Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “BEYAZ Türk” diye nitelendirebileceğim gruptan birçok insan, Cumhurbaşkanı adayları arasında en fazla HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ı destekliyor ve oylarını da ona atacak.

        Ben bunun neden olduğunu anlamaya çalışırken çok ilginç bağlantılara ulaştım.

        Bu grup içinde kadınların ağırlıklı olması nedeniyle, “Acaba bir çekicilik mi söz konusu?” gibi açıklamalar bile aklıma geldi, ama bu olayın böyle basitleştirici açıklamalarla geçiştirilemeyecek kadar büyük bir değişimi gösterdiğini anladım.

        Bu öylesine büyük bir değişim ki, dün anlatmaya çalıştığım Amerikan derin devletinin bölgesel planlarıyla da tam uyum sağlıyor.

        Peki “beyaz Türkler”, Demirtaş’ı neden seviyorlar ve neden onu ilgiyle dinleyip oylarını verecekler?

        Çünkü bu ülkede sadece Kürtler, seküler bir dil kullanarak siyaset yapmaya başladılar, bir tek onlar sosyal demokrat kavramları hayata geçiriyorlar ve yine bir tek Kürtler çoğulculuğa sahip çıkıp bunu hayatlarına uyguluyorlar.

        Yani anlayacağınız, bir tek Selahattin Demirtaş özgürlükçü ve eşitlikçi söylemi inanarak kullanıyor ve bu kavramları özlemiş olanlar da onu hayranlıkla seyrediyor ve oylarını ona verecekler.

        Demirtaş, beyaz Türklerin özlemiş olduğu, hatta hasret kaldığı modern, seküler, özgürlükçü ve kadın haklarına saygıya dayanan söyleme sahip.

        CHP’nin adayı ile AK Parti’nin adayı arasında “Kim daha iyi Müslüman?” yarışının yaşanmakta olduğunu düşünen beyaz Türkler, özledikleri seküler, modern söylemi Demirtaş’ta buldular.

        Bence bu seçimin kazananı şimdiden Selahattin Demirtaş ve bu ülkedeki büyük Kürt-Türk uzlaşmasının geleceğidir.

        Beyaz Türkler, artık kan dökülmediği için Demirtaş’ı can kulağıyla dinleyebiliyor ve artık kan olmadığı için onun dediği bir kulaklarından girip diğerinden çıkmıyor. Onu içten dinleyebiliyorlar ve duydukları da kendilerini mutlu ediyor.

        Bence bu, Türkiye’de son yıllarda yaşanan en müthiş, en heyecan verici güzel bir gelişmedir. Eğer ileride beyaz Türkler ile Kürtler arası uzlaşmanın üzerine çalışılırsa hem Türkiye’de seküler, modern siyaset için kazanım olur hem de burası çok daha güzel bir ülke olabilir.

        Dahası, Türkiye’de yaşanan bu beyaz Türklerin Demirtaş sevgisi, çok daha büyük, global bir değişimin de bağlantısıdır. Bölgemize bir bakın. Bölgede istikrarlı ve seküler, modern bakışlı tek bir toplum kaldı, onlar da Kürtler.

        Kürtler, modern ve sosyal demokrat içerikli, kadınlara önem veren, özgürlüklere ve eşitliklere sahip çıkan bakışlarıyla bölgedeki vahşileşmiş dini gruplara karşı bir kurtarılmış bölge olarak duruyorlar.

        Beladan kaçan herkes, yardım için Kürtlere koşmaya başladı bölgede.

        Dün anlatmaya çalıştım, Amerika bundan böyle bölgemizde kalıcı huzurun kurulmasını istiyor. Derin devletin almış olduğu uzun vadeli karar böyle bölgemiz için.

        Bu yüzden Amerika, bu istikrarı ve huzuru getirmek için Kürtlere çok güveniyor. Ben yıllardır yazıyorum, uzun vadede bölgemizde bir Kürt devleti kurulacak diye. Bu şimdi daha güçlü bir ihtimal olarak ortaya çıkıyor.

        Amerika artık Türkiye’den yavaş yavaş umudunu keserken, bölgede istikrarı ve seküler yaklaşımı getirecek modern bir oluşum arayışına girmişti. Bunu da şimdi Kürtlerde bulabiliyor sadece.

        Tabii ister devletleşme yoluna gitsinler, ister sadece örnek model sosyal oluşum olarak kalsınlar, Kürtlerin yakında İsrail’le daha yakın bağlantılar kurup daha da güçlenmeleri beklenmelidir.

        Diğer Yazılar