Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünyanın sayılı müzayede evlerinden Sotheby’s, bu yıl yine Çağdaş Türk Sanatı’nı yerli yabancı koleksiyonerlerin beğenisine sunuyor. Üçüncü kez, 7 Nisan 2011’de, Londra’da. Bu kez 102 tane eser satılacak, yarısı modern yarısı çağdaş sanat yapıtı. Toplam değerleri 2-3 milyon pound tutarında. Müzayedede satılacak eserlerden 13 tanesini paketleyip getirmişler Türkiye’ye . Geçen akşam Esma Sultan Yalısı’nda da önce küçük bir gruba kokteyl yaptı Sotheby’s, sonra da önizlemeye açtı. Bu müzayedenin sponsoru Akbank Özel Bankacılık.

        Bu yıl gözlerimiz Mayıs 2010’da New York’ta bir gökdelenden atlayarak canına kıyan Sotheby’s’in Başkan Yardımcısı Alican Ertuğ’u aradı. Öldüğünde sadece 37 yaşındaydı. Geçen yıl onunla Istanbul’a gelen Elif Bayoğlu bu kez müzayede yönetmeni. Elif Bayoğlu genç ve güzel bir kadın. Sıkı bir eğitim almış. Üsküdar Amerikan Lisesi’nden sonra ABD’nin prestijli üniversitelerinden Northwestern’de İktisat ve Sanat Tarihi ‘nden çift dal yapmış. Sonra da Londra’ya taşınmış ve Sotheby’s in yüksek lisans programıyla Sanat Ticareti okumuş. Sotheby’s’e de 2008’de girmiş. Sotheby’s yetkililerine sorduğum klasik sorumu Elif Bayoğlu’na da soruyorum; “Londra’da Türk sanatına para verip alanların kaçta kaçı Türk?” Bayoğlu; “yüzde 60’ı” diyor. Diğer yüzde 40’ı ise Ortadoğulu, ABD ve Avrupalı’ymış. Fiyatların orada, buradan daha ucuz olduğunu, o yüzden Türklerin akın edip Türk resmini oradan aldıklarını kabul etmiyor. “Piyasa ekonomisi!” diyor. “Istanbul’da kaça gidiyorsa Londra’da da aynı fiyata gidiyor. Bizim için önemli olan sanatçının tekniği, satılabilirliği, fiyatlandırılması, kimin koleksiyonundan geldiği ve genel müzayedenin yapısına uygunluğudur”.

        Yurt dışı müzayedelerinin gözbebeği bir süredir 1981’de Paris’te vefat eden Mübin Orhon. Bu soyut dışavurumcu ressamın müzayedede satılacak 4 tablosu Fransız arkadaşı Daniel Gervis’in koleksiyonundan. 50 yıldır da hiç el değiştirmemiş. Gervis, Mübin Orhon’la sanatının zirvesindeyken tanışmış ve bu sanat düşkünü genç Orhon’dan resim almış. Daha sonra da kendisi galeri açmış zaten. Yani resimler 1962-63 yllarında doğrudan sanatçıdan alınmış ve hep aynı koleksiyonda kalmış. Resimlerin muhammen bedelleri 125 bin ile 500 bin dolar arasında değişiyor. Bakın Müzayede kataloğunda Daniel Gervis, Mübin Orhon’la ilk tanışmalarını nasıl anlatıyor: “1960ların başlarında, başka bir Türk ressam olan Fikret Mualla’ı görmek için Paris’teki 14.cü Bölge’de Impasse du Rouet’e gidiyordum. Birçok Türk ressamın orada stüdyosu vardı vd Mübin’inki de Mualla’nınkinin yakınındaydı. Onunla orada tanıştım. Hemen yakın arkadaş olduk. Mübin çok zekiydi ve büyüleyici bir karekteri vardı. 1962-63’te Mübin’in stüdyosuna yaptığım ilk ziyaretlerde resimlerini çok beğenmiştim. İlk tablolarımı da o zaman satın aldım. Yarım asıra yakın onlarla yaşama ayrıcalığına sahip oldu. Mübin’in eserlerine artan ilgiyi gördükten sonra satmaya karar verdim”. Bakalım, kimlere ve kaça gidecek.

        Müzayedede ki çağdaş yapıtların çoğu yabancı koleksiyonerlerin elinden, evinden çıkıyor. Örneğin Burhan Doğançay’ın “Fısıldayan Duvarlar II” isimli kurdelaları da 1985 yılında bir Amerikalı koleksiyoner tarafından sanatçının kendisinden alınmış ve o gün bugündür de ondaymış. İlk kez güneş yüzüne çıkıyor.

        7 Nisan’da Sotheby’s Londra müzayedesinde Ansen Atilla, Hale Tenger, Ali Teoman Germener, Nejad Devrim, Fahrelnissa Zeid, Yüksel Arslan, Canan Şenol, Canan Tolon, Nazif Topçuoğlu, Erinç Seymen, Abdurrahman Öztoprak, Selim Turan, Sabri Berkel, Abidin Elderoğlu gibi isimler var. Nuri İyem’in soyut döneminden bir tablosu, Mübin Orhon ve Doğançay’ın da başka koleksiyonerlerden yapıtları var. Fotorealist ressam Taner Ceylan’ın 1879 isimli yapıtında fotoğrafçı Pascal Sebah’ın çektiği feraceli bir kadın Fransız ressam Gustave Courbet’in ünlü L’Origine du Monde isimli tablosunun önünde duruyor. Azade Köker’in Kuzey Orman’ı nda ışık, kafatasları arasından süzülüp geliyor.

        Akbank Özel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder; “Biz Özel Bankacılık olarak çağdaş sanata sponsor oluyoruz. Bu serginin ve Türkiye’deki tanıtım faaliyetlerinin masraflarını karşıladık. 5 yıldır Contemporary Art’a da destek veriyoruz. Bazen koleksiyoner-sanatsever-müşterilerimizi sanat fuarlarına, yurt dışı müzayedelere götürüyoruz” diyor. Ancak, Akbank Özel Bankacılık geçen senelerde Ankara, İzmir, Bursa ve Adana’ya gidip sanatçılarla koleksiyonerleri buluşturmuş, konuşmacılar davet edip sanat sohbetleri düzenlemişti. Fikret Bey bu yıl da Kayseri ve Gaziantep’i programlarına aldıklarını söylüyor. Yani Akbank’ın ilgi alanı sadece yurt dışına değil, Anadolu’ya da.

        Diğer Yazılar