Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünkü olaylar gösterdi ki, bu ülkede ulusalcı tepkiler ve hareketler yedikleri onca darbeye rağmen hâlâ çok karalı ve dinamikler.

        CHP bir zamanlar "kızılelma koalisyonu" olarak bilinen hareketi tekrar canlandırmaya çalışıyor ve ulusalcıların yanında yer alıyor.

        Bu Cumhuriyet Bayramı, CHP'nin kızılelmayı tekrar tekrar ısırdığı bayram olarak anılacaktır. Elmadan bir parça aldılar ama bu defa lokma boğazlarına takıldı ve şimdi CHP can çekişme sürecine girdi.

        Bu ülke, Cumhuriyet'i sevmeyi Kuvayı Milliye ruhuyla savaşa girmekten ibaret sayan ulusalcı hareketlerden çok çekti ve zarar gördü.

        Bunlar her koşulda AKP'yle ve dindarlarla savaşmayı kendilerine ilke olarak kabul etmiş durumdalar. Atatürk'ün düşüncesinin tamamen yanlış anlaşılmasından kaynaklanan bu hareket, içinde barındırdığı milliyetçi damarla zaman zaman faşist tavırlar da alabilmektedir.

        ERGENEKON

        Ergenekon'u doğuran ortamı bunların sağladığını söyleyebiliriz. Dün CHP, Ergenekon provokatörlerinin peşine takılıp ucuz kahramanlık gösterileri yapmak isterken kendini çok tehlikeli bir yola sokarak siyasi varlığını tehlikeye düşürmüştür.

        O "Sıkıysa biber gazı sık" tavırları, barikatları aşıp yürümeler filan eminim ki Bodrum'da güneşli bir günde deniz kenarında toplanıp "Türkiye laiktir, laik kalacaktır" diye bağıran çoğu kadın topluluğunun hoşuna gitmiş olabilir ama dünden sonra CHP'nin, bu Cumhuriyet'i anlamlı bir şekilde korumaya ve bunu toplumda karşıtlıklar, kavgalar çıkarmadan yapmaya çalışan bizleri de kaybetmiş olduğunu söyleyebilirim.

        LAİKLİK NEDİR?

        Bu ülkede laikliği Bodrum'daki protestocuların anladığı gibi içki içme hakkından ibaret görmeyip hem dindarı hem de inanmayanı aynı çerçevede koruyacak bir sistem olarak gören ve CHP'nin de bunu savunmasını isteyen CHP sempatizanları vardır.

        Bunlar laiklik konusunda CHP içinde anlamlı bir tartışmadan sonra ülke gerçeklerine uygun bir dönüşümün başlamasını istemekteler.

        BULMASI ZOR AMA İMKÂNSIZ DEĞİL

        CHP'de arada bir fikir cimnastiği şeklinde ortaya atılan bir değişim ihtiyacı fikri vardı. CHP, dindara hitap etmeyi öğrenemezse siyasi parti olarak silineceğini hissediyor ve bunu görüyor.

        İçten bir arayış da var partide, "Dindarlara nasıl konuşuruz" diye bir uygun dil bulma çabası bu. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP üst düzey yöneticileriyle Ankara'da yediğimiz bir yemekte bize bu arayışın sürdüğünü ama o dilin bulunmasının zor olduğunu söylemişlerdi.

        Katılıyorum çok zor olduğuna, ama imkânsız da değil. Ancak o dil bulunmadığı takdirde CHP kendini daima belki de istemeden ulusalcı hareketin yanında bulacak ve ortaya spontane kızılelma koalisyonları çıkacak.

        Çünkü ulusalcılar hiçbir zaman bir arayışta olmadılar. Dindarı anlamak, onlarla konuşmak yerine onlarla savaşmanın daha doğru olduğuna inanıyorlar ve bu faşist tavrın Atatürkçülük olduğunu söyleyerek aynı zamanda bu ülkeye en büyük kötülüğü de yapıyorlar.

        ACI ÇEKEREK İZLEDİM

        Dün gün boyunca çıkan olayları ciddi biçimde acı çekerek izledim. Temelde çoğu medeni insanlardan oluşan, çoğunlukla aynı toplumsal dili paylaştığımız ve benimle aynı hayat tarzına sahip olan bu kişilerin nasıl olup da ülke gerçeklerinden bu kadar uzak kalıp kendi kendilerini imhaya başladıklarını üzülerek gördüm.

        CHP temel ilkelerine sadık kalarak kendini yeniden tanımlayıp bu ulusalcı çevrelerle arasına duvar çekmesi gerekirken dün gördük ki sadece bir hareketlilik olsun diye yine bu güçlerin peşine takılmış ve belki de Ergenekon'un oyununa gelmiş durumda.

        EĞER CHP'LİYSENİZ

        Dün gösterdi ki CHP hem kendisi hem de Türkiye açısından çok tehlikeli olabilecek bir sürece giriyor.

        Bu topluma güçlü bir muhalefet olarak yeniden tanımlanmış kapsayıcı laiklik anlayışıyla rasyonel bir CHP'nin mutlaka gerekli olduğuna inananlar, benim bugün yapmaya çalıştığım gibi gerekli uyarıları yapsınlar ve partinin bu ulusalcı gruplardan mümkün olduğunca hızlı uzaklaşmasını sağlasınlar.

        Bence parti artık küçülerek büyüme stratejisini benimsemeli; içindeki ulusalcı damarı atarsa belki başta biraz küçülecektir ama ileride çok daha sağlıklı büyümelerin temeli de atılacaktır.

        Diğer Yazılar