Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Haftada iki gün bu köşeyi yazmaya giriştiğimde, artık bundan böyle etrafımdaki her gelişmeye, her işarete, her harekete bir potansiyel yazı konusu gibi bakmaya başlamam gerektiğini biliyordum. Bu çok sağlıklı bir durum değil ama yapacak başka bir şey de gözükmüyordu. Bu aynen uzun süredir artık keyif için gazete okuyamam gibi bir şeydi. Durmadan yazı düşünerek yaşamaktan başka çare yoktu. Etrafımızda popüler kültüre ait birçok işaret olduğundan konu eksikliği çekmem mümkün değildi. Önemli olan, aklıma takılan her şeyi araştırmak ve onun özel tarihini incelemekti.

        Geçenlerde yine bir arabanın arkasında gördüğüm "Arabada çocuk var" işareti, bugünkü yazı konumu çağrıştırdı bana. Teorik olarak okuyanın o aracın etrafında daha dikkatli araba kullanacağı varsayılarak asılıyor o yazı arabalara, ama bunun doğru olmadığını herkes biliyor. Çünkü herkes aynı derecede çocuk sevmek zorunda değil; insan kendi çocuğunu çok sevse de başkalarının çocuklarına duyarlılıkla yaklaşmayabiliyor. Asıl önemlisi, özellikle bizim ülkemizde insanların başkalarını düşünerek araba kullanmaya başlamak gibi niyetleri katiyen yok. Bunu o uyarıları asanlar da bilmiyor mu? Gayet tabii ki biliyorlar, o işaretin hiçbir sonuç getirmeyeceğinin farkındalar. Peki neden hâlâ asıyorlar o yazıyı arabalarına? O yazı, çocuğun güvenliği için asılmıyor da ondan. O işaret sadece insanların, anne ve baba olduklarını dünyaya ilan etmelerinin bir yolundan ibaret. Anne baba olmakla övünmenin bir yolu onlar. Bugün bu kültürel fenomenin ortaya çıkışını inceleyeceğiz.

        1984 YILINDA ORTAYA ÇIKTILAR

        Daha önce de arabalarda çeşitli konularda bildirimlerde bulunan işaretler asılırdı. Çünkü insanların kendileri açısından seçtikleri model ile bir karakter ilanı anlamına gelen arabalarına ilave olarak başka özelliklerini de deşifre eden yazılar asmaları normaldi. 1984 yılında Massachusetts Eyaleti'ndeki Newton kasabasında yaşamakta olan Michael Lerner adındaki bir adam, ticari potansiyelinin büyük olduğunu görerek "Arabada çocuk var" yazısını piyasaya sürdü ve bunun patentini aldı.

        Kişisel bir not: Ben bu Newton kasabasına gittim. Fazla düzenli bir şehir, aslında o şehirde araba kazası bile olmasına imkân yok, son derece sıkıcı bir yer. O adamcağız da sıkıntıdan o icadı yapmış olabilir.

        SAFETY 1’ST ŞİRKETİ

        Michael lrner bu basit işaretin peynir ekmek gibi sattığını görünce, bebek güvenliği konusunda büyük bir piyasa olduğunu anladı ve elektrik şoklarına karşı araçlar, düşmeye karşı tedbir amaçlı bir dizi aleti de pazarlamaya başladı. Artık "Safety 1'st" adlı bir şirket kurmuştu ve "Arabada bebek var" işaretlerini tanesi iki dolardan satıyordu. Şimdi bile astronomik bir fiyat bu. Sadece bu maldan milyonlarca dolar kazandı adam. Basit bir fikirle başlayan şirketi büyük bir holding olmuştu neredeyse.

        EGOİZMKÜLTÜRÜ

        ilgili özel yanları, sanki bu başkalarının umurundaymış gibi herkesin gözüne sokarak ilan etmeleri, özellikle 1980'li yıllarda, yani "Wall Street" filminin ("Egoizm iyidir" sloganını içeren film) gösterildiği yıllarda hâkim olan egoizm kültürünün bir sonucudur. Para kazanırken ve bunu harcarken görgüsüz olan insanların açmakta bu kadar utanmaz ola meleri de şaşırtıcı değildi. Egoizmin modasının geçmeye başladığı bu kriz sonrası dönemde araba sloganlarının sayısında bir azalma olması ihtimali büyüktür. Nitekim yapılan bazı araştırmalar, bunların sayısının azalmaya başladığını da gösteriyor.

        MEME ETKİSİ

        Sosyolojide "meme kavramı" diye bir şey var. Bir fikri ortaya atarsınız ve bu fikir bazen toplumun her yanına birden yayılır, hızla hâkim paradigma haline bile gelebilir. Bu etkiye, bu yayılmaya meme etkisi deniliyor. O nedenle magazin ekinde yazıyorum diye "meme"yi görünce lüzumsuz heyecanlanmalara gerek yok. Bir gün çok istiyorsanız, meme konusu üzerine özel bir köşe de yaparım.

        "Arabada bebek var" yazısının popülerliği girişimcilere fikir de verdi.

        Özellikle "I love New York" lafının "love" yerine "kalp" işaretiyle yazılmasının

        büyük başarısından sonra bu kalp ile ifade edilen sloganların sayısında patlama oldu. Araba ve yol kültürünün güçlü olduğu toplumda hemen herkes bir şeyleri sevdiğini, arabalarına astıkları mesajlarla ifade etmeye başladılar.

        Bu arada love kısmının kalp işaretiyle yazıldığı piyasada "I love boys" sloganın çok popüler olduğunu ama "I love girls" sloganının bulunmadığını da enteresan bir not olarak ifade edeyim.

        Benim şahsen gördüğüm başka sloganlar ise şöyleydi: "Arabada saldırgan kedi var", "Kendim olduğum için övünüyorum", "Arabada ne olduğu kimin umurunda", "Eski kocam bagajda".

        Görüyorsunuz, bazıları mizah açısından hayli yaratıcı bu sloganların. "Eski kocam bagajda" bunlardan bir tanesi mesela ve bazı durumlarda bunun doğru olması ihtimali bile var o "pulp fiction" ülkesinde.

        BAZILARI YASAKLIYOR

        "Arabada bebek var" türündeki işaretlerin o arabaya yolda güvenlik sağlamadığını, aksine onu tehlikelere daha da açık hale getirdiğini düşünenler de var. Örneğin, New York Eyaleti'nde, şoförlerin görüş alanını daralttığı ve bu yüzden bir güvenlik riski oluşturduğu gerekçesiyle bu tür slogan işaretlerin yasaklanması kararlaştırıldı. Meselenin bu yönünü de düşünmek gerekiyor tabii ki.

        Diğer Yazılar