Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Salgın başladığından bu yana hepimiz temelde aynı da olsa hepsi de nüansta farklı deneyimler yaşadık.

        Bu dönemde hepimizin aklında yer eden isimler mutlaka olmuştur.

        Örneğin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu isimlerden bir tanesi mutlaka olmalı.

        Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Mehmet Ceyhan bazılarımız için mutlaka dönemden akılda kalan bilim adamı olmalı.

        Bazılarınızın beyninde Profesör Ateş Kara yer etmiş olması gereken bir diğer isim.

        Ben bu uzmanların arasında kendisi uzman olmasa da iyi gazeteciliği nedeniyle Fatih Altaylı’nın da mutlaka dönemden hatırlanmaya değer isim olmalı diye düşünüyorum.

        *

        Virüsün ilk sezonundan bu isimlerin hatırlanması hiç de sürpriz olmaz.

        Ben de bu isimlerle bilgilenmeye çalıştım aylar boyunca ve hepsi de çok derinlikli bilimsel performanslar sergilediler.

        Ben daha çok virüsün popüler kültürdeki yansımaları ile ilgilendiğimden dönemden bu isimler dışında benim aklımda yer eden başka iki insanı söyleyeceğim.

        *

        Sean Penn
        Sean Penn

        Bunlardan ilki Sean Penn’di.

        REKLAM

        New York Valisi Cuomo dönem boyunca her gün yaptığı basın brifinglerinden bir tanesinde ünlü aktörün virüs döneminde yaptıklarını övdü ve ona teşekkür de etti.

        New York’ta sonuçta virüs testleri başarıyla uygulanmaya başlandı ama fakirliğin hüküm sürdüğü bazı bölgelerde test merkezleri yönetim tarafından uzun süre kurulamadı.

        İşte bu noktada Sean Penn ve örgütü CORE (Community Organical Relief Effort yani Toplumsal Organik Yardım Girişimi Örgütü) devreye girmiş ve tam 11 ayrı test merkezini kendi gönüllü çalışmalarıyla örgütlemişler. Sean Penn bu sürecin her aşamasında son derece özverili ve tüm vaktini vererek gönüllü olarak çalışmış ve birçok fakir insanın test yaptırabilmesine yardımcı olmuş.

        Parasına, şanına şöhretine aldırmadan böylesine özverili çalışmış olması Sean Penn’i gözlerimde daha da büyüttü.

        *

        Dönemden aklımda yer eden bir başka kişi ise Yemen’den.

        Haberlerde görmüşsünüzdür Yemen’de durumlar içler acısı. Fakirlik, açlık, iç savaş üstüne bir de virüs vurdu onları. Hemen herkes işsiz. Haberi izlerken adını not edemediğim bu kişi ise işi olabilen şanslı Yemenlilerden bir tanesi.

        Çünkü onun işi mezar kazıcılığı.

        Bölgede devlet neredeyse olmadığından insanlar kendi ölülerini kendileri gömüyorlar. Mezar kazıcının işi bu nedenle hiç bitmiyor.

        Denilebilir ki şu anda Yemen’de işi garantili olan bir tek o mezar kazıcısı var.

        Ölülerini gömen ailelerden aldığı bahşişler ile oradaki şartlara göre hayli iyi para kazanabilen mezar kazıcısı izlediğim haberde ağlayarak "Ne olur bu iş bitsin artık ben de bu işi yapmak zorunda kalmayayım" dedi. Çok insani çok da duygusal bir andı o benim için. İsmini hatırlamasa da adamın yüzü kazındı hatıra olarak o anda beynime.

        Diğer Yazılar