun hazırlık haritalarını da gördüm.

        Amerika’nın ilgili devlet birimlerinde bu Kürt oluşumu için “suzerainty” kavramı da kullanılmaya başlandı. Suzerainty, iç yönetimi kendisine ait olmakla birlikte dış ilişkilerinde başka güçlü devletin kontrolü altında olan ülke birimi olarak tanımlanabilir.

        Bu tür bir Kürt oluşumu için ABD’nin Rusya ve onun aracılığıyla Suriye ile de anlaşmış olduğu ve bu Kürt oluşumun ileride Suriye ile konfederatif bir yapı içinde var olacağı ve kontrolünün bu ülkeler tarafından yapılacağı üzerine karşılıklı bir anlaşma var.

        Suriye’de son yaşananlar ve Rusya ile aralarının soğumasından sonra bu Kürt projesinin eskiden olduğu gibi sürdürülmesi şüpheli gözüküyor.

        YARINKİ YAZIM: PSİKİYATRİSTİMİN SEANS NOTLARI

        Diğer Yazılar