Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ergenlik yaşındaki çocukların babalarına nasıl sinir oldukları konusunda eskiden birçok kitap okumuştum.

        Okuduklarımın beni bugünlere hazırlayacağını düşünmekteydim.

        Ama bugünlere beni hiç bir kitabın hazırlaması imkanı yokmuş, bunu şimdi acı biçimde anlıyorum.

        Ben ne dersem diyeyim bu oğluma sinir bozucu geliyor.

        *

        Üstelik onun haklı olması gibi bir durum da var olabilir, bunu da itiraf etmeliyim.

        Oğlumun bilimsel zekası çok güçlü olduğundan beni çözümlemiş durumda, teşhislerini de daima doğru koyuyor

        Yanlış anlamayın o kadar anlaşılması zor, karmaşık bir adam da değilim, sadece galiba aptal olduğumdan bazen tuhaf yaklaşımlar sergileyebiliyorum.

        Benim 'bazen' diye tanımladığım bu durumu oğlum ve karım 'her zaman' diye tanımlıyorlar.

        *

        Peki buna da itirazım yok ama bazen onların da bana haksızlık yaptıklarını düşünüyorum. Örneğin "Teşekkür ederim daha fazla makarna almayacağım" bile desem bu da onlara manasız yeni bir saçmalamam olarak gelebiliyor.

        Biz geç çocuk sahibi olduğumuzdan oğlumun ergenlik yaşlarında ben de yaşlı bir baba durumundayım. Sorun biraz da bundan kaynaklanıyor olabilir. Gerçi oğlumun yaşındaki çocuklar 40 yaşındakilere de yaşlı diyorlar. Bu mantıkla oğluma göre benim çoktan ölmüş olmam fikri de ona doğal geliyor olabilir.

        Sırf onun bu teorileri doğru çıksın diye kendimi öldürecek halim de olamayacağına göre o da yaşlı babasının saçmalamalarını biraz daha çekecek, yapacağım bir şey yok bu konuda.

        REKLAM

        *

        Oğlumun benden uzaklaşmak ümidi galiba bu yıl üniversiteye başlayacağındaydı.

        Princeton’u kazandığı halde New York’tan en uzaktaki eyaletteki üniversiteyi seçmesini o 'kendi seçmiş olduğu kariyere ulaşma gayretiyle’ açıklasa da ben onun benden mümkün olduğunca uzak bir yerlerde bulunma arzusunun gerçek nedeni olduğunu düşünüyorum.

        *

        Bu bağlamda oğluma geçen gün yine çok saçma gelen bir laf söyledim.

        "Oğlum sen keşke Wyoming’de bir üniversiteye gidiyor olsaydın" deyince bana sürpriz gelmeyen mutat cevabımı aldım. "Neler saçmalıyorsun yine baba" dedi ve meselenin üzerinde hiç düşünmedi.

        *

        Oysa ilk defa da olsa bu kez makul nedenlerim vardı.

        ABD’deki salgın haritasına baktığımda o eyalette virüsün neredeyse hiç olmadığını görmüştüm.

        Wyoming nereyse New York eyaletinin on misli büyük. Bu nedenle ilk bakışta orada hiç virüs bulunmaması son derece anormal bir durumdu.

        *

        Sonra meseleyi biraz inceleyince tuhaflığın nedeni de anlaşıldı.

        Wyoming, New York eyaletinin on misli büyük olduğu halde nüfusu neredeyse New York şehrinin sadece bir mahallesi kadar ancak var.

        Bu durum eyalette virüse bulaşabileceği bir insan görülmesini engellese de bunun üniversite okuyacak bir genç açısından çok da hoş bir durum yaratmadığı da bariz.

        Çünkü o yaştaki gençler üniversite okurken akşam saatlerinde dışarıya çıktıklarında sosyal eğlence olarak büyük baş hayvan seyretmeyi istemeyebilirler diye bir önyargım var benim.

        Eğer bunu tercih eden bir genç varsa ortada, işte o her kimse Wyoming’de üniversiteye gitmekten çok hoşnut olabilir.

        Benim oğlum böyle bir insan değil. Bunu bilmekle birlikte bir baba olarak onun güvenliğini düşündüğümden virüsün hiç olmadığı o eyaleti ona bunu bile bile önermiştim.

        *

        Eski kovboy filmleri vardır, hatırlayın; açılış sahnelerinde bir grup haydut at üstünde çöle benzeyen bir alanda etraftaki dağlık yamaçlara bakarak yol alırlar. İşte bence filmdeki o sahne kesinlikle Wyoming’de çekilmiş olmalıydı.

        Zaten Wyoming’in en meşhur oluğu konu da namlı haydutları.

        İnsansız eyalette yaşayanların en fazla övündüğü konu tarihindeki haydutları.

        Örneğin ünlü haydut ‘Butch Cassidy’ bu eyalette yaşamış, insanlar bununla övünebiliyor.

        O kişi eyalette ilk iş olarak kasaplık yapmış (Butch adı da İngilizce kasap demek olan Butcher’ın kısaltılmışından geliyor).

        Oğlum dışarıya çıktığında genelde insan yerine mandanın daha fazla görüldüğü bu eyalette belki virüse karşı korunmuş olacaktı ama sosyal hayatının da fazla zevkli olmayacağı da kesindi.

        Dolayısıyla sonunda ona bunu bile önermiş olduğumdan benden tiksinmiş olması da son derece normaldi.

        Diğer Yazılar