Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİLENLERİNİZ elbette vardır ama yeme-içme işlerine meraklı olanların arasında bile adını dahi hiç duymamış olanlara rastlıyorum IWSA’nın.

        IWSA, İngilizce International Wine and Spirits Academy’nin kısaltılmışı. Her ne kadar Türkçe çevirisi ‘şarap ve alkollü içkiler akademisi’ne denk gelse de burada yalnızca içkiyle ilgili işler yapılmıyor.

        Hepsi birbirinden tematik yemeklere de ev sahipliği yapıyor akademi.

        Akademi, Şişli’deki, dış cephesi bakır gibi parlayan Marriott Hotel’in alt katında. Devasa mekânda hepsi birbirinden şık dekorasyona sahip derslikler, bar-kokteyl uygulama sınıfları, toplantı odaları, uzun yemek masaları ile bir kütüphane, bir mutfak ve bir restoran bulunuyor.

        Geçenlerde IWSA’da düzenlenen sıra dışı yemeklerden biri olan ‘Parfümlerle uyumlu lezzetler’ konulu yemeğe katılmıştım. Bu yemekte Türkiye’nin en deneyimli parfümörü Vedat Ozan’ın hikâyesini anlattığı parfümlerin içindeki çiçek ve meyve özleriyle hazırlanan yemekleri şef Murat Bozok pişirmiş, bu yemeklerle eşleşen şarapları da işin duayeni Ayça Budak seçmişti.

        DİDEM ŞENOL’UN MUTFAĞINDA BAHAR

        Bu hafta ise IWSA’ya Lokanta Maya ve Gram’ın lezzetlerinin yaratıcısı Didem Şenol’un bahar mönüsünü tatmak için gittim.

        Hem Gram, hem Lokanta Maya’da şef egolarını bir kenara bırakıp minimum zayi ile lokal ve mevsimsel malzemeyle yemek yapan Şenol, IWSA’nın mutfağına konuk olduğunda da kurallarını bozmamış ve baharın tazeliğini yansıtan bir mönü hazırlamıştı.

        Boğaz karidesi ve çağla ile başlayan bu sıra dışı yemek, çamur peynirli fava, kuzu kokoreç, fırınlanıp çıtır derisi üzerinde servis edilen oğlak ile devam edip, manda sütü dondurması, erguvan çiçeği ve antepfıstığı ile servis edilen portakal çiçekli çilek çorbası ile son buldu.

        Gustosu oldukça yüksek ve adeta bir workshop havasında geçen bu yemekleri yeni insanlar tanımak isteyenlere de tavsiye ederim.

        Türkiye’yi Avusturya’da temsil edecek

        KENDİNİ bu işe adamışlar için önemi çok büyük olan Türkiye Sommelier Yarışması’na sayılı günler kaldı. Gastronomi ve turizm sektöründe sommelier’lik mesleğinin önemini vurgulamak ve mesleği yakından tanıtmak için düzenlenen yarışmayı Chaine des Rotisseurs ve Türkiye Sommelier Derneği birlikte organize ediyor. Bu sene sekizincisi gerçekleşecek olan yarışmada, sommelier’lerin hem teorik bilgisi hem de servis yetenekleri sınanıyor.

        Yarışmanın 30 yaş altı kazananı ağustos ayında Liechtenstein’da gerçekleşecek The Jeunes Sommeliers Competition’da ülkemizi temsil edecek.

        30 yaş üstü kazanını ise Avusturya’da gerçekleşecek The Association de la Sommellerie Internationale’nin düzenlediği Contest of the Best Sommelier of Europe yarışmasında Türkiye’yi temsil etme hakkı kazanacak.

        Bu ara AVM’ler revaçta

        SOSYALLEŞMENİN en az olduğu günlerden biri olan pazartesi Zorlu Center’a gittim. Amacım Morini İstanbul’da bir şeyler atıştırmaktı. Özellikle yaz gelince Morini’nin terası daha da bir cazip geliyor bana. Hem şehrin en piyasa mekânlarından birinde hem de gözlerden uzak olmak bu terasın en cazip tarafı hiç şüphesiz. Henüz iş saati olmasına ve yemek saatlerine de denk gelmemiş olmama rağmen Zorlu Center hiç görmediğim kadar haraketliydi o gün. Bir an “Mağazalar indirime mi girdi acaba?” diye düşündüm ama öyle de değilmiş. Sonra Morini’cilerden öğrendim ki bu kalabalığın sebebi son günlerde artan terör olaylarıymış. Hem açık hava da hem de güvenli bir ortamda olmak isteyenler için Zorlu Meydan favori adres olmuş. Özellikle de ebeveynler arasında! Yolunuz Zorlu’ya düşerse ve canınız lezzetli bir şeyler yemek isterse Morini İstanbul’un terasına uğrayın ve sahanda domatesli karidesi yiyin derim.

        Diğer Yazılar