Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Başkan Trump’ın Amerika’nın tüm ulusal güvenlik camiasını karşısına alarak ve kimseye de danışmadan Suriye’den çekilme kararı aldığını daha önce yazdım.

        Aslında her birimin, örneğin Pentagon’un veya dışişleri bakanlığının Suriye’de hedeflediği birbiriyle çelişebilen hedefleri vardı. DEAŞ ile mücadele birimleri ortak kanalda birleştiriyordu.

        Trump’ın ani kararıyla çekilmenin başlatılması ortada büyük bir boşluk bıraktı.

        Hiç bir birim Suriye’deki kendi önceliklerinden vazgeçmiş durumda da değil.

        Washington’da durum böyle olunca birbiri ardına çelişkili görünen açıklamalar gelebiliyor.

        Şu anda her birim Suriye’deki boşluğu kendi önceliklerini öne çıkararak doldurmaya çalışmak için hamleler yapmaya uğraşıyor.

        Örneğin yakında Türkiye’de olacak Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton için Suriye’deki öncelikli hedef İran tehdidininönlenmesidir. Bu nedenle onun başkanlığındaki heyetin Ankara’da konuşurken sürekli İran’ı gündeme getirmeleri şaşırtıcı olmamalı.

        Dışişleri bakanlığı için öncelikli hedef Türkiye ile Rusya’nın aralarının bozulacak biçimde Suriye ortamında karşı karşıya gelmeleridir.

        Pentagon ise YPG’ye destek konusunda en ısrarcıbirim. Çünkü onu Amerikan askeri göndermeden kullanabilecekleri kendi yerel orduları olarak değerlendiriyorlar.

        Durum böyle olunca ve birimlerin farklı hedefleri de olunca yanlış haberler, asılsız söylentiler de çok artıyor.

        Ortada bir devlet stratejisi bulunmadığından hangi birimle konuşuyorsanız onun birimsel stratejisi size sanki üzerinde anlaşılmış olan ulusal stratejiymiş gibi anlatılabiliyor.

        Yalanı gerçekten, ayırıp ayıklamalar yapmak için çok temkinli olmak ve her duyulanı da yazmamak gerekiyor.

        ÜÇ SÖYLENTİ

        Ancak bir süredir Washington’da dolaşmakta olan üç söylenti var ki bunları belirtmek lazım. Çünkü bunları birden fazla birimden duymuş durumdayım.

        Yine söyleyeyim, bunları kontrolü yapılmış gerçekler olarak değil burada çıkarılan söylentiler olarak okuyun. bunların gerçeklik kontrolü en iyi Ankara'danyapılacaktır.

        Bu üç söylenti şöyle:

        1- Deniliyor ki Menbiç’in batısında Rusya ile Suriye ortak bir gözlem noktası oluşturdular ve sahada olup biteni buradan izleyip ortak kararlar alıyorlar.

        2-Yine deniliyor ki YPG, Suriye merkez yönetimi ile görüşmelerinde kendi kontrollerindeki petrol alanları ve tarım alanlarının Suriye’ye devri karşılığında merkez yönetimden kendilerine Fırat’ın doğusunda Türkiye’ye karşı koruma yapılmasını istemiş.

        3-Bu söylenti de çok konuşuluyorWashington’da. YPG, "Biz ilk önce özerklik alalım size geri kalan toprakları devredelim" diyormuş. Suriye ise "İlk önce toprakları verin özerkliği sonradan konuşuruz" demekteymiş. Washington’daki kaynaklar Rusya’nın Suriye’nin teklifine yakın durduğunu da belirtiyorlar.

        Washington’daki durumu anlattım size. Dolayısıyla bütün bu denilenlerin birimlerden kaynaklanan söylentiler olduğunu unutmayalım.

        Bence asıl doğru haber Rusya ile de görüşen Türkiye’den gelecek bunu bekleyip sadece buna güvenelim. Bu arada buradaki söylentileri de bilmek bize güç katacaktır.

        Diğer Yazılar