Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HAFTA sonu yine Bodrum’daydım.

        Bir gariplik var bu yaz Bodrum’da.

        Türk Hava Yolları’nın okyanus aşırı hatlarında kullandığı geniş gövdeli Boeing 777’leri ile özel havayollarının 300 serisi Airbus’larında tek bir boş koltuk yokken restoranların çoğu kan ağlıyor Bodrum’da.

        Elbette bazı mekânlar dışında. Fenix, Nusret, Sait, Mimoza, Garo’s ve Miam gibi mekânlarda yer bulmak içinse araya resmen torpil sokmak gerekiyor.

        Sanırım ülkenin durumu karşısında moral olarak çoktan çökmüş insanımız kendini riske atmak istemiyor ve yalnızca eşini dostunu göreceğinden emin olduğu kalabalık mekânlara gitmeyi tercih ediyor.

        En azından bu benim için böyle bu yaz.

        Plajlar için de durum aynı. Maçakızı, Daze, Kuum ve X Beach gibi plajlar dışında hemen her plajda bir boşluk ve bunun verdiği bir rehavet var.

        Çilek, Sebastian ve La Plaj gibi konsepti neredeyse tamamen Türkçe müzik olanları bu kategoriden saymıyorum. Onlar Arto, Kerimcan Durmaz ve Sametlicina gibi ünlülerin verdiği gazla bir başka dolu.

        İstanbul’un beklediği mekân: Hazine

        CUMARTESİ günü müşterilerinin genelini ailelerin ya da çiftlerin oluşturduğu Highlight Hotel Yalıkavak’ın plajı X Beach’teydim. X Beach Bodrum’un en kaliteli plajlarından biridir. Komşuları Bilgili Villaları ve Seba Green Evleri gibi nezih sitelerin sakinlerinin de kendilerini evlerinin mutfakları gibi hissettikleri gayet iyi bir de restoranı vardır.

        Bu restoranda öğle yemeği yerken masamızda konu döndü dolaştı ay sonunda Cihangir’de kapılarını açacak olan Hazine adlı mekâna geldi.

        Hazine, meşhur Leyla’nın yerine açılıyor. Çatısı altında Nezih Kebap, Del Mare Balık ve Grey gibi İstanbul’un başarılı mekânlarını bulunduran Jüpiter Group’un tam 5 milyon TL’lik bir yatırımı.

        Anlatılanlar göre iki ayrı bölümden oluşan Hazine’de hayat kahvaltıyla başlayacakmış. Ardından öğle servisi… Öte yandan gün boyu bir cafe & brasserie gibi servisine devam edecek dükkân, akşam yemeğinden sonra kulüp hatta modern bir gazino havasına bürünecekmiş.

        Enternasyonal bir mönüye sahip olacak Hazine’de her akşam Yol Project, Boygar, Özay Bakır gibi sanatçılar sahne alacakmış. Ancak salı günlerinde sürpriz isimlere yer verilecekmiş. Bu akşamlar için düşünülen isimler arasında Sertab Erener ve Mehmet Erdem de varmış.

        Florya’da bir fine dining: La Brise

        ALIŞVERİŞ merkezlerinden çok haz almayan biriyimdir. Çoğunun ışıklarından gözüm kamaşır, kalabalığından başım döner ve midem bulanır. İstinye Park, Zorlu Center ve Akasya gibileri ise ferah alanlarıyla bu hissi en az yaşatanlardan.

        Bunlardan biri de ilk olarak yatırımcılarından Ali Nuhoğlu ile gezdiğim Aqua Florya olmuştu benim için. Tek cephesi denize nazır konumuyla Aqua Florya da dingin AVM’lerim arasındaki yerini almıştı.

        Şimdi o AVM’nin bünyesine bir de otel eklemiş yatırımcıları. Crown Plaza Florya deniziyle, havuzuyla, spor salonuyla ve restoranıyla Bakırköy tarafının çekim merkezi olmuş bile. Otelin La Brise adında bir de restoranı var. Bu taraflarda oturanlar ya da iş yapanlar için büyük bir açığı kapatmış. Yeşilköy tarafında iyi balıkçılar ile Kaşıbeyaz, Beyti ve Develi gibi kebapçılar vardır ama iyi bir ‘fine dining’ restoran yoktur.

        Adından da anlaşılacağı gibi Akdeniz’in Fransız tatlarından etkilenmiş La Brise’in mutfağı. Başında da harikalar yaratan Executive Chef Murat Kalkandelen var.

        Atatürk Havalimanı’na inmek için alçalan uçakların sergilediği inci gibi bir manzaraya karşı yemek yemek isterseniz La Brise’i size şiddetle tavsiye edebilirim.

        La Plaj hangi dilde yazılmış?

        BODRUM’DAN Milas Havalimanı’na giderken yolda reklam levhasını gördüm. Bilmeyenler için söyleyeyim; şarkıcı Hadise’nin plajının adı La Plaj.

        Ama nece yazıldığı belli değil. Fransızca desem La Plage yazılması gerekirdi. Türkçe desem o zaman başında ‘La’ olmazdı.

        Anlamadım gitti. Acaba mekânda “La şezlonga uzandım” ya da “La şarj var mı?” gibi Fransızca-Türkçe karışımı bir dil mi konuşuluyor?

        Diğer Yazılar