Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        WASHINGTON kulislerinde haftalardır, “Foggy Bottom’da neler olduğu” konuşuluyor. Bu semtte ABD Dışişleri Bakanlığı bulunur. Bakanlıkta olan bitenler, şehrin “happy hour”larının pek rağbette olan dirty martinili sohbetlerinin favori konusu.

        Kimse Dışişleri Bakanlığı’nın 7. katında olanları anlayamıyordu. Bakan ve en yakınındaki isimlerin bulunduğu bu yönetim katında, kimsenin tam çözemediği bir hareketlilik vardı.

        7’nci katın koridorları, evrak dosyaları içeren kutularla sıra sıra dolmuştu. Büyük bir taşınma faaliyeti var gibiydi, ama kimse ne olduğunu bilmiyordu.

        Bütün bu faaliyet, Washington’da “Acaba Trump, sonunda Dışişleri Bakanlığı’nı kapatma kararı mı aldı?” sorusunun sorulmasına bile neden oldu.

        Yanlış anlamayın, bu o kadar uçuk bir soru değil. “Amerika gibi bir ülke, Dışişleri Bakanlığı olmadan olabilir mi?” diye de düşünmeyin. Trump’ın öyle bir ülke arzuladığı yolunda etrafta ciddi söylentiler de dolaşıyor.

        Bütçesi yüzde 31 azaltılan ve hiçbir önemli atamanın yapılmadığı bakanlıkta, personel olağanüstü huzursuz. Her an büyük işten çıkarmalar yaşanacağı beklentisi var.

        Washington’un aksaçlıları, sıkça “Bu gidişata dur denilmeli, Dışişleri’nin bu halde olması devletin işleyişini tehlikeye atıyor” uyarısı yapsa da bu sözler yönetim tarafından pek duyulmuyor.

        Trump ve yakınındakiler, Dışişleri Bakanlığı’nın globalist ve her sorunun konuşularak çözülebileceğini düşünen, yönetimin istediği sertliği kaldırmayacak insanlardan oluştuğunu düşünüyor. Haklılar da düşüncelerinde; çünkü Trump’ın fazla hoşlanmadığı diplomasinin esası da bu aslında.

        Trump, yönetimde tüm gücü askerlere ve istihbaratçılara bıraktı. Diplomasinin bu dünyada fazla bir yeri yok, bu yüzden Dışişleri Bakanlığı da gözden çıkarıldı.

        Dışişleri Bakanlığı’na Exxon’daki üst düzey yöneticiliği bırakıp geçen Rex Tillerson da çok bunalmış durumda. Yönetimde hiçbir ağırlığı kalmadı. Bakanlığının alanına giren konularda Trump ondan daha fazla damadı Jared Kushner’i dinliyor.

        Tillerson, Körfez krizi için bölgeye gittiğinde Trump, onun yapmak istediği her şeyi arkasından tweet atarak bozdu. Arada bir Beyaz Saray’da sert tartışmaya da girmekle birlikte Tillerson pek bir etkinlik alanı açamıyor kendisine. Washington’da onun yakında gideceğini anlatmak için “Brexit”ten alıntı yapılarak “Rexit” kavramı kullanılıyor.

        SIR ÇÖZÜLDÜ

        Sonunda Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’yle ilgili bölümünün bulunduğu 5’inci katının 2 kat yukarısında neler olduğu anlaşıldı.

        Foreign Policy Dergisi, son sayısında “How The Trump Administration Broke The State Department” (Trump Yönetimi Dışişleri Bakanlığı’nı Nasıl Devreden Çıkardı) başlıklı bir yazı yayımladı. Yazıda Dışişleri Bakanlığı’nda olan bitenler tüm detaylarıyla anlatılıyor. Böylece haftalardır Washington’da dedikodu camiasının konuştuğu konuya da açıklık getirildi.

        Bakan Tillerson’un, bakanlığını kapatmak yerine içeride paralel bir yapı oluşturarak geleneksel diplomatları devreden çıkarmaya başladığı ortaya çıktı.

        7’nci katın koridorundaki o dosya kutularının, dışarıdan yeni getirilen uzmanlara ait olduğu ve onların yönetim katına yerleşmeye başladıkları anlaşıldı. Anlayacağınız, ABD Dışişleri politikaları taşeronlara havale ediliyor.

        Bunun anlamı ise artık Amerikan Dışişleri, devlet geleneklerine, verilen sözlere uygun dış politika yürütmek yerine diplomatları devreden çıkararak bu yeni uzmanların eliyle dış politikasını yürütecek.

        Bu son gelişme, ABD-Türkiye arasında zaten kötü durumda olan ilişkileri iyileştirme umudunu çok daha azaltacak.

        Diğer Yazılar