Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sadece sürpriz olarak nitelendirebileceğim gelişme oldu ve ‘Ivy League’ olarak nitelendirilen ABD’nin ve dünyanın en prestijli üniversitelerinden ikisi Osmanlı tarihi nedeniyle birbirlerine girdiler.

        Yale ile Harvard’ı birbirine düşüren eleştiri yazısını T24 sitesinde okuduğumda açıkçası bayağı şaşırmıştım.

        Yazıda Harvard Üniversitesi Türk araştırmaları profesörü Cemal Kafadar ile Chicago Üniversitesi’nden Cornell Fleischer ortaklaşa bildiriyle ‘Uydurma Global Tarih Nasıl Yazılır’ (How to Write Fake Global History), gibi ağır bir başlıkla bir çalışmayı yerden yere vuruyorlardı. Açıkça söyleyeyim bilimsel çevrelerde o eleştiri için kullanılan başlık bir plagiarism (Bilimsel çalışmadan çalma) kadar ağır bir suçlama içeriyordu.

        *

        Başta Harvard Üniversitesi'nin Profesör Kafadar’ın geldiği ekibin bu kadar bilimsel şiddetini üzerine çeken çalışma Yale Üniversitesi tarih profesörlerinden Alan Mikhail’in Yavuz Sultan Selim’in bir dünya cihangiri olduğunu ve tarihi değiştirdiğini ileri sürdüğü 'God’s Shadow; Sultan Selim, His Ottoman Empire and the Making of the Modern World (Zıllu’l-Allah: Sultan Selim, Onun Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Dünyanın Kurulması’ ) adlı kitabıydı.

        REKLAM

        *

        Dediğim gibi bu tartışma benim için hayli şaşırtıcıydı, çünkü evet Alan Mikhail hayran olduğu belli olan Yavuz Sultan Selim’in dünya tarihine katkısı hakkında bazı abartılı yorumlar yapıyor olabilirdi ama ona gelen eleştirinin dozu abartı lafını bile hafif bırakacak kadar şiddetliydi.

        *

        Ben ne oluyor iki önemli üniversite birdenbire Osmanlı tarihi üzerine neden bu kadar sert birbirine girdiler ki diye düşünürken işi çözmem için imdadıma dünyada bu işi en iyi bilen İlber Ortaylı hoca yetişti. Hoca pazar günkü yazısında olayı benim için biraz daha anlaşılır kılan şu cümleyi kurmuş: "Bu profesörü eleştiride Amerikan usulü bir modelle karşı karşıyayız" demiş hoca.

        *

        Ben İlber hoca bu cümlesiyle ne demek istemiş olabilir diye düşününce, son yıllarda akademik sıralamada birinciliği Princeton’un eline kaptırmış olan Yale ile Harvard arasındaki bilimsel kıskançlıklar, birdenbire patlayıveren şiddetli bilimsel tartışmaların nedeni aklıma geldi. (Bu arada Princeton’daki Türkiye çalışmaları birimi bu konuda şu ana kadar sessiz kaldı) Bu tür atışmalar katiyen sadece bir bilimsel hesaplaşmadan ibaret değildi. Sonunda büyük mali çıkarların söz konusu olduğu akademik pozisyon alma çatışmalarıydı bunlar.

        İlber hoca, Amerikan usulü bir modelle karşı karşıyayız diyerek böyle bir şeyi kastetmiş olabilir miydi acaba. Buna cevap ‘evet’se o zaman Harvard ve Yale’in Osmanlı tarihi üzerine birbirlerini yemelerini zevk alarak izleyebiliriz ama o arada da Yavuz Sultan Selim hakkında patlamış olan tartışmayı da ciddi biçimde okumayı da ihmal etmeyelim. Çünkü ne kadar abartılı söylemler olursa olsun yine de öğrenilecek çok şey var ortada.

        Diğer Yazılar