Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AMERİKAN devleti, Başkan Trump’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Beyaz Saray’da görüşmesinin bir hafta öncesinde Rakka operasyonunu YPG ile birlikte yapma kararı aldı.

        Amerikalı yetkililer Türkiye’ye bunun bir zorunluluktan kaynaklandığını ve YPG ile ilişkinin sadece DEAŞ ile mücadeleyle sınırlı olacağını söylediler ve onlara verilen silahların da kontrol altında tutulacağını anlattılar.

        Türkiye bu açıklamalara hiç inanmadı ama kısa vadede inanır gibi yapmak gerekiyordu.

        Şimdi Amerika Kuzey Suriye’de Türkiye’yi de rahatsız etmeyecek bir barış planı üzerine çalışıyor. Planın en sorunlu bölümü, Türkiye’nin “Kırmızı çizgim” dediği Kuzey Suriye Kürtleri ile ilgili alınacak tavrı oluşturuyor.

        Amerika her ne kadar YPG ile ilişkisinin kısa vadeli ve DEAŞ ile sınırlı olduğunu açıklasa da, bunu gerçekten inanırmış gibi söylese de ne yazık ki gerçekler bunu göstermiyor.

        Amerikan devletinin Kürtlerle ilgili bir derin devlet bilinçaltı da var.

        Bu bilinçaltının göstergeleri bazen hiç ummayacağınız yerlerde ortaya çıkabiliyor.

        Örneğin Amerikan ordusunun kurmay subay kadrosunu yetiştiren West Point Akademisi’nin yayın organı Sentinel’in kapağında olduğu gibi.

        Bu son sayının kapağında kolundaki amblemde Öcalan’ın fotoğrafı bulunan bir Kürt milis nöbet tutarken görülüyor.

        Derginin içinde Rakka operasyonuyla ilgili uzun bir yazı olabilir, bu fotoğraf o yazıyla ilgilidir denilebilir, ama Amerikan ordusunun kendi yayın organında YPG’yi bu şekilde sahiplenmesi de ilginç bir derin devlet bilinçaltını gösteriyor.

        BİLİNÇALTININ OLUŞMA SÜRECİ

        Bu bilinçaltı hayli uzun sayılabilecek bir süreçte oluştu.

        Amerikan derin devletinin bir Kürt devleti oluşturma planı olduğuna ben bizzat 2003 yılında Pentagon’da şahit oldum. Haritayı ilk kez orada gördüm. Sonraki yıllarda bu amaçtan hiç vazgeçilmedi, sadece planlanan devletin sınırlarıyla oynandı.

        Son gelinen noktada Kuzey Suriye’de bu devletin hayata geçirilmesi için bir çalışma da var. Resmi politika olmasa da devlet içinde buna çalışanlar bulunuyor.

        Burada göreve başlayalı neredeyse altı ay oldu, bunu altı aydır duyuyorum; hatta Kürt varlığından “suzerainty” diye bahsedildiğini bile biliyorum.

        Sentinel Dergisi’nde yayımlanan o fotoğraf hem Amerikan derin devletinin bilinçaltını, hem de bir türlü vazgeçilemeyen planı ortaya koyuyor bence.

        BAE’NİN KARANLIK İŞLERİ

        15 Temmuz darbesinin arkasında finansör olarak bulunduğu şüphesi bulunan Birleşik Arap Emirliği (BAE) karanlık işler çevirmeyi sürdürüyor.

        Katar’a ambargo için gösterilen gerekçeler arasında yer alan Katar Emiri’nin İran ve HAMAS’ı medyaya öven sözlerinin aslında bir BAE istihbaratı operasyonu olduğu ortaya çıktı. Amerikan istihbaratı bunu tespit etti, ama BAE yalanlamaya çalışıyor. Amerikan istihbarat kaynaklarının Washington Post Gazetesi’ne verdiği bilgiye göre BAE istihbaratı Katar medyasını hack’leyerek sanki Katar Emiri o demeci veriyormuş gibi yayınlamışlar.

        Bunun dışında HAMAS’ın Mısır ile yakınlaşmasına aracılık etmekte olan Muhammed Dahlan’ın da (El Fetih’in önemli ismi) BAE tarafından korunup kollandığı ifade ediliyor.

        Washington’daki istihbarat kaynakları Dahlan’ın daima CIA ve Mossad ile bağlantılı çalıştığını ve HAMAS’ın Mısır’a yakınlaştırılması operasyonunda BAE istihbaratının da rolü olduğunu söylüyorlar.

        Buradaki kaynaklar BAE istihbaratının İngiliz istihbaratı tarafından eğitildiğini ve bu tür oyunlarda çok usta olduklarını da ifade ettiler.

        Diğer Yazılar